Sevgili Okuyucular size daha önceden bahsettim mi bilmiyorum ama genelde radyo dinlerken köşemi yazıyorum. Tam köşe yazımı yazmaya niyetlenmiştim; radyo falan açayım diye uğraşırken son dakika haberi gördüm. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde askeri aracımız devrilmiş ve 2 askerimiz şehit olmuş. O an aklımdaki zihnimdeki yazacağım yazma ihtimalim olan her şey kafamdan silindi gitti. Yine iki tane Kahraman Mehmetçiğimizi kaybettik ve 7 tane de yaralı askerimiz olduğu söyleniyor. Kelimelerin kifayetsiz olduğu yerdeyim şu an ve sizlere buradan sesleniyorum.

O kadar çok canımı sıkıyor ki bu haberler; her seferinde bu son olsun derken tekrar tekrar karşımıza çıkıyor. Mehmetçiklerimizin anneler – babaları – kardeşleri, kimileri evli – çocuklu, kimileri nişanlı, kimileri bekâr ama mutlaka geride bıraktıkları var. Ne kadar zor bir durum değil mi ama nereden bakarsan bak resmen bir yıkım. Daha yirmili yaşlarda evlatlarını toprağa gömmek çok zor be; tamam şehitlik makamı var ama gencecik, fidan gibi çocuk be. Daha hayatlarının baharında, kimi evleneceği günün hayalini kuruyor, kimi çocuğunu düşünüyor, kimi dünyaya gelecek evladının haberini bekliyor, kimininse teskeresini çok az kalmış. Ama bir bakıyorsun hayatları sona eriyor.

Şehitlerimizin çocukları geliyor mu hiç aklınıza; mesela kurban bayramında, bunun babalar günü var, okulda veli toplantıları var, okulun ilk günü ve karne günleri var, ufak tefek mahallede arkadaşlarıyla tartıştığı zamanı var; hepsinde baba eksik; hayata yarım atılacak çocuk. Tamam, babaları kahraman ama çocuk bu durumdan nasıl haberdar olsun ya da bunu ne zaman tam anlamıyla anlasın; bu bu kadar kolay bir şey mi sanki? Düşünsenize zaten hayata eksik başlamışsın; mutlaka sizler de görmüşsünüzdür şehitlerimizin evlerinin eski, bakımsız ve çoğu kez dış boyasının bile olmadığını. Bu çocuk hayata kaç sıfır geriden başlayacak; baba yok, ekonomik durumlar kötü, güveneceği biri yok. Bunun adı kocaman bir eksiklik. Bu eksikliği de yalılarda yaşayanlar, yatlarda sefa sürenler, her istediğini kolayca elde edenler, gemileri olanlar, lüks arabalarıyla şey yarıştıranlar bilemez; bu eksikliği o çocuklar kadar olmasa da bizler gibi eksik yaşayanlar bilir. Bizler de çok eksik başladık ama onların çok daha eksik. Umarım bu sefer son olur ve daha fazla eksik çocuk bu salak saçma dünyada; zenginlerin hüküm sürdüğü adaletsizliğin ve sevgisizliğin dayatıldığı coğrafyalarda eksikliğini tamamlamak için herkesin bir mücadele ettiği yerde bin mücadele etmek zorunda kalmaz. Rabbim şehitlerimize rahmet; kederli ailelerine sabır versin. Mekânınız cennet; ruhlarını şad olsun ( Âmin )