Ülkelerin lokomotifi “ ekonomidir” . Eğer kırılgan bir ekonominiz varsa hem sağlıkta hem eğitimde hem de diğer alanlarda istediğiniz seviyeye çıkamazsınız. Ben şimdi size bir sürü ekonomik veri yazıp onlarca rakam içinde ruhunuzu daraltabilirim ama şu 3 günlük Dünyada buna değer mi? Daha farklı ve biraz da ironik bir yolu denemek istiyorum. 

  Aşağıda okuyacağınız araba kazası bizim ekonomimize paralel bir durumda olduğundan finalin yorumunu siz değerli okurlara bırakıyorum.

   Büyük bir şirketin hızlı şoförlerinden biri yaptığı kaza sonrası genel müdürün odasına gider. Ceketinin düğmelerini ilikler ve biraz da kısık sesle genel müdüre ;

Efendim bir kaza yaptım ancak çok şükür korkulacak bir şey yok, der. 

Kazayı duyan genel müdürün kan beynine sıçrar;

Ölü yaralı var mı? Durum nedir? Kaza nerede ve nasıl oldu? 

Efendim az önce de dediğim gibi çok şükür korkulacak bir durum yok, sol dikiz aynası kırıldı. 

Oğlum bende bir şey oldu zannettim. Sol dikiz aynası ise bir şey değil, kaskoyu bile bozmayalım. Git hemen değiştir. 

Efendim yalnız o değil. Örneğin çamurlukta dağıldı. 

Yahu o da pek mühim değil, daha büyük sorun olmadığına şükret.

Efendim öteki yani sağ dikiz aynası da paramparça oldu.

Yahu aynı anda hem sağ hem de sol dikiz aynaları nasıl kırılır. Tıra falan çarpsan ancak o kadar hasar olur. 

Kaportada da biraz iş var efendim. 

Oğlum sol dikiz aynası kırığından kaportaya nasıl geldin? Hani çok şükür korkulacak bir durum yoktu? 

Efendim sanıyorum motorda da bazı sorunlar çıkabilir.

Haydaaa … Yahu motor ne alaka evladım! Sanırsın arabayı uçurumdan aşağı yuvarladın.

Evet efendim, tam da isabet buyurduğunuz gibi ben arabayı uçurumdan aşağı yuvarladım. Kendimi son anda dışarı atarak kurtardım. Yoksa ALLAH muhafaza benim gibi iyi bir şoförü kaybedecektiniz. 

Vay uyanık çakal vay, demek çok şükür korkulacak bir durum yok ha …. Anlattıklarından daha vahim ne olabilir ki? O aracın içinde sen de uçurumdan aşağı gitseydin de bende seni işten atmak zulmünden kurtulsaydım olmaz mıydı uyanık hergele? 

Değerli okurlar; inanın, “en kötüsü geride kaldı” diye diye gelinen noktayı anlatmaya çalıştım yoksa benim o araç kazasıyla zerre alakam yoktur. Çok şükür o firmanın o şoförü de ben değilim…