Normalleşme ile birlikte 1 Temmuz’dan itibaren kısıtlamaların kalktı ve o günden itibaren düğünlerde serbest bırakıldı.
Malum pandemi sebebiyle yasaklanan düğünlerde bu süreçte yapılmaya başlandı
Ve bu işten en çokta düğün salanları karlı çıktı.
Çünkü her bir düğün salonunda çifter çifter düğün yapılıyor.
Gündüzü ayrı
gecesi ayrı
Ve bakıyoruz fiyatlara düğün salonlarının kirası gerçekten ateş pahası
10, 15, 20, 25 ve 30 bin liraya kadar hata daha yukarılara kadar çıkan fiyatlar söz konusu.
Bu kadar insafsızlık da olmaz
Allah gözünüzü doyursun desem bana yakışı kalmaz
Bu ne ya
Millet bu parayı biriktirmek için ne çileler çekiyor biliyor musunuz
Arabasın, varını yoğunu satandan tutunda bankadan kredi çekene kadar aklınıza ne gelirse
Bu kadar insafsızlık olmayın Allah aşkına
Bu millet parayı matbaada basmıyor
Pandemiden dolayı zaten vatandaş maddi sıkıntı içinde
Bir tekme de siz vurmayın bari

20 bin lira ücret verirken bunlar resmiyette acaba kaç gösteriliyor

BUNA KİM DUR DİYECEK

Bunlara bakılıyor mu hiç
Kontrol ediliyor mu acaba

Sahiden
Vergi müfettişleri her akşam tüm düğün salonların gezerek düğün sahiplerine sorsalar ya düğün salonu için ne kadara anlaştınız, faturanızı aldınız mı diye

Bi deneyin bakalım
İnanın kaybetmezsiniz


**

TEKRAR İNİP BİNSEK Mİ?

Bir makine, bir elektrik, bir de bilgisayar mühendisi arabayla yola koyulmuşlar. Bir süre sonra araba arıza yapmış, kenara çekmişler. Makina mühendisi:
- "Dur ben bi' bakayım..." deyip kaputu açmış.motor blokuna, şafta, diğer aksamlara bakıp bir şeyler yapmış, arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.
Elektrik mühendisi:
- "Dur bi' de ben bakayım..."deyip kaputu açmış. Aküye bakmış, kabloları kontrol edip arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.
İkisininde kafası bilgisayar mühendisine doğru dönmüş.
Bilgisayar mühendisi:
- "Eee...inip tekrar binsek mi?"


**

TEVAZU ÜZERİNE

Adamın biri kötü yoldan para elde eder ve bir inek alır. Daha sonra bundan çok pişman olur ve bunu iyi bir şeye çevirmek için bu ineği Hacı Bektaşi Veli'nin dergahına bağışlamayı düşünür. Dergahlar o zamanlar aş evi şeklinde de kullanılan yerlerdi.
Adam Hacı Bektaşi Veli'nin dergahına gider ve olanları anlatır. İneği dergaha bağışlamak istediğini söyler. Hacı Bektaşi Veli helal olmadığını söyleyerek kurbanı istemez.
Bunu duyan adam ineğini alır ve Mevlevi dergahına gider. Aynı şeyleri Mevlana'ya da anlatır. Mevlana ise büyük bir hoşgörü ile ineği kabul eder. Adam durumu Hacı Bektaşi Veli'ye de anlattığını. Fakat onun ineği kabul etmediğini söyler. Bunun üzerine Mevlana şöyle yanıt verir.
-Biz karga isek Hacı Bektaşi Veli şahindir. Bizim konduğumuz leşe o konmaz. Bu nedenle de biz bu hediyeyi kabul etsek de o kabul etmez.
Adam bunun üzerine tekrar Hacı Bektaşi Veli'nin dergahına gider. Durumu anlatır. Kendisinin kabul etmediği ineği Mevlana'nın kabul ettiğini söyler. Hacı Bektaşi Veli ise şöyle yanıt verir:
-Bizim gönlümüz su birikintisi iken Mevlana'nın ki bir okyanustur. Bu sebeple bir damla ile bizim gönlümüz kirlenir fakat onun gönlü kirlenmez. Bu sebeple Mevlana senin hediyeni kabul etti der.


**

GÜNÜN SÖZÜ:
İnsan yaşamında her zaman pozitif olmalı
Korona hariç:)