Zonguldak Bakkallar ve Tekel Bayileri Odası eski Başkanı Şükür Küçükali...

Oda başkanlığını kendi isteği ile bıraktı...

İsteseydi yeniden aday olur, seçimi de kazanırdı...

Ancak yıllardır oda başkanı mevkiinde bulunup, üyelerini en iyi şekilde temsil eden, üstelik bu süreçte üyelerinin hakkını-hukukunu ve sorunlarını en gür şekilde seslendiren Şükür Küçükali, şu meslek odaları seçimlerinde koltuğu bırakmak istemeyenlere de örnek oluyor.

Şükür Küçükali'yi Zonguldak'ta herkes tanır...

Cesur tavrı, açık sözlülüğü, çabuk kızıp, çabuk barışan, samimi ve dost kimliği ile şehrimizin önemli renklerinden birini oluşturuyor.

Bakkallar Odası Başkanlığı döneminde üyelerinin sorunlarının çözümü için saçını-başını yolan bir esnaf temsilcisi olarak iz bıraktı.

Bir ara ünü il sınırlarını aştı, işini kaybeden esnaflara, tıpkı işini kaybeden işçiler gibi "işsizlik maaşı" bağlanması yönündeki önerisi ulusal medyada yankı buldu, ilgili bakanlıkların ve Hükümetin dikkatini çekti.

Böylece bir "ilk"e imza atan Şükür Küçükali, bugün esnaf ve sanatkarların bu yöndeki kazanımlarına öncülük etmiş oldu.

Marketler Yasası'nı, esnaflar için sicil affını sık sık gündeme getirdi.

Yeri geldi esnaf lehine kararlar nedeniyle Hükümete teşekkür etti, yeri geldi "ilgisiz kalıyor" diye konfederasyon başkanını eleştirdi.

Sözün özeti şudur...

Şükür Küçükali, " Şükür Küçükali gibi" oda başkanlığı yaptı, yine " Şükür Küçükali* gibi oda başkanlığını en güçlü olduğu zamanda kendi isteği ile bırakarak bir "ilk"e daha imza atmış oldu...

Darısı koltuğa yapışıp kalan oda başkanlarımızın başına !..

 

 

Devrek'in çakalları !..

 

Devrek'in çakalları yakında ötmeye başlar...

Ötmek de ne demek, düpedüz "ulumaya" başlar...

Devrek dediysek, ilçe genelinden söz ediyoruz...

Hani aralarında vakti zamanında Özcan Ulupınar'ın kuyusunu kazmaya çalışanlar da yok değil...

Günü geldiğinde kazdıkları kuyuya kendilerinin düşeceği aşikar...

Zaten foyaları çıkmaya, boyaları dökülmeye başladı bile...

Pişkin mi pişkin adamlar !..

Hem pişkin, hem de şişkin mi şişkin adamlar!..

Attıkları zaman mangalda kül bırakmazlar...

Ahlaktan söz ederler...

Kerhaneden çıkmazlar...

Kimi işadamı, kimi siyaset adamı, kimin bilmem ne adamı kılıklı adamlar!..

Devrek halkına çöreklenmiş adamlar...

Devrek halkı doğrudur, dürüsttür, temizdir, nezihtir, çalışkandır, Devrek'in insanları, insan gibi insandır.

Ne var ki, böylesine nezih insanların gözünü boyayıp, belli mevkilere gelenler de oluyor işte !..

Siyasette-ticarette...

Devrek'in sağında-solunda, kenarında-köşesinde...

Uluma sesleri oluyor işte !..