BUKALEMUN SİYASETİ

Sevgili Okuyucular kutlu bir günü geçirdikten sonra bugün biraz ufaktan inceden siyaset hakkında konuşmak istedim. Bizim tarihimizde o kadar yiğitler vardır ki en zor anlarında bile kendi bireysel çıkarlarını düşünmeden memleketi ve davası uğrunda hareket etmiştir. Ne davalarını satmıştırlar ne de çıkar uğruna karakterleri; bakın Mustafa Kemal’e “ Herkes manda ve himayeden bahsederken dimdik durup  “ Ya İstiklal Ya Ölüm” diyerek bu cennet vatanımızı kimselere vermemiş, bağımsızlığımızı ilan etmiştir.

Böyle ecdatları olan bizler ne durumdayız acaba? Ama önce ideoloji kelimesinden bahsetmek istiyorum. Öncelikle Fransız kelime olan ideolojiyi TDK “ Siyasal ve toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dini, moral, estetik düşünce bütünü” diye açıklamış. Tanımda da görüldüğü gibi baya okkalı bir kelimedir. Bir sürü ideoloji vardır; Liberalizm, Muhafazakârlık, Sosyalizm, Marksizm gibi ideolojiler vardır. Hatta Liberalizm ’in kendi içinde farklı fraksiyonları vardır; Klasik Liberalizm, Modern ( Sosyal )Liberalizm gibi. Aynı şekilde muhafazakârlığın da çeşitleri vardır; Paternalist Muhafazakârlık, Yeni Sağ, Neoliberalizm gibi. Diğer ideolojilerinde fraksiyonları çeşitlilikleri vardır ve hepsi belli kurallar, amaçlar ve unsurlar doğrultusunda tanımlandırılmıştır. Bu ideolojiye kendilerini uygun gören kişiler tarafından da benimsenmiştir.

Bu ideolojileri ben okulda öğrendim; Siyasal Bilimler ve Kamu Yönetimi okuyan her öğrenci bu konuları görmüştür. Ama illa bunlar okullarda öğrenilecek diye bir kaide yoktur. Bugün elimizde internet gibi bir fırsat varken her kavramı öğrenebiliriz. Benim okullarda falan hiç görmediğim bir ideoloji var, yeni bir siyaset anlayışı belki sizler bu durumdan haberdarsınızdır diye okul mevzunu açarak buraya varmak istedim. Çıkar ideolojisi, çıkar siyasetinden bahsediyorum. Bugün C partisinde olan biri yarın İ partisiyle sonuna kadar varım deyip A partisi için mücadele edebiliyor. Ya da C partisinde olup kendi istediği bir şey olmadı diye ona en zıt olan A partisine geçebiliyor. Hem de öyle böyle geçmiyor hayatı boyunda yaşam tarzının hiç uygun olmadığı ideolojinin partisi olan A partisinin ilk günden beri destekçisi neferiymiş edasında gururla geziniyor ve A partiliyim diyor. Merak ediyorum A partisi de istediğini vermezse C’ye mı dönerler yoksa D, E, F Allah ne verdiyse mi?

Şimdi iğneyi kendime batırayım; ben başkaları gibi başkalarını eleştirip kendimi es geçmem. Bende yıllarca bir partiyi benimsemiş onun için çalışmalar yapmıştır. Şimdi ismini anmayalım; M partisi diyelim. Ama M partisinin kendi özünden ideolojisinden vazgeçip A partisine kaydığını gördüm ve M partimden ayrıldım. Benim gibi aynı düşünce de olan binlerce insan gibi başka bir partiye geçtim. İ partisi diyelim buna da. Ama burada asıl mesele; benim İ partisine geçerken herhangi bir pazarlık ya da menfaat amacı güderek geçmeyip aksine sadece memleketimi, ideolojimi, davamı düşünerek geçmemdi. Bunu marifetmiş gibi anlatmıyorum kimse yanlış anlamasın, ukala falan demesin. Ben gibi kaç yüz bin insan var; ben onlardan biriyim. Hem de ne zorluklar yaşadık anlat anlat bitmez; F’ci dediler, C ile anlaşıyor dediler yok A ‘ya göz kırpıyor, dediler de dediler. Bilmiyorlar ki biz de satılık ne karakter var ne de ideoloji. 

Bakın öncelikle şunu söyleyeyim; amacı memleketi bölmek ve aracı silah olan ideolojiler dışındaki tüm ideolojilere saygı duyuyorum. İdeolojisi belli olan insanın ne yapabileceğini gözünüzde kestirebilirsiniz zaten. Bunun yanında insanların fikirleri değişebilir kendi düşüncelerine yakın olan A partisinden yanıldığını görüp düşünceleri doğrultusunda başka bir partiye geçebilir; buna da saygım sonsuzdur. Ama buradaki temel faktör herhangi bir isteği yerine getirilmemesi ya da çıkar çatışmasından dolayı mı başka bir partiye geçti? Bu mesele önemlidir ama çok daha fazla uzatmayayım. Ne istediğini bilen idealist insanlar vardır, bunların tek menfaati Mustafa Kemal’in “ Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” sözünde dediği gibi memlekettir. Bu insanlar mutlaka bir yolunu bulup başarmasını da iyi bilirler ve zafere ulaşırlar. Son olarak da bu kadar yiğit, memleket sevdalısı ecdadı olan bizler de onların izinde çıkar siyaseti yapmadan mücadelesini yapanlardan oluruz inşallah.