29 Ocak 1993 tarihinde Merhum Muhsin Yazıcıoğlu tarafından kurulan Büyük Birlik Partisi (BBP), maalesef Zonguldak’ta var mı yok mu anlayamadım.

Şu anda Büyük Birlik Partisi’nin Zonguldak’ta bir il başkanı olduğu elbette doğrudur.

Teşkilatları elbette var

Var olmasına var ancak esamaleri yok

Mecliste temsil edilen Büyük Birlik Partisi’nin Zonguldak’ın şu an mevut il başkanının ne ilimiz ne de ülke gündemine ilişkin hiç bir açıklaması ve değerlendirmesi yok.

İnsanlar neredeyse Büyük Birlik Partisi’ni Zonguldak’ta unuttular.

Hem ilimizde ve hem de Ülkemizde bu kadar önemli gelişmeler yaşanırken büyük Birlik Partisi’nin sessizliği dikkatlerden kaçmıyor.

Bir önceki BBP İl Başkanı Taner Yıldırım, en azından her ay ortalama 3-4 kere basına açıklama yaparak ilimiz ve ülkemiz sorunlarını ve gündemini değerlendirerek, partisinin görüşlerini dile getiriyordu.

Yeni İl başkanı Ahmet Çolak, şahsen çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir insan ama maalesef, kendi yoğun iş yükünden partiyle ilgilenemiyor galiba.

Bence partisiyle daha yakından ilgilenmeli.

Mecliste milletvekili bulunmayan siyasi partilerin temsilcileri bile BBP’den daha fazla Zonguldak ile ilgili değerlendirme yapıyorlar, 

Büyük Birlik Partisi kendisine Zonguldak’ta çeki düzen vermeli.

**

SİZ HİÇ..

Siz hiç 

ücretli hakim,

Sözleşmeli hakim 

duydunuz mu

Ya da hiç 

ücretli polis, 

sözleşmeli polis 

duydunuz mu

Duymadınız çünkü böyle bir şey yok

Neden mi

Çünkü hepsi kadrolu

Ancak geleceğimiz olan çocuklarımızı teslim ettiğimiz, onları yarınlara hazırlayan, yarının hakimini, mühendisini, yetiştiren 

öğretmenler niçin ücretli, kadrolu, veya sözleşmeli ile ayrıştırılıyor.

Bu öğretmene revamıdır.

Eğitim Bir-sen Şube Başkanı Kamuran Aşkar, öğretmenlerin kendi içinde kadrolu, ücretli ve de sözleşmeli diye tasnif edilmesinin eğitim için bir ayıp olduğunu söyledi.

Aşkar ayrıca çok önemli bir detaya dikkat çekti.

Asgari ücret 2020 lira ama ücretli öğretmenler 1500 lira maaş veriliyor.

Buda ayrı bir ayıp

Nasıl ki hakimde, polislikte ayrım olmuyorsa öğretmenlikte de olmamalı

Hepsi kadroya geçirilmeli.

Yapmıyorsanız bari ücretli öğretmenlere asgari ücretin üzerinde maaş verin

Bu yapılabilir elbette,

**

HAYDİ YENİDEN DOĞUŞA!

Kartallar, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadırlar. Kartalların yaşı 40′a vardığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzar ve göğüsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartal burada iki seçimden birini yapmak zorundadır; Ya ölümü seçecektir. Ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci, 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse, kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde, yuvasında kalır. Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkartır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur “Yeniden Doğuş” uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir. 

Kendi yaşamımızda sık sık bir yeniden doğuş süreci yaşamak zorunda kalırız. Zafer uçuşunu sürdürmek için, bize acı veren eski alışkanlıklarımızdan ve anılarımızdan kurtulmak zorundayız. Ancak geçmişin gereksiz safrasından kurtulduğumuzda, deneyimlerimizin yeniden doğuşumuzun getireceği olağanüstü sonuçlarından tam olarak yararlanabiliriz. İnsanlar ile hayvanları ayıran en önemli özelliklerden bir tanesi hayvanların düşünmemekten kaynaklanan, içgüdüsel olarak karar verebilmeleri ve uygulayabilmeleridir. İnsanoğlu düşündükçe karar vermekte zorluklar yaşıyor ve kararsızlığı seçiyor. Bazen kararlarımız acı da verse her zaman “Yeniden Doğuş”u müjdeleyebilir.