Her seçimin ardından duymaya alıştığımız açıklamaları yine dinledik. Güzel ülkemizde hiçbir seçimden “ biz kaybettik” diyene rastlamadan ömrümüz tükeniyor. Necip Türk milleti nasıl bir tercih yapıyor ki, kazanan çok kaybeden hiç yok . 

  Siyasi partiler için il/ilçe örgütleri her şeydir. Tamam, ülkemizde “ LİDER” sistemi yüzünden örgütler gerektiği itibarı hiçbir zaman göremezler ama eğer balkonun altında dinleyen on binler olmasa “ konuşma” neye yarar ki ? 

  Belki farkında değiliz ama en kötü demokrasi de bile “ insan unsuru” (üye-örgüt-sempatizan …) çok önemlidir. 

  Sandığa gidecek üyen, sempatizanın, örgütün olacak! O sandıklarda görev yapacak gönüllülerin olacak, seçimin ardından sokakları dolduracak on binler hatta yüz binler olacak …. 

  Ülkemizin kronik muhalefet partisi CHP; son yıllarda yaşanan onca ekonomik krize, dövizdeki hızlı ve önlenemez yükselişe hatta ülkede yan gelip yatan 4 milyon sığınmacıya rağmen ne kendi seçmenine nede diğer kararsız vatandaşa derdini anlatamadı.

  Bir ülkede sığınmacıların doğum oranı ve sayısı ülke halkının doğum oranlarının 4 katından fazla olur mu? Tek bir mantıklı izahı olabilir mi? Kim bakacak onca minik Arap bebeğine/çocuğuna? Amerikan Merkez Bankası FED olsan altından kalkamazsın. Hala ve inatla bu yapılanların doğru olduğunu savunanlar var. 

  Niye anlatamıyor CHP kadroları bu büyük tehlikeyi halka? Sokağa inip gerekirse tek tek, yüz yüze anlatacaksın halkına, “yarın bu minik Arap bebeler senin geleceğin olan evlatlarının başına bela olacak” !  Daha 5 yılda büyük şehirlerde kendi pis mikro mafyatik yapılanmalarını kuran bu insanlar gelecek için nasıl bir tehdit olur, sen anlatacaksın. “ Bunları geri gönderceğiz” deyip atmakla olmaz, “niye göndermemiz gerekli, ne gibi tehdit unsurları barındırıyor” üşenmeden tek tek anlatacaksın. Kılıçdaroğlu kötü bir insan değil ama başarısız bir siyaset adamı. Daha da kötüsü kendi başarısızlığını kabul etmeyecek kadar sabit görüşlü. 

  Yalnızca genel merkezde sıkıntı yok ki CHP de ! heyecanını yitirmiş onlarca örgüt var. Değişim denince akla bir önceki il/ilçe yönetimleri geliyor. Biri gidiyor, diğeri geliyor. Genç ve yeni yüzlere ise genelde ikinci bir şans asla verilmiyor. Örneği Zonguldak merkez ilçe başkanlığından verebiliriz. 

  CHP sokakta yok. Pazarda yok. Bir iki kanal haricinde yok. Halkın nabzını tutacak deneyimde ve halk jargonunu bilen A TAKIM ekibi yok. Caddede olacaksın. Evet caddeye seçim dönemlerinde selfie çektirmeye çıkıyorlar. Hatta bazıları bu yolla milletvekili dahi olabiliyor. Ama yarın yine karşılığı olmayan isimler bunlar. Partilerine uğrattıkları rekor oy kayıplarına rağmen başarılıyız diyebilecek kadar, ideolojiden uzak adamlara/kadınlara bu ülkede paye veriliyor. Değil partiye yönetici yapmak üyeliğini iptal edeceğin isimleri her dönem “sanki mecburmuş” gibi sunmak bana göre CHP nin asıl çözmesi gereken sorunlardan yalnızca bir tanesi. 

  CHP konusu çok derin. Birkaç gün köşe yazısı daha var ….