Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ayak uyduramayan, tavır ve icraatları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a adeta “ihanet” içinde bulunan bazı Ak Parti’li teşkilat yöneticileri ile bazı belediye başkanları var mı, var…

Sayın Cumhurbaşkanımızın, illerde görev yapan il ve ilçe yöneticileri ile belediye başkanlarına ilişkin talimatlarını, uyarılarını, öğütlerini dinlemeyen, Ak Parti’yi kişisel çıkarlarına alet edip temiz kalmayı başaramayan, sürekli şaibeli işlerle gündeme gelen siyasetçiler, Ak Parti’ye, dolayısı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a zarar veriyor.

*

Ak Parti’nin il ve ilçe yönetimlerinde görev alan “temiz” isimleri tenzih ediyoruz.

Ak Parti İl Başkanı Zeki Tosun, Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Abalı, Muammer Avcı, Naci Kırlak gibi dededen-babadan ticaretle uğraşıp, şaibeli işlere tenezzül etmeyecek isimler gibi, daha pek çok il ve ilçe yönetim kurulu üyesi temiz kalmayı başarmıştır ama, bunların yanında Ak Parti rozetini kişisel çıkar hesaplarına alet eden, sırtına Ak Parti gömleğini giyip, yemek ihalelerinin, belediye ihalelerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının malzeme alımlarının değişmeyen aktörleri haline gelen, az zamanda büyük servetler kazanan, mal-mülk, köşk, istasyon sahibi olan, Bayraktepe’den etrafı seyir eyleyen, kendileriyle aynı meşrepte olan bazı Ak Parti’li belediye başkanları ile “paydaşlık” içinde olan nice eski ve yeni Ak Parti’li yöneticiler arasından nice zenginler türedi…

*

Bu durum halkımızın gözünden kaçmıyor…

“ Ak Parti’li yönetici” kimliğini istismar eden cibiliyetsiz adamların en büyük zararı Ak Parti’ye verdiklerinin farkına varıyor.

Bunlar, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarını, uyarılarını, öğütlerini dikkate almadılar, Ak Parti’li kimliğini kullanarak Sayın Cumhurbaşkanımıza “ihanet” içinde bulundular.

Son zamanda bazıları parti yönetimi dışında kalmış olsalar bile hala aynı minval üzere devam edip gidiyorlar.

Eğer, Ak Parti, Zonguldak’ta bir “zafiyete” uğrayacaksa, işte bunlar yüzünden uğrayacak.

Bizden söylemesi…

Ak Parti bu “safraları” Zonguldak teşkilatlarından temizlemek zorundadır.

Aksi halde bunun faturası seçim zamanı sandıklara yansıyabilir, vebali de “gereğini” zamanında yapmayanların omuzlarına yüklenir.

Dahası “ankara”ya hesap vermek zor olur.