Arkadaş çok öfkeliyim; dayanamıyorum !!!

Dayanılacak gibi de değil; her gün ana haber bültenlerinde mutlaka sizler de çocuklara uygulanan şiddetle ilgili haberler görüyorsunuzdur. 

Bu nasıl bir caniliktir; adamın biri çocuğu ödevini yapamıyor diye döve döve komalık eder çocuk sonra ölür, kadının teki sabah akşam çocuklarını döver, yetiştirme yurtlarında çocuklar dövülür, okullarda da dövülenler var tabii.

Bu ne arkadaş? 

Şiddet görmesini sindiremezken bir de taciz haberleri duyuluyor; inanın öfkem beynime vuruyor. Siz nasıl aciz, iradesiz insanlarsınız, ne insanı; insan demeye milyon şahit lazım. Yazıklar olsun onlarca, binlerce, milyonlarca kez yazıklar olsun sizlere. 

Bırakın, çekin pis ellerinizi, dokunmayın çocuklara. Bırakın okullarını okusunlar, hayallerine koşsunlar; bir işe faydanız yok zaten, engel bari olmayın çocuklara. 

Hala öfkeliyim ya, arkadaş çocuklardan ne istiyorsunuz; def olun gidin, nerede ne yapıyorsanız yapın da çocuklardan uzak durun iradesiz insancıklar.

Valla kim ne yapacaksa yapsın, 

Alkol mü alacak, zararlı alışkanlıklarla mı muhatap olacak, ellerinde silahlarla şekil mi yapacak nerede yapacaksalar yapsınlar ama çocuklardan ve gençlerden uzak yerde yapsınlar. Yeter arkadaş; bu kadar bencillik olmaz. Sizlerde umut yok bırakın çocukları; zehirlemeyin, bataklığınıza çekmeyin. Sözüm onlara Sevgili Okuyucular öfkeliyim kusuruma bakmayın, size demediğimi biliyorsunuz bu öfkeli sözleri.

**

Sevgili Okuyucular sizlere gariplikle karşıladığım ama bana kızabileceğiniz bir husustan bahsetmek istiyorum. Malum mevsimimiz kış ve cennet vatanımızın çeşitli illerinden kar manzaralarıyla karşılaşıyoruz. Ne kadar çok seviyormuşuz valla kar yağmasını; arabalara atlayıp karşılamaya bile gidiyoruz. Bu ne kadar değişik bir özlem; tamam garipsemeyeceğim diyeceğim, romantizme bile bağlayabilirim bu durumu ama yine işin içinden çıkamıyorum.

Yeri geliyor komşumuz hastalanıyor ve birden kapımızı çalıyor.

Utana sıkıla karşımızdaki komşumuzun “ Bilmem ne abi, falanca amca ya da Ahmet Kardeş, babam rahatsızlandı da malum bizde araba yok senin araçla bir acile gidebilir miyiz? “ diye gelen sorusuna olumsuz cevap verebiliyoruz. “ Yorgunum diyebiliyor ve bazen de uyuduğumuzu söyletebiliyoruz evdekilerden birine” Bilemiyorum, konu – komşumuzun ihtiyaçlarına gözümüzü kapatıp kulağımızı tıkayabiliyoruz ama bilmem kaç kilometre ötedeki kar yağışına gidebiliyoruz. Kimse yanlış anlamasın beni, kimseyi eleştirmiyorum; bana garip gelen durumu aksediyorum. Yoksa herkes istediğini yapar; özgürdür ve karışamayız ta ki bir başkasının özgürlüğünü kısıtlamaya başladığı ana kadar. 

Yalan yok ben de kar yağışını çok seviyorum ama aklıma hep kar sonrası buzlu yollardaki kazalar geliyor. İhtiyaç sahibi kardeşlerimiz geliyor, yırtık ayakkabılar mı dersin, botun ne olduğunu bilmeyen kardeşlerimiz mi? Odunu kömürü kısıtlı olan haneler, kimsesiz sokaklarda yaşayan insanlar ve hayvanlar geliyor aklıma. Bazı şeyleri yaşayanlar bilir, sizi onlar anlar; kimi de sonradan görme olur unutur gider. 

Neyse, özür dilerim keyfinizi kaçırdıysam; hadi istikamet GACA …