CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpçu, partisinin kongre sürecine müdahil ve "taraf" olmaya devam ediyor.

Şimdi şöyle bir "siyaset analizi" yapmaya çalışalım...

Şerafettin Turpçu, hangi siyasi partinin milletvekili ..?

Elbette CHP'nin...

Peki, gerek Merkez İlçe Kongresi'nde, gerek İl Kongresi'nde ortaya çıkan adaylar hangi siyasi partinin mensupları..?

Elbette CHP'nin...

Bu adaylara ve kongrede yarışan ve yarışacak listelere oy verecek delegeler hangi siyasi partinin delegeleri..?

Elbette CHP'nin...

Peki, bu durumda Şerafettin Turpçu'nun konumu ne olmalıdır?..

Elbette "ağabeylik" konumu...

Yani, bütün adaylara eşit mesafede duran, üstelik kongrelerin en demokratik şekilde yapılmasını sağlayacak koşulların oluşması için çaba harcayan, parti içinde ayrıştırıcı değil, uzlaştırıcı-bütünleştirici konumda olması gereken bir ağabey...

Bir milletvekilinin kendi partisi içinde kimilerine "öz" kimilerine "üvey" ağabeylik yapması hiç şık durmuyor.

Bu durum CHP tabanında hiç hoş karşılanmıyor.

Merkez İlçe Kongresi'nin ardından İl Kongresi'nde de aynı terane...

CHP'de "ikilik" ettin...

Kimine "gel", kimine de "git" dedin...

Doğrusu ayıp ettin !..

Ayıp ettin Şerafettin !..

 

 

***

 

CHP İl Kongresi Cumartesi günü yapılacak...

Şu anda CHP eski İl Başkanı Halil Furat ile CHP eski Çaycuma İlçe Başkanı Umut Başoğlu dışında aday görünmüyor...

Siyasette bir dakikanın bile çok önemli olduğunu bilenler için, "sürpriz aday" beklentisi hala devam etse de, saflar netleşmiş gibi sanki...

Bir yanda Halil Furat ve onu destekleyenler, diğer yanda Umut Başoğlu ve onu destekleyenler...

Bu elbette demokratik bir yarıştır, elbette bu yarışın tarafları da olacak ama, milletvekilleri bunun dışında kalmak durumundadır.

Şerafettin Turpçu, Umut Başoğlu'nu destekliyor, şimdi çıkıp Ünal Demirtaş da Halil Furat'ı desteklediğini söylese nasıl olacak?..

Bence, Ünal Demirtaş, siyaseti Şerafettin Turpçu'dan daha iyi biliyor.

 

 

***

 

Halil Furat veya Umut Başoğlu...

Umut Başoğlu veya Halil Furat...

Her ikisi de CHP İl Başkanlığına aday olabilir.

Sonuçta her ikisi de CHP'ye emek vermiş insanlar...

Her ikisine de hiç kimse " Neden aday oldun?" diyemez.

Etik olmayan, siyasi sıfatların, özellikle "milletvekilliği" sıfatının parti içinde "siyasi baskı" unsuru olarak kullanılmasıdır.

Baştan söyleyelim...

Gerek CHP tabanı, gerek delegeler bu durumdan rahatsız...

Bakalım, kongre salonuna nasıl yansıyacak?..