Evet, Sevgili Okuyucular,

Hafta sonu sinemaya “ Şampiyon “ filmini izlemeye gittim;

Etkilenmedim desem yalan olur.

Önceleri pek duygulanmazdım filmlerde…

Ve hatta film izlerken ağlayanlarla da dalga geçtiğim olmuştur.

İlk olarak 2016 yılında 12 Eylül dönem filmi olan “ Kafes “ filmini izlerken gözyaşlarıma hâkim olamamıştım.

Bu arada takip edenler bilirler normalde film 2015 yılı yapımıdır ama film her sinemaya gelmemişti ve bizlerde Türkiye’nin en büyük kasabası olan emeğin başkenti Zonguldak’ta izleyememiştik.

O dönem bu sıkıntıyı çoğu il yaşamıştı.

Çok iyi hatırlıyorum; dönem filmlerinden ilk kez ( sanırım ) bir ülkücünün çektiği sıkıntıyı anlattığı için filmin her yerde gösterime girmediği söylemleri çıkmıştı. Ama yalan değil hangi dönem filmine bakarsanız bakın genellikle ülkücüler zülüm eden tarafta gösterilmiştir; ben buna katiyen karşıt bir düşüncedeyim. 

O dönem sağcısı da solcusu da binlerce gencecik beyin zülüm görmüş ve emperyalist güçler tarafından birbirine düşman edilmiştir. Bir de buna utanmadan “ iti ite kırdırdık “ diye söylemlerle adlandırıp vatan evlatlarını birbirine düşman etmiştir. Ve hala bu düşmanlığı içinde yaşatan insanlarla karşılaşabiliyorsunuz. 

Oysaki “ MİLLET “ diyen gencecik beyinlerle “ ULUS “ diyen beyinler çarpıştırılmış, kutuplaştırılmıştır. Aynı amaca aynı memlekete hizmet etmek için okuyan bugün bizi yönetecek olan gençler gencecik yaşlarda hayatlarını kaybetmiştir. O dönem kaybettiğimiz değerler bugün yaşasaydılar 55 – 65 yaş arasında olacaktılar ve adım gibi eminim çoğu bürokrat, hâkim, iş adamı, vekil, bakan ve siyasetçi olacaktı. Neden mi böyle diyorum? Onlar kavgaya ettiklerinde bile üzerlerinde kitap çıkıyormuş, hepsi araştırıyor, okuyormuşlar. Dergiler çıkarıyor, sohbetler ediyor; bana dokunmayan yılan bin yaşasın demiyormuşlar. Daha bilinçli daha araştırmacı ve daha çok memleketlerini seviyormuşlar.

Neyse kusuruma bakmayın birden bu konuya derinlemesine girdim; af edersiniz.

Velhasılıkelam Sevgili Okuyucular,

Vakti ve imkânı olan herkesi sinemalara davet ediyorum.

Ben çok seviyorum sinemada film izlemeyi ve elimden geldiğince Türk Sineması’na destek olmaya çalışıyorum. 

Bizim de kayda değer başarılı yapıtlarımızın, filmlerimizin ve sanatçılarımızın olduğunu da unutmamak gerektiğini söylemeyi kendime borç hissediyorum.

Son olarak Bold Pilot ve jokeyi Halis Karataş’ın hikâyesini anlatan filmi çok başarılı buldum; ciddi ciddi duygulandım ve gözyaşlarımın süzüldüğüne şahit oldum.

Şiddetle tavsiye ediyorum.

Sağlıcakla kalın.