Küçük çocuklara sorulan standart sorular vardır. “Büyüyünce ne olacaksın?” Gibi. Çocukken bana bu soruyu sorduklarında hep “Futbolcu olacağım.” Derdim. Sonra biraz büyüyüp futbolcu olamayacağımı anladıktan sonra aynı soruyu sorduklarında hep “Bir şey olmayacağım.” Demeye başladım. Sanırım hedefi tutturdum, bir şey olmadım. Ne demişler; “Hayaller Paris, hayatlar Muş.”
Motivasyon konuşmacıları vardır. Karşılarına bir şey olamamış büyük bir kitleyi toplarlar ve anlatırlar. Dünyayı değiştiren insanlarsan, başarıya, paraya ve üne kavuşmuş insanlardan bahsederler. Onlardan bir farkınız olmadığından bahsederler ve sizi gazlarlar. “Yeterki inanın, onlar yaptı, sizde yapabilirsiniz.” Derler. Etkilide olurlar. Gaza gelirsiniz ama o gaz birkaç saatte geçer. Aldığınız gazla önemli hayatınızı değiştirecek kararlar alırısınız, yeni bir başlangıç yapacağım dersiniz, sonra karnınız acıkır, çıkıp bir yerlerde bir şeyler yersiniz sonra eve dönersiniz, televizyonu açıp birkaç salak dizi izlersiniz ve sonra yatarsınız. Sabaha bir şeyiniz kalmaz. O gaz tamamen geçer ve eski silik hayatınıza devam edersiniz.
Diyeceğim o ki bu motivasyon konuşmalarının hepsi tam bir saçmalık. Üzgünüm ama sizden bir şey olmaz. Siz hiçbir zaman o örneklerdeki insanlar gibi olamazsınız. Çünkü gerçek hayat motivasyon konuşmalarındaki gibi veya bir çocuğun hayallerindeki gibi değildir. O insanların başarılı olması için kendi ellerinde olmayan bir milyon tane olasılık, bir milyon tane done bir araya geldi ve o sayede başarılı oldular. Dünyanın en başarılı insanlarının, nasıl başarılı olduklarına başka bir yazımda değineceğim. Bu yazı biz sıradanlar için. Sıradanız diye ötenazi yapmamız gerekmiyor. Bizde bir şeyleri az buçuk iyi yapabiliriz.
İyi bir anne baba olabilirsiniz. Bir dili iyi öğrenebilirsiniz. İyi bir konuşmacı olabilirsiniz. Bir müzik aletini iyi çalabilirsiniz. Mesleğinizi daha iyi yapıp daha başarılı olabilirsiniz… Bir şey olabilmek için en az bir işi, kendi çapımızda iyi yapabilmemiz gerekir. Bu yazıda bir şeyi iyi yapabilmenin beş kuralından bahsedeceğim.
1 – Sevmek: Başarılı olmak için ya sevdiğiniz şeyleri keşfetmeniz ya da sahip olduklarınızı sevmeyi öğrenmeniz gerekir. Sevdiğiniz işi yaparsanız ömür boyu çalışmazsınız. Şuan uğraştığınız şeyleri sevmiyorsanız sevmeyi deneyin, zorlayın biraz kendinizi. “Nikahta keramet vardır.” Derler, belki seversiniz. İlla sevemiyorsanız, bırakın. Enerjinizi sevdiğiniz şeylere harcayın.
2 – Araştırmak: Yapacağınız işle ilgili okuyabildiğiniz kadar okuyun. Başkaları neler yapmış? Ne doğrular yapmış? Ne yanlışlar yapmış? Ne tecrübeler edinmiş? Öğrenin. Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllı insan başkalarının aklını da kullanır. Bunun en iyi yolu okumaktan geçer.
3 – Denemek: Denemekten hata yapmaktan korkmayın. Düşmeden yürümeyi, suya girmeden yüzmeyi öğrenemezsiniz. Yanlış yapmadan da doğruyu öğrenemezsiniz. Doğruyu öğrenmenin en iyi yolu yanlış yapmak, o yüzden yapabildiğiniz kadar yapın. Siz yanlış yaptıkça, sizi yargılayan, sorgulayan, vazgeçirmeye çalışan ahmaklar olacaktır. Aldırmayın.
4 – Tekrarlamak: İlk üç maddeyi sürekli tekrarlayın. Hayatınızın rutini haline getirin. Sevin, araştırın, deneyin.
5 – Bakmak: Geçin şöyle bir kenara, dönün arkanızı ve yaptıklarınıza bir bakın. Acaba yaptıklarınız doğru mu, bir yerde bir yanlış yapıyor musunuz? İyi bir şeyler ortaya çıkıyor mu? Objektif şekilde bakın ve sorunlu bölge varsa müdahale edin. Yoksa tebrikler. Başardınız, artık bir şeyleri az buçuk iyi yapıyorsunuz demektir.
Bir şeyleri az buçuk iyi yapmaya başladığımızda, durmayın daha iyi yapmaya çalışın. Sonra başka şeylerde deneyin. Bu kurallar ne yapmak isterseniz, hepsi için geçerli. Geliştirin kendinizi.
Sevdiğim söz: “Hayat ne kadar zor görünürse görünsün, yapabileceğin ve başarabileceğin bir şey mutlaka vardır. Sadece vazgeçmemene bağlı.” – Stephan Hawking
Konu hakkındaki düşüncelerinizi aşağıdaki e-mail adresine yazabilirsiniz. Diğer görüş ve önerileriniz için de yazabilirsiniz.
e-mail: [email protected]
Not: Yapacak bir şey yok. Yoğun istek üzerine “Üçüncü Buluşmayı” ilerleyen haftalarda yazacağım ama şimdiden söyleyeyim bu serinin son yazısı olacak.
