Deniz Baykal’ın açıklaması ile başlayan, Fikri Sağlar, Muharrem İnce’nin açıklamaları ile devam eden ve ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nda muhalefet edenleri kapının önüne koyarım açıklamasıyla alevlenen tartışmaları değerlendiren CHP Zonguldak İl Başkanı Ahmet Altun, “Biliyorsunuz 29 Nisan’da Ankara’da il başkanları toplantısı yapıldı. 80’e yakın il başkanı katıldı. 60’a yakınımız söz aldı konuştu. İl başkanlarımızın yüzde 90’ının üzerinde ki genel kanı bütün kongrelerin zamanında yapılması. Bu şekilde karar alındı ve ortak bir deklarasyon yayınlandı. Ancak biz Zonguldak’a intikal ettikten sonra basından öğrendiğimize göre Deniz Baykal ile Kemal Kılıçdaroğlu 3 buçuk saatlik bir görüşme yapmış. Bu görüşmenin sonunda ne olduğunu bilemiyoruz. Deniz Baykal basına bir açıklamada bulundu. Daha sonra Fikri Sağlar bir açıklama yaptı. Son olarak da Muharrem İnce açıklama yaptı. Kemal Bey de kapının önüne koyarım gibi bir laf etti. Aslında Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemek istediği şey şuydu: “Merkez Karar Yönetim Kurulu’nda alınan disipline verilme kararı parti meclisine verilir, parti meclisinden çıkan kararı disipline intikal ettiririm. “Yani algılanan şekilde tek başına diktatörce değil de parti meclisinin kararıyla olur. Cezayı da disiplin verir veya vermez. Bir telaffuz hatası nedeniyle buradan bir kelime alındı, bu kelime üzerinden sanki Kemal Kılıçdaroğlu astığım astık kestiğim kestik şeklinde yorumlar yapılıyor. Oysa ben Kemal Bey’i yakinen tanırım böyle bir kişiliğe sahip değil. Bir telaffuz ve anlaşılamama hatası oldu. Süreç devam ediyor, bizim Ankara’da aldığımız karar şu anda geçerli. Kongreler zamanında yapılacak. Eğer olağan üstü kongre yapılacaksa bunun tüzük gereği şartları belli. Bu şartlar yerine geldiği takdirde olağan üstü kongre de yapılabilir” dedi. DENİZ BAYKAL BÜYÜK BİR HATA YAPTICHP İl Başkanı Ahmet Altun, “Deniz Baykal, Fikri Sağlar ve Muharrem İnce’nin muhalif açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz “ sorusuna ise şu şekilde cevap verdi:“Ben kişisel görüşümü söylediğimde biz il başkanlarının ardından belediye başkanlarını Ankara’ya toplayacaklardı. Onun peşine zannediyorum genel başkanın bir yol haritası var. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarını toplayıp, bizde emanet olan Cumhuriyet halk partisi’ni üzerinde emanet olan yüzde 48.6’lık oyu yüzde 23-24’ü bize ait değil. Bu oyu nasıl muhafaza ederiz, bunu üzerine nasıl birkaç puan daha koyarız diye mutabakat sağlayacaktık, diğer sivil toplum kuruluşlarında görüşlerini alarak bir yol haritası çizecekti. Fakat bu yol haritası çizilmeden Deniz Baykal’ın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp bir çıkış yapması ortalığı ateşlemiş oldu. Bu bana göre hatalıydı. Bunu kendi aralarında, yani CHP’nin liderliğini yapan ya da yapmaya aday insanların oturup konuşarak ortak bir karar sağlayıp onun üzerine hareket etmeleri lazımken ferdi çıkışlar başladı. Bu da partide sanki bir kaos varmış olguyu yarattı. Hoş bir şey olmadı. Bir başarının sonucunda bunu yaşayamadan bir kaos varmış intibası yaratıldı. Bu da CHP açısından iyi bir görüntü olmadı. KILIÇDAROĞLU BURAYA SİLAH ELİNDE GELMİYOR. DELEGELER OY VERİYOR“CHP PM Üyesi Fikri Sağlar Kılıçdaroğlu için 8 kere seçim kaybetti ama hala partini genel başkanlığını yapıyor. En büyük diktatör sensin ifadesini kullandı. 8 kere seçim kaybetmiş bir genel başkanı halen daha partini genel başkanlığında durması acaba ne kadar etik?” sorusunu ise şu şekilde yanıtladı.“Önümüzde bir kongre var daha önce de kongreler yapıldı. Kılıçdaroğlu buraya silah elinde gelmiyor. Delegeler oy veriyor öyle genel başkan oluyor. Önümüzde bir seçim var. Bu süreçte aday olunur, Kılıçdaroğlu’na oy verilir kalır, verilmez kalmaz. Demokrasinin kuralları çalışacaktır. Kılıçdaroğlu’nu kurultay delegeleri seçtiği sürece başta kalır.” BENİM ÖYLE BİR GÖRÜŞ BEYAN ETMEM SÖZ KONUSU DEĞİLPeki size göre kim Cumhurbaşkanı adayı olmalı sorusunu ise Ahmet Altun, “Şu anda Cumhurbaşkanı adayını partimizin yetkili organları var onlar belirleyecektir. Benim öyle bir görüş beyan etmem söz konusu olamaz” diye cevapladı.(HABER-ERCAN DEMİR) 
Editör: Haber Merkezi