ÇATES'te üretimin durdurulması "olay" oldu…

Amenna…

Zonguldak'ta taşkömürü üretim zincirinin ayrılmaz bir parçası olan ÇTES'te üretimin durdurulması demek, Zonguldak'ta taşkömürü üretiminin durma noktasına gelmesi demektir.

Bu durum sadece ÇATES'te çalışan yaklaşık 500 işçi ile sınırlı kalmaz, istihdamın daralması, işsizliğin daha çok artması yönünde deprem etkisi oluşturur.

Şimdi şöyle bir düşünelim…

Kömürü kim üretiyor?..

TTK ve özel sektör maden işçileri…

Peki, maden işçilerinin bir sendikası var mı, var…

Adıyla-sanıyla, tüm Türkiye'nin, hatta tüm dünyanın tanıdığı Genel Maden İşçileri Sendikası…

Genel Maden İşçileri Sendikası'nın Genel Başkanı kim ?..

Adıyla-sanıyla Hakan Yeşil…

Bir başka deyişle "kömür üreten" işçilerin genel başkanı…

Peki, ÇATES'te tüketilen kömürü kim üretiyor?

Zonguldak maden işçileri…

ÇATES kapalı kalırsa, ÇATES işçileri dışında bu durumdan en çok kim etkilenir?

Zonguldak maden işçileri…

İşsizlik kapıya dayanır, Hakan Yeşil de üyesi olmayan bir sendikanın genel başkanı olarak tarihe geçer.

O halde Sayın Hakan Yeşil, kamuoyuna yaptığı açıklamalarda son derece dikkatli ve özenli davranmalıdır.

***

GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, spontone açıklamaları ve çelişkili ifadeleri ile dikkat çekiyor.

Son toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri sonrasında Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay' isim vermeden eleştiren ve "Bizi sattılar" şeklinde ifadeleri yerel basınımızda yayınlanan Hakan Yeşil, daha sonra bu ifadeleri tevil etmek yoluna gitmişti.

ÇATES konusunda da benzer bir tavır sergiledi…

İlk açıklaması ilimizdeki bazı gazetelere "ÇATES'in kapatılmasını onayladığı" şeklinde yansıdı.

Bu durum kamuoyunda hemen etkisini gösterdi, tepkiler yükselmeye başladı, bu kez Hakan Yeşil, " Ben öyle bir şey söylemedim" diyerek yeniden tevil yoluna gitti.

Esasen, Hakan Yeşil, şöyle söyleyebilirdi :

" Ey Zonguldak halkı !.. Ey madenci kardeşlerim !.. ÇATES'in kapatılması hepimizi doğrudan etkiler, evet, bu kurum taahhütlerini yerine getirmemiş ve baca gazı arıtma sistemini kurmamıştır ama, TES-İş Sendikası'nın görüşleri doğrultusunda bir bacanın revizyona alınıp, diğer ünite ile üretime devam edilmesi çözüm yoludur"

Her neyse…

Hakan Yeşil, böyle bir söz söyledi mi, söylemedi mi?..

Kimine göre söyledi, kimine göre söylemedi…

Ortada bir "karışıklık" olduğu muhakkak…

Ancak şuna dikkat etmek gerekiyor.

Bu memlekette GMİS'in sözünün bir "ağırlığı " vardır. GMİS Genel Başkanı'nın söylediği sözler GMİS'i bağlar, bu sözlerin tevile ihtiyaç duyması, " GMİS sözünün" ağırlığına zafiyet getirebilir.

Derler ki, boğaz dokuz boğumdur…

Sekizini yut, birini söyle…

Yaylım ateşi !..

Muslu Belediye Başkanı Sabahattin Adıyaman yıllık izinde…

Gıyabında "yaylım ateşine" tutuluyor.

ÇATES'le ilgili açıklamasının ardından belli çevreler tarafından neredeyse "ÇATES haini" ilan edilen Sabahattin Adıyaman'a, sosyal medyadan, maillerden, sağdan-soldan sallayan sallayana…

Öncelikle şunu belirtelim…

Sabahattin Adıyaman, ÇATES'in kapatılmasını ve çalışanlarının işsiz kalmasını isteyecek belki de en son kişidir…

Muslu Belediye Başkanlığı yaptığı üç dönemden beri yöre insanlarına iş ve ekmek kapıları açmak bakımından rekor sayılabilecek düzeyde çabası bulunan Sabahattin Adıyaman'a bunları yakıştırmak en azından insaf ve vicdan ile bağdaşmayan bir durum oluşturuyor.

El insaf !..

Sabahattin Adıyaman, sözkonusu açıklamasında ÇATES'in kapatılmasını mı istiyor, yoksa devletin tanıdığı onca süreye ve devletten bir kaynağa göre 76 milyon lira, diğer bir kaynağa göre ise 186 milyon lira teşvik alan ÇATES üst yönetimini mi eleştiriyor?..

Devlet bu teşvikleri boşuna mı veriyor?..

Sabahattin Adıyaman'ı yaylım ateşine tutanlar, devletten aldığı "trilyonluk" teşviklere rağmen bir bacayı revizyona alamayan ve bugünkü tablonun ortaya çıkmasına neden olan ÇATES üst yönetimini neden eleştirmiyor?..

Sabahattin Adıyaman, bölgedeki sanayi kuruluşlarına ( ÇATES ve Eren Enerji) çevre ve sağlık koşullarına uydukları sürece sıcak baktığı bilinen bir belediye başkanıdır.

Belediye Başkanı sıfatı ile bu kuruluşların, kuruldukları topraklara fiziki, ekonomik ve sosyal fayda sağlamaları yönünde önemli çabaları olmuş, bu nedenle marjinal eylemlerden kaçınmış, ancak çevre ve insan sağlığı sözkonusu olduğunda, o tatlısu çevrecilerinden çok daha kararlı bir duruş sergilemiştir.

ÇATES, Çatalağzı ve bölgemizin kuruluşudur, ilimiz için tarihi misyonu ve vazgeçilmez bir konumu vardır.

Kabahat ne ÇATES'in, ne ÇATES çalışanlarının ne de Sabahattin Adıyaman'ın…

Devlete verdiği taahhüdü yerine getirmeyip, bir bacaya arıtma tesisi kurmaktan imtina eden ÇATES üst yönetimi bugünkü tablonun asıl müsebbibidir.

Sabahattin Başkan'ı, ÇATES'le eleştirmek beyhude bir uğraştır.

Eğer bulabilirseniz, başka bir neden bulsanız çok daha iyi olacak.