Kendisini “gazeteci” olarak yutturmaya çalışan, çete tetikçisi Ali Rıza Tığ, nam-ı diğer “Çukur Ali” ahlaksızlıkta sınır tanımayan bir pervasızlık içinde etrafa saldırmaya devam ediyor.
Şu sıralar bu pervasızlıktan Ak Parti Zonguldak milletvekilleri de payını almış durumda !
En kötü sokak ağzı ile sayın milletvekillerini  “SİT kaldırmaya” uğraşmakla suçluyor, dahası milletvekillerini alenen “tehdit” ediyor.
Pes doğrusu !
Şimdi yine “kıvırtmaya” çalışacak…
Büyük ihtimalle “ Ben isim vermedim, onları kastetmedim” diyecek.
Peki, kimi kastettin?
CHP milletvekilleri Ünal Demirtaş ile Deniz Yavuzyılmaz’ı mı?
Öyle dese, yine tutmayacak, çünkü 3 milletvekilinden söz ediyor.
Acaba, Yalova Milletvekili Muharrem İnce de bu kadroya dahil mi?
Ona boşuna “ Çukur Ali” dememişler!
Ağzı bozuk, dili bozuk, orası bozuk, burası bozuk…
Şantaj onda, tehdit onda, sıkışında kıvırtmak yine onda…
Herkes biliyor ki, çete tetikçisi Ali Rıza Tığ, “ Üç milletvekili bir SİT’i kaldırabilecek mi?” başlıklı ahlak düşkünü yazısı ile Ak Parti Zonguldak milletvekilleri Polat Türkmen, Ahmet Çolakoğlu ve Hamdi Uçar’ı kastediyor.
Herkes biliyor ki, bu ahlaksız yayında ima edilen onlar, atıfta bulunulan onlar, tehdit ve hakaret edilen onlar…
O halde tekrar edelim…
Bu ne cüret !
Bu ne ahlaksızlık!
Bu ne terbiyesizlik!
İlimizi temsil eden üç milletvekiline böyle pervasızca saldırmak ve bu kadar haddini aşabilmek olsa olsa “Çukur Ali”ye mahsus bir durum olabilir.

*
Adamın (lafın gelişi) uslubuna bakın !
Dilinden SİT düşmüyor…
Vibratör, masturbasyon, viagra, her ne kadar “belden aşağı” kelime varsa onun sözde köşe yazılarında…
Porno yazarı gibi sanki !..
Çete tetikçisi Çukur Ali’nin bu sözcükleri bu kadar çok kullanmasının bir nedeni olmalı…
Geçmişte başına birşey mi geldi nedir !
Tutturmuş bir SİT diye, bir türlü bırakmıyor.
Bunun psikolojik analizi mutlaka yapılmalı…

*

Okurlarımızdan özür diliyorum.
Çukur Ali’nin marifetlerini deşifre edebilmek ve onun aşağılık yayıncılık anlayışını kamuoyuna deklere edebilmek adına zaman zaman, ona yakışan çirkin kelimeleri kullanmak zorunda kalıyorum.
Bu arada bir hatırlatma yapmakta fayda var.
BİK Müdürlüğü başta olmak üzere, ilimizdeki basın meslek kuruluşları ve Basın Konseyi artık bu aşağılık yayınlar hakkında yasanın öngördüğü yaptırımları uygulamak, bu çirkin uslubu kınamak, basın yolu ile tehdit ve şantaja prim vermemek durumundadır.
Aksi halde Çukur Ali’nin pis kalemi yarın onları da hedef haline getirmek isteyebilir.
(Umut İLİKSİZ)