5 Kasım eski başbakanlardan Türk siyasetinin Karaoğlan'ı Bülent Ecevit’in 14. vefat yıl dönümüdür. 1973 yılında, CHP'nin Zonguldak’ta seçim kampanyası sırasında yaşlı bir kadının sarf ettiği “Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan'ı görmek istiyom” cümlesinden sonra Ecevit, Türk siyasi sahnesinin “Karaoğlan”ı olarak anılmaya başlamıştır. Bülent Ecevit siyaset hayatının yanında gazeteci, yazar, şair olarak da anılıyor.  Ve tabi ki Bülent Ecevit Zonguldak için çok önemli bir isimdir. 1965 ve 1991’de seçimlerinde olmak üzere Zonguldak'tan iki kez milletvekili olan Bülent Ecevit, Zonguldak’a mal olmuş bir isimdir. Eminim hepiniz yakından tanıyorsunuzdur ama ben yinede onun hayatından kısa kesitler sunmak istiyorum
Bülent Ecevit 5 Kasım 2006 yılında hayatını kaybetti. 81 yıllık ömründe siyasetiyle olduğu kadar naifliğiyle de anılıyor. Bülent Ecevit, 28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Kastamonu doğumlu Fahri Ecevit, Ankara Hukuk Fakültesi'nde adli tıp profesörüydü. İstanbul doğumlu olan annesi Fatma Nazlı Hanım ise ressamdı. Bülent Ecevit 1944 yılında Robert Koleji'nden mezun oldu ve aynı yıl içinde çalışma hayatına Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nde çevirmenlik yaparak başladı. Ecevit ayrıca 1946 yılında, Robert Kolej'den sınıf arkadaşı olan Rahşan (Aral) Ecevit ile hayatını birleştirdi. Ecevit'in Rahşan Hanım'a karşı beslediği aşk, şiirleri ve ikilinin 60 yıllık birlikteliği her zaman Türk halkı tarafından gıptayla takip edildi. Önce Ankara Hukuk Fakültesi sonra da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Filolojisi bölümüne kayıt yaptırmasına rağmen yüksek öğrenimine devam etmedi. 1957'de Rockefeller Foundation Fellowship Bursu ile ABD'ye giden Bülent Ecevit Harvard Üniversitesi'nde sekiz ay sosyal psikoloji ve Orta Doğu tarihi üzerine incelemeler yaptı. Bu sırada Ecevit'in sürekli “hocam” diye bahsettiği Henry A. Kissinger Harvard Üniversitesi rektörü idi. Harvard'da 1957 yılında, 1950-1960 arasında verilen antikomünizm seminerlerine sürekli Olof Palme, Bertrand Russell gibi kişilerle katıldı.
1950’lerde “Forum” dergisinin yazı işleri kadrosunda yer aldı. 1965’de “Milliyet” gazetesinde günlük yazılar yazdı. 1972’de aylık “Özgür İnsan”, 1981’de haftalık “Arayış”, 1988’de aylık “Güvercin” dergilerini çıkarttı.

CHP DÖNEMİ-1965'TE ZONGULDAK'TAN MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ.
1957-1980 arasında, önce Ankara, sonra Zonguldak’tan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Milletvekili oldu. 1960'ta Kurucu Meclis Üyesi, 1961'de Çalışma Bakanı oldu. Bakanlık görevini 1965'e kadar sürdürdü. 1965'te Zonguldak'tan milletvekili seçildi. Bu seçimleri Süleyman Demirel'in başında bulunduğu Adalet Partisi kazanınca, CHP muhalefet partisi oldu. Bu tarihten sonra da Bülent Ecevit, “Ortanın Solu” fikrini benimsemeye ve bu akımın öncüsü olmaya başladı. Ama zaman zaman komünizme kaymakla suçlandı. 1971’de partisinden istifa etti. İsmet İnönü'nün 12 Mart Muhtırası'na karşı tavrı, Ecevit'i bu davranışa itti.

1972’DE CHP GENEL BAŞKANI SEÇİLDİ
1972 yılında yapılan 5. Olağanüstü Kurultay'da güvenoyunu Ecevit'in alması üzerine İsmet İnönü istifa etti. Böylece Ecevit, 4 Mayıs 1972'de CHP Genel Başkanı seçildi. 1973 seçimlerinde en çok oyu aldığı halde hükümet kuramayan Ecevit, 1974 yılında CHP-MSP (Milli Selamet Partisi) koalisyonunun başbakanı oldu. Aynı yıl 20 Temmuz 1974 tarihli Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirdi. Bülent Ecevit'in Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk onayıyla 1977'de kurduğu azınlık hükümeti güvenoyu alamayınca, “2. Milliyetçi Cephe“, Demirel başkanlığında AP, MHP ve MSP ile kuruldu. Aynı zamanda 5 Haziran 1977 seçimlerinde CHP'nin aldığı %41'lik oy oranı, Ecevit'i tek başına iktidara getiremese de, Türkiye tarihinde sol bir partinin aldığı en yüksek oy oranı olarak tarihe geçti. 21 ay boyunca bu hükümetin başbakanlığını yürüttü.

3 KEZ HAPSE GİRDİ
Ülkede gittikçe tırmanan gerginlik, şiddetli sol-sağ çatışmaları ve eleştiriler bir yandan darbe yolunu açarken, bir yandan da Ecevit'in 1979 ara seçimlerinde başarısız olmasına yol açtı. Bunun sonucunda Süleyman Demirel, MHP ve MSP ile bir azınlık hükümeti kurdu. 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında, askeri darbelerin antidemokratik olduğunu düşünerek karşı çıktığı askeri yönetim tarafından üç kez hapse mahkum edildi, birçok siyasetçi ile birlikte 10 yıl süreyle politikadan uzaklaştırıldı. Bu çalkantılı dönemde Ecevit, gazeteciliğe dönmeye karar verdi ve 1981'de “Arayış Dergisi“ni çıkartmaya başladı ancak dergi askeri yönetim tarafından kapatıldı.

1989’DA DSP'YE DÖNMESİNE VE GENEL BAŞKAN OLMASINA KARAR VERİLDİ VE 1991 SEÇİMLERİNDE ZONGULDAK'TAN MİLLETVEKİLİ OLDU
1985 yılı, Ecevit'in isminin yanında her zaman hatırlanacak olan bir olaya şahit oldu; Demokratik Sol Parti, Ecevit siyasi yasaklı olduğu için eşi Rahşan Ecevit'in başkanlığında kuruldu.1987 yılında yasağı kalkan Ecevit, partinin başına geçti. Ancak 1987'de yapılan seçimlerde partisi barajı aşamayınca siyasetten çekilme kararı aldı. 1989'da Genel Başkanlık koltuğu boşalınca, Olağanüstü Kurul'da tekrar DSP'ye dönmesine ve Genel Başkan olmasına karar verildi ve 1991 seçimlerinde Zonguldak'tan milletvekili oldu. Bu seçimler sonucunda Demirel önderliğindeki Doğru Yol Partisi ve Erdal İnönü'nün Sosyal Demokrat Halkçı Partisi bir koalisyon hükümeti kurdu. Bu hükümet, AP'yi ve CHP'yi siyaset sahnesine tekrar kazandırdı; AP kendisini feshettiyse de CHP Deniz Baykal'ın girişimleriyle yoluna devam etti. Bunun sonucunun solun parçalanması olduğu düşünüldüğü için CHP ve DSP'yi birleştirme girişimleri, Ecevit'in Baykal'dan farklı kulvarda ki siyasi tarzı nedeniyle gerçekleşmedi.

2002 YILINDA SİYASETTEN ÇEKİLDİ
1994 seçimlerinden sonra DSP, solun en büyük partisi konumuna geldi. DTP ve ANAP ile kurulan hükümette başbakan yardımcısı, daha sonraki DSP-DYP-ANAP azınlık hükümetinde de başbakan oldu. 1999 seçimleri sonrasında ise 2002 yılına kadar DSP hükümeti ile başbakan oldu. Ancak 2002 seçimlerinde DSP barajı aşamadı ve Ecevit, yaşının da oldukça ilerlediğini ve sağlığının bozulduğunu göz önüne alarak siyasetten çekilme kararı aldı.

ŞAİR VE YAZARDI
Bülent Ecevit, dürüstlüğüyle tanınan bir siyasetçi olmasının dışında aynı zamanda bir şair ve yazardı. Birçok yapıtı Türkçe'ye çevirdi, İngilizce, Sanskritçe ve Bengalce çalışmaları ve incelemeleri yürüttü.
1976'da “Şiirler“, 1978'de “Işığı Taştan Oydum“, 1997'de “El Ele Büyüttük Sevgiyi” ve 2005'te “Bir Şeyler Olacak Yarın” isimli şiir kitaplarını çıkarttı. 
Şiir kitapları dışında, siyaset konulu kitapları işe şöyleydi; “Ortanın Solu” (1966), “Bu Düzen Değişmelidir” (1968), “Atatürk ve Devrimcilik” (1970), “Kurultaylar ve Sonrası” (1972), “Demokratik Sol ve Hükümet Bunalımı” (1974), “Demokratik Solda Temel Kavramlar ve Sorunlar” (1975), “Dış Politika” (1975), “Dünya – Türkiye – Milliyetçilik” (1975), “Toplum – Siyaset – Yönetim” (1975), “Türkiye / 1965 – 1975” (1976), “İşçi – Köylü Elele” (1976) ve “Umut Yılı” (1977).

ÖLÜMÜ: 
Bülent Ecevit, 18 Mayıs 2006 tarihinde geçirdiği beyin kanaması sonucunda GATA'da tedavi altına alındı. Yaklaşık 6 ay boyunca bu hastanede tedavi gördü, yoğun bakımda kaldı. 5 Kasım 2006'da, 81 yaşında, solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Devlet Mezarlığı'na gömülebilmesi için 9 Kasım'da yapılan kanun değişikliği sonucu 11 Kasım 2006'da buraya defnedildi.

UNUTULMAYAN SİYASETÇİ BÜLENT ECEVİT’İN TARİHE KAZINAN SÖZLERİ:
* Vahdettin hain değildi.
* Aydının sağı solu olmaz.
* Eşitlik her zaman adil değildir.
* Onlar ortak, biz pazar olacağız.
* Bizim iki gücümüz var. Hak ve Halk.
* Vurun, beni de vurun kalleşler.
* Toprak işleyenin su kullananın.
* Laiklik ilkesi Cumhuriyet’in aşil topuğudur.
* Kumar borcu olmayan 11 milletvekili arıyorum.
* Yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getireceğiz.
* Erken seçim olmasaydı, 2084′ e kadar iktidarda kalacaktık.
* Yeraltı kömür işçisinin işi, her gün canlı mezara inmek gibidir…
* Ben sadece görevimi yaptım. Görevimizi yaptığımız için övünemeyiz.
* Dinci akımların çaresi laiklik ve demokrasidir. Türkiye de buna öncülük eden bir devlettir.
* Eğer tribünden sahaya inmezseniz, korkarım biri çıkar, düdüğü çalar, ‘oyun bitti, herkes evine’ der.

ZONGULDAK’TAKİ VEFASIZ DSP VE CHP İL BAŞKANLARI..
Hem CHP Genel Başkanlığını hem de DSP Genel Başkalığını yapmış olan bir siyasetçin, hele hele iki dönem Zonguldak’tan da iki kez milletvekilli olarak seçilen Bülent Ecevit’in 14.Ölüm yol dönümünde Zonguldak’ta 
ne DSP
ne de CHP
tarafından anılmaması vefasızlık değil de nedir

DSP Zonguldak İl Başkanı ve ya il başkanlığı olarak, 
CHP Zonguldak İl Başkanı ya da il başkanlığı olarak
Kısa bir anma mesajını bile çok gördüler
Yazıklar olsun

Nur içinde yat
Ruhun şad mekanın cennet olsun

Bülent Ecevit’in bizzat kendisini yazdığı “İnsan” şiiriyle bu yazımı noktalamak istiyorum

İNSAN:
Elbette senden güzel olacaktı
Çizdiğin resim
Yaptığın heykel
Senden büyük olacaktı
Senden yakışıklı
Elbette senden doğru söyleyecekti
Yazdığın şiir
Elbette senden çok duyacaktı
Söylediğin türkü
Sen olduğundan büyüksün
Sen olduğundan iyisin
Sen olduğundan güzel