Bir siyasi partinin (CHP değil) yöneticileri ile parti binasında sohbet ediyoruz… 

Sohbet "siyaset" üstüne… 

Anılan siyasi partinin il başkanı bir tespitte bulundu. 

Dedi ki : 

" CHP içinde kemikleşmiş bir yapı var. Bir nevi statüko… 

Çoğu kez bu yapıyı aşabilmek mümkün olmuyor. Sanki CHP'nin içinde bir CHP daha var. 

Yerelde veya genelde iktidar olmak gibi bir dertleri yok. 

Tek dertleri CHP içinde kendi iktidarlarını muhafaza edebilmek. 

Bu yüzden kongrelere de, seçim zamanı adaylara da müdahale ediyorlar. 

Sonuçta CHP kaybediyor, onlar kazanmış oluyor. Bu nasıl siyaset anlayamadım, bilmem ki buna ne denir?” 

Zamanı geldi, söze karıştım… 

" Buna DERİN CHP denir " 

Bu, " Derin CHP" vakti zamanı geldiğinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu bile yanıltabilir. 

Tıpkı 31 Mart yerel seçimlerinde olduğu gibi… 

Son dakikada ortaya çıkar, MYK'dan çıkan adayı değiştirir, seçilme şansı (sıfır) olan bir aday gösterir, CHP kaybeder, onlar kazanır. 

Bizim yazılarımızda zaman zaman konu ettiğimiz (iyi saatte olsunlar) işte bu DERİN CHP'nin sembolik ifadesidir. 

Bir kişiyi değil, CHP içindeki statükoyu, kemikleşmiş yapıyı ifade eder. 

Sayın İl Başkanı'nın söylediği gibi onların derdi CHP'nin kazanması değil, kendi koltuklarını muhafaza etmekten ibarettir. 

Sohbet tamamlanıp, parti binasından ayrılırken, partili arkadaşlardan biri birden şöyle seslendi : 

" Derin CHP yoktur, serin CHP vardır" Haydaaaaaaa !.. 

Gel de çık işin içinden !.. 

Bunca yıldır CHP politikaları üzerine yazılar yazarım, yorumlar yaparım, TV'de konuşurum, doğrusu bunu ben bile anlayamadım. 

Derin CHP'yi anladık da… 

Serin CHP ne ola ki !.. 

Şu kadarını söyleyelim, bu laf, boş bir laf değil galiba…