Bugün basın bayramı.
Son birkaç gündür yoğun uğraşıyoruz.
Çaba harcıyoruz.
Bir çok görüşmelerde bulunuyoruz.
Yönetim kurulu gerçekten yoğun efor sarf ediyor.
Diğer kurullarda katkı veriyor.
İli temsil eden bir cemiyet olunca.
Zorluğumuz.
Sorumluluğumuz.
Görevimiz.
Çok daha ağır oluyor.
İlçe derneklerimiz ile birlikte.
Yol alıyoruz.
Tabi ki protokol yaptıklarımız.
İşbirliği içerisinde olduğumuz.
Diyalog yolu açık olanlarla temsilci de olsa yol alıyoruz.
Mesai harcıyoruz.
Yoksa tabela dernekleri yok mu?
Pek çok sadece isimleri var.
Yeri  bile belli değil.
Yurdu meçhul.
Varın gerisini siz düşünün.
Bunlarda bizim meslekte maalesef  görüntü olumsuzluluğu oluşturuyor.
Gerçi bunlarda itibar sıfır.
Dikkate de alanda yok.
Kıymeti harbiye hiç yok.
Bazen  ortaya çıkıp gerekli , gereksiz zaman kaybı yaratabiliyorlar.
Bunlara dolgu malzemesi diyebiliriz.
Ne diyelim.
Eninde sonunda bunlarda yok olacaktır.
Yok olmaya mahkumdur.
Devamla.
Bugün basın bayramı.
Sansür kalkalı 112 Yıl olmuş.
Bir asrı geçmişiz.
İkinci asırdan 12 yıl almışız.
Asırlar boyunca.
Tabi ki sansür her zaman yaşanmış.
Bundan en büyük sorunu ve sıkıntıyı basın camiası görmüş.
Mesleğimiz.
Gazetecilik.
Askeri darbeler her defasından kazanılmış haklarımızı almış ve götürmüş.
Yeni haklarımızı tekrar almak yıllar sürdü.
Günümüzde bile sansür var.
Sansür yok diyemeyiz.
Tabi ki sınırsız  özgürlük değil.
Herkesin hakkına ve hukukuna saygılı olmak şartı ile.
Görevimiz eleştirmek.
Doğruları söylemek.
Yapıcı eleştiri.
Kamuoyunu aydınlatıp.
Bilgilendirmek.
Önemli olan da budur.
Tehdit, şantaj veya tetikçi basın bizim basın ahlak esaslarımız içinde yer almaz.
Bunu yapanlarda gazeteci olamaz.
Basın ahlak esasları bizlerin yol haritasıdır.
Doğru bilgiler.
Sağlam ve teyitli kaynak.
Belgeli dialar.
Bizlerin en önemli gazetecilik kriterleridir.
Yalan haber yapan sonuçlarına katlanır.
Vıcık vıcık devamlı özür dilenmez.
Çeker ve gidersin.
Başka sektörlerde şansını denersin.
Bugün basın bayramı 24 temmuz, kutluyoruz.
Sansürün 112. Yılını anıyoruz.
Sansürsüz günler dileği ile.
Gazetecilik mesleğinin de devamı  önemli.
Yerel basın yaşamalı.
Mesleğimiz zor.
Mesleğimizi sürdürmek çok daha zor.
Önüne gelenin dolaylı ve dolaysız mesleğimize bulaşması.
Bulaşıcı hastalık gibi.
Gerçi eninde ve sonunda yok olup gidiyorlar.
Ömürleri çok da uzun ömürlü olmuyor.
Gene de  mesleğimizi .
Yeni nesil gazetecilere.
Çok daha  iyi, nitelikli ve kalifiye bırakmalıyız.
İletişim mezunlarına da kapıları açmalıyız.
Onlarında meslekte yer almalarını uygulama adına sağlamalıyız.
Nice bayramlara.
Nice sansürsüz yıllara.
Nokta.