Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, Kanal Z'de program konuğumuz oldu…
Söz dönüp dolaşıp çalışanların sırtından saltanat sürüp, "ağa" gibi yaşayan sendika başkanlarına gelince, " 70 bin lira aylık maaş alan" sendika başkanları olduğunu söyledi.
Haydaaaaaaaa !..
Duy da inanma !..
Türk-İş'in, Memur-Sen'in ve diğer bazı sendikaların ARGE çalışmaları sonucunda açıkladığı rakamlara göre işçi ve memurlar açlık, ya da yoksulluk sınırının altında dolaşıyor.
Bir yanda evine ekmek götürmekte zorlanan işçi ve memurlar…
Bir yanda 70 bin'lik sendika ağaları…
Değirmenin suyu sendika üyesi işçi ve memurlardan kesilen aidatlardan geliyor.
Vur patlasın, çal oynasın !..
Nasıl olsa, soran yok, eden yok…
Kendi maaşlarını kendileri belirliyor, sendika başkanlarının ne kadar maaş aldığını bırakın kamuoyunu, kendi üyeleri bile bilmiyor.


Merak ettik doğrusu…
Bütün sendika başkanlarını aynı kefeye koyamayacağımıza göre, hakkını-hukukunu, ölçüsünü bilen sendika başkan ve yöneticilerini dışında tutarak devam edelim…
Zonguldak'ta da böyle astronomik maaş alan, üstelik harcırahtı, yolluktu, seminerdi ve saire "yan" ödemelerle maaşını katlayan sendika başkanları var mı, yok mu?..
Bu konuda şeffaflık olmadığı için, tahmin etmek de zor…
Mesela, Hakan Yeşil'in böyle bir maaşı yoktur herhalde…
Maden işçisi yerin dibinde 5 bin liraya talim ederken, sendika başkanının rahat koltuğunda  50 bin lira maaş aldığını düşünmek pek mantıklı gelmiyor.
Bu arada eski bir sendika başkanı arkadaşımın geçtiğimiz günlerde, bir sendika şube başkanı hakkında " Onlar bir yılda 29 maaş alıyor" şeklindeki sözleri hafızalardan silinmiş değil…
Eğer gerçekten böyle bir durum varsa, o sendika üyelerinin hak mücadelesini işverene karşı değil, sendika yönetimine karşı yapması isabetli olacaktır.

*

Geçtiğimiz yıllarda çok tartışmalı bir GMİS kongresi öncesinde sendikanın eski genel sekreteri Mustafa Dağlıoğlu, TV'de program konuğumuz olmuştu…
Programda sendika yöneticilerinin maaşları gündeme geldiğinde " Ne yalan söyleyeyim, harcırahtı-marcırahtı derken 10 bin lira alıyoruz işte…" demişti.
15 yıl öncesinin 10 bin lirası şimdi kaç lira olmştur, orası belli değil…
Bu arada içtiği rakının parasını bile sendikaya fatura eden sendika başkanını unutmamak gerekir.
Sözün özü şudur ki…
Bu memlekette, yürekli, yiğit işçi liderleri de var, sendikacılığı rant kapısı olarak görüp üyelerinin sırtından saltanat süren sözde sendika başkanları da…
Kendi üyelerinin sırtından "lüküs hayat" yaşayan sendika başkanları…
Yat gölgede, maaş sendikada…
Boşuna "emek edebiyatı" yapmasınlar o zaman…
Emek sömürüsünü en çok onlar yapıyor çünkü…
( Erhan ÇAKMAK)