Yerel seçim gümbür gümbür geliyor !..

CHP aday adaylığı takvimini çoktan açıkladı da, bu süreç başladı bile…

Ancak, yarış büyük, zaman kısa olmasına rağmen CHP’deki durgunluk gözlerden kaçmıyor.

Aday adayı olmayı düşünen veya aday adayı olması beklenen isimler arasında yoğun bir “tedirginlik” gözleniyor, bu tedirginlik somut biçimde siyaseti de yavaşlatıyor.

CHP’de ortaya çıkan bu tedirginliğin sebebini anlamaya çalışalım.

Mesela, Harun Akın…

Bu “sessizlik” niye !..

Zonguldak Belediye Başkan Adaylığı için çok ciddi bir kamuoyu desteğine sahip olan Harun Akın’ın ağzını bıçak açmıyor.

Veya ismi geçen diğer ciddi aday adayları…

Kamuoyunda isimleri geçtikçe daha çok sesleri kısılıyor, adeta aday adaylıklarını gizlemek gibi bir tutum içinde bulunuyorlar.

Aday olacaklar  mı, olmayacaklar mı?..

Elbette buna kendileri karar verecek ama, eğer bu “suskunluk” güven arayışından kaynaklanıyorsa, ya da bir başka deyişle CHP Zonguldak’ta bir “güven sorunu” yaşanıyorsa, bu sorunu çözmek elbette CHP Zonguldak milletvekillerinin görevi dahilindedir.

Ünal Demirtaş veya Deniz Yavuzyılmaz “ ne şiş yansın ne kebap” politikası izlemek durumunda değildir.

Partinin yerel seçimlerde alacağı sonuçlardan milletvekilleri elbette sorumludur, bu durum, onlara “aday seçiminde” titiz davranılması, oy potansiyeli yüksek, halkın iyi tanıdığı, temsil yeteneği bulunan insanlarla yola çıkılması yönünde CHP Genel Merkezi’ne karşı sorumluluk yüklüyor.

***

Milletvekillerinin “ Bütün adaylara eşit mesafede olmak” gibi söylemleri olabilir, ancak pratikte bunun pek geçerliliği yoktur.

Şimdi şöyle bir soru soralım..

Seçim kazanma şansı çok yüksek bir aday adayı ile seçim kazanma şansı yüzde sıfır olan bir aday adayına “siyaseten” eşit mesafede bulunmanın CHP’ye ne faydası olabilir?..

Milletvekilleri aday adaylarına “eşit mesafede” olabilir ama, mensup oldukları partiye “eşit mesafede” olmak gibi bir şansları bulunmuyor.

***

Güven sorununa gelelim…

CHP içinde, özellikle seçim dönemlerinde, her zaman bir veya birkaç “iyi saatte olsunlar” bulunur…

Tam herşey yolunda giderken, tam CHP ilimizde ivme kazanırken, ne zaman, nerde ortaya çıkacağı belli olmayan bu “iyi saatte olsunlar” hemen devreye girer, özellikle milletvekillerini veya partinin üst yöneticilerini etkileyip, CHP’yi çıkmaza sürükler.

Daha sonraları ortaya çıkan “güven sorunu”nun sebebi bu olsa gerek…

Bakalım bu kez ne olacak ?..

Gençlikleri ile övünen iki çiçeği burnunda CHP milletvekili…

Bakalım, onlar da “iyi saatte olsunlar”ın büyüsüne kapılıp, CHP’yi maceraya sürükleyecek mi?..

Çok değil, iki hafta içinde belli olur herhalde…