Çatalağzı bölgemizin sanayi merkezi...

En az 60 yıllık bir “belediye” geçmişine sahip bulunuyor.

Rahmetli dedem Hüseyin Güneş (Çatalağzı Muhtarı) belediyenin kurucu üyelerinden biriydi.

Çatalağzı’nın ilk belediye başkanı İhsan Likoğlu’ndan, Necati Yirmibeşoğlu’na, Hasan Öztürk’ten Ali Uzun’a, merhum Okan Surat’tan Cengiz Kınay’a, Mehmet Alim’den Adnan Akgün’e değin nice belediye başkanları geldi geçti bu beldeden...

Şimdi yeni bir seçim zamanı...

Görünen o ki üç isim yarışıyor...

Mevcut Belediye Başkanı Adnan Akgün CHP’den, işadamı Ersun Gülser Ak Parti’den, bürokrasiden gelen Yavuz Palabaş ise MHP’den bu yarışa katılmış bulunuyor.

Adnan Akgün maden mühendisi, Ersun Gülser işadamı, Yavuz Palabaş yüksek lisans sahibi bir yönetici...

Her üçü de Çatalağzı’nın insanı...

Yavuz Palabaş’ı tanımıyorum.

Palabaş Ailesi, özellikle Cumayanı Mahallesi’nde ikamet eden büyük bir ailedir. Büyük olasılıkla, benim yakın arkadaşım İsmail Palabaş’ın akrabasıdır.

Bu seçimin dengeleri üzerinde etkili olacağı aşikar...

***

Çatalağzı’nda saygılı-seviyeli bir seçim yarışına tanık oluyoruz.

Umarım, bu durum seçime değin böyle devam eder.

Seçimden sonra da, herkes kazananı tebrik eder, herkes seçilen belediye başkanına destek olur, herkes Çatalağzı için bir fikir söyler.

Çatalağzı hepimizin sevgili memleketidir.

Çatalağzı’nın çocukları TTK’nın çocuklarıdır, “elektriğin” çocuklarıdır, demiryolu çocuklarıdır.

Okuyanı ile okumayanı ile çalışanı ile işsizi ile Çatalağzı’nın çocukları cennet ülkemizin yiğit evlatlarıdır.

Onlara “vefa” borcumuz vardır.

Çatalağzı sevgili memleketimizdir.

Çatalağzı’nın taşına-toprağına vefa borcumuz vardır.

31 Mart’ta her kim seçilirse seçilsin, seçilen de, seçilemeyenler de bu “vefa borcunu” ödemek durumundadır.

Unutmayalım...

Seçimler gelip geçecek...

Biz yine hep birlikte Çatalağzı’nda yaşayacağız.

Siyasette Nurhan Başoğlu ağırlığı

Ona “ Bülent Ecevit’in öğrencisi” diyorlar...

Sahaya indi, durum değişti !..

Zonguldak’ta “sosyal demokrasinin yıkılmayan kalelerinden” biri olduğu söylenir.

Öyle “boş” laf konuşmaz, bir konuşur, “PİR” konuşur doğrusu...

***

Nurhan Başoğlu, DSP’den Zonguldak Belediye Başkan Adayı oldu...

CHP cenahından feryad-ı figan..!

“ Sol oyları bölüyor” diye...

Sol oylar bölünüyor da, sağ oylar bölünmüyor mu sanki!..

Bu mantığı anlamak çok mümkün değil...

Demokratik Sol Parti (DSP) Türk siyaset tarihine imzasını atmış, köklü ve kalıcı bir siyasi partidir.

Siyasette bir kenara çekilmesi, seçimlere katılmaması, aday çıkarmaması düşünülemez.

CHP cenahı, DSP aday gösterdi diye kızıyor, üstelik Nurhan Başoğlu’nu gösterdi diye daha çok kızıyor !..

Çünkü, Nurhan Başoğlu’nun Zonguldak’ta siyasi bir ağırlığı var.

Sahaya iniyor, durum hemen değişiyor.

***

DSP geçtiğimiz Cuma günü aday ve proje tanıtım toplantısı yaptı.

Salon tıklım tıklım doluydu.

Nurhan Başoğlu bu toplantıda öyle bir konuşma yaptı ki, CHP ile İyi Parti’nin kulakları çınladı !..

İyi Parti’yi “ ne idüğü belirsiz “ olmakla eleştirdi, CHP’yi, “ Ne idüğü belirsiz iyi parti” ile ittifak yapmak ve Apo’nun (PKK’nın) partisi HDP ile kapalı kapılar ardında pazarlık etmekle suçladı.

CHP ve İyi Parti bakımından yenilir-yutulur cinsinden eleştiriler değil...

Böylece DSP’ye karşı sert uslup kullananların, cevabını anında misliyle alacakları da anlaşılmış oldu.

Songül Saraç’a 200 oyla seçimi kim kaybettirdi ?..

Bu soru Devrek’te çok soruluyor...

“ Geçen yerel seçimde Songül Saraç’a 200 oyla seçimi kim kaybettirdi?”

Ben kaybettirmedim...

Songül Saraç hem CHP’lidir, hem de Devrek ilçe sınırları içinde “ Bizim Songül” olarak bilinir.

Özetle, Devrek halkının sevdiği-saydığı, kendi öz evladı olarak gördüğü bir siyasetçidir.

O halde 200 oyla Songül Saraç’a seçimi kim kaybettirdi?..

Ak Parti’liler değil...

MHP’liler değil...

DSP’liler değil...

SP’liler değil...

En iyisi bu sorunun yanıtını Songül Saraç’ın kendisinden alalım...

Şu anda CHP’den Devrek Belediye Başkan Adayı olan Çetin Bozkurt ve avanesi...

Sayın Songül Saraç’ın kendi açıklamasına göre, bir önceki yerel seçimde Çetin Bozkurt ve avanesi, CHP’nin Belediye Başkan Adayı Songül Saraç’ın aleyhinde çalıştı, 200 oyla seçimi kaybetmesine neden oldu.

İnanmayan, şaşıran, hayret eden olursa, gidip Songül Saraç’ın kendisine sorabilir.

Songül Saraç, Çetin Bozkurt’un adaylığının açıklanmasının ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı, özetle şöyle söyledi :

“ Benim (yani CHP’nin) aleyhinde çalışıp, 200 oyla seçim kaybetmeme neden olanlarla bir arada olmam mümkün değildir. Bu nedenle kapıma gelen olursa bilin ki, hiç düşünmem, kovarım.”

Haydaaaaaaa!..

Geçen seçimde “CHP’nin aleyhinde” çalışanı, bu seçimde CHP’den aday mı yaptılar yani !..

Siz olsaydınız ne yapardınız ?..

“ Siz benim aleyhimde çalıştınız ama, gelin ben size destek olayım” mı diyecekti?..

Bizim tanıdığımız, Devrek’in “Bizim Songül”ü gururlu, onurlu bir siyasetçidir.

Seçim sürecinden itibaren bu gururlu-onurlu duruşunu hiç bozmamıştır.

O zaman şöyle bir tablo ortaya çıkıyor...

Devrek’teki CHP siyasetinden Songül Saraç’ı çıkardığınız zaman, ortada fazla bir şey kalmıyor.

Zaten Devrek’teki siyaset fotoğrafları da bunu açıkça gösteriyor.