Ereğli, Meclis'ten kovuldu mu?..

Ak Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar ile Ereğli’nin Ak Parti’li Belediye Başkanı Hüseyin Uysal arasındaki tartışma, Zonguldak’ın “yeni” tartışma konusu haline geldi... Olayı özetleyelim... Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal elindeki dosya ile TBMM’de Özcan Ulupınar’ın makamına gidiyor. Sayın Ulupınar randevuya 10-15 dakika kadar geç gelince “kıyamet” kopuyor !.. “ Vay, sen nasıl bizi bekletirsin!” diye... Bu durum, Zonguldak gündemine bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek “ Ereğli Meclis’ten kovuldu !” şeklinde yansıtılınca, bu kez de “büyük kıyamet” kopuyor !.. Şimdi bu olay üzerinden bir değerlendirme yapalım... Bir kez,Ereğli’yi hiç kimse Meclis’ten kovamaz... Bu kimsenin yetkisinde değil... Ancak, Özcan Ulupınar gibi, kapısı ve gönlü herkese açık bir milletvekiline “ Ereğli’yi Meclis’ten kovdu” şeklindeki bir yakıştırma yapmaya da kimse cüret edemez. Özcan Ulupınar, bu memlekette yaşayan insanların en çabuk ve en kolay ulaşabileceği bir milletvekili olduğu gibi, belediyelere ve belediye başkanlarına, hatta, iktidar-muhalefet ayrımı da gözetmeden en çok yardım elini uzatan milletvekilidir. Hüseyin Uysal, derdi-tasası olanın Özcan Ulupınar’a koştuğunu bilmiyor mu sanki !.. Biliyor ama, mesele o değil galiba... Hüseyin Uysal Hazretleri, 10 dakika kadar vekili bekledi ya, bunu kabullenemediği anlaşılıyor. “ Koskoca Hüseyin Uysal’ı bekletmek kimin haddine !” diye düşünmüştür herhalde... Özcan Ulupınar bilerek kimseyi bekletmez, TBMM’nin en çalışkan milletvekillerinden biri olan Özcan Ulupımar, iş yoğunluğundan, çalışma temposundan 10-15 dakikayı geçmeyecek şekilde geç gelmiş olabilir. Merak ediyoruz doğrusu... Hüseyin Uysal, Ereğli Belediyesi’nde kendisiyle görüşmek isteyen vatandaşları ne kadar bekletiyor acaba?.. Telefonlarına bile çoğu kez kendisi çıkmıyor... Hüseyin Uysal’ı arıyorsunuz “danışmanı” çıkıyor. Sırası gelmişken bir “parantez” açalım... Bu “danışmanlık” meselesi Zonguldak’ta “çok yönlü” olarak tartışılıyor. Önümüzdeki günlerde kim kimin danışmanı, kim neyin danışmanı sorusunu da gündeme getirmek gerekebilir. Seyreyleyin gümbürtüyü !.. Asıl “kıyamet” işte o zaman kopabilir !..     (Söz Meclisten İçeri / Erhan ÇAKMAK)