Kent Konseyi Başkanı Yesari Sezgin, Kanal Z Genel Yayın Yönetmeni Simge Kırlı’nın hazırlayıp sunduğu Günün Konusu programına konuk oldu. Kent Konseyinin çalışmalarını, Kent Konseyi’nin Zonguldak sorunlarına bakış açısını ve sorunların çözümünde bulunduğu konumu değerlendiren Sezgin, Kent Konseyi’nin Türkiye genelinde anlaşılamadığını ve tanınmadığını belirtti. Sezgin ayrıca, geçtiğimiz günlerde bazı Meclis Üyeleri için yaptığı ‘vizyonsuz’ açıklamasından dolayı pişmanlık duymadığını, bu Meclis Üyelerinin sayınının 3’ü geçmediğini ifade etti ve bu konuda diğer Meclis Üyelerinin de kendisine hak verdiğini öne sürdü. Kent Konseylerinin tanınma sorununun sadece Zonguldak’ta olmadığını ifade eden Kent Konseyi Başkanı Yesari Sezgin, “Kent Konseylerinin tanınma noktasında sıkıntıları var. Bu sadece Zonguldak’a ait değil, ülke genelinde Kent Konseyinin anlaşılmasında sıkıntı var. İçerisinde olan arkadaşlarımız, birlikte  çalıştıkça bunu daha iyi anlıyor ama benim yaptığım açıklamadaki belli bir kesim, Kent Konseyi’nin ne yaptığını bilmiyor. Bundan dolayı da yanlış anlaşılmalar doğabiliyor. 1990’lı yıllarda  Küresel Isınma gündemdeydi ve önlemler alınması konuşuyordu. Dünya liderleri 1992’de bir araya geldi ve Rio zirvesi yapıldı. Bu zirvede tüm liderler kalkınmayı sürdürmemiz ve gelişmişlik düzeyimizi arttırmamız gerekiyor ama bunu yaparken sürdürülebilir şekilde yapmamız ve gerekli önlemleri almamız gerekiyor, şeklinde ortak bir konuda anlaştılar. Bunu yerelde, orada yaşayan insanların kendi şehirlerine sahip çıkması lazım, şeklinde bir görüş ortaya çıktı ve Kent Konseyi orada doğdu. O dönemde Yerel Gündem 21 adıyla başladı. İnsanlar yaşadıkları şehirlerde söz sahibi olabilirlerse, o şehri daha fazla sahipleniyor. Bir şehrin sorununu, en iyi o şehirde yaşayanlar bilir. Dışarıdan gelip ahkam kesenler olabiliyor. Herkesin yönetimde görev alma şansı yok. Belediye meclis üyeliği sayıları belli. Bu noktada yetki alamayanlar, şehrin sorunlarında nasıl söz sahibi olur sorusu sorularak, Kent Konseyi fikri ortaya çıktı. Kent Konseyi öneri getiren ve yetkileri olmayan bir yapıya sahip. Orada karşılıklı bakış açısı çok önemli. O niye bunu öneriyor, yerine bu öneri doğru mu, diye yaklaşmak lazım. Kent Konseylerinin yapısı çok önemli. Kimlerden oluşuyor ve nasıl projeler ortaya çıkıyor? Kent Konseyinin birinci olarak ilişkisi olan kurum belediyedir. Kent Konseyi Belediye Başkanının davetiyle kurulur. Bugün itibariyle 170 paydaşımız var. Kent Konseyimizin üyesi, en başta Vali ve Belediye Başkanı. Vali Beyin verdiği 10 il müdürü, 19 muhtar ve 50 STK derneği, vakıf ve odamız var. Bu oldukça iyi yapı ve bundan çok iyi faydalanmak lazım. Bir şeyler ortaya koymak için gelen gönüllü 170 kişi var. Kent Konseyini yaptık demek için yaparsanız, sonuç elde edemezsiniz. Bu Kent Konseyinin ruhuna aykırı” dedi. “Önde gelen Kent Konseylerinden biriyiz” Türkiye genelinde önde gelen Kent Konseylerinden biri olduklarını dile getiren Sezgin, “Kent Konseyi’nden yeterince faydalanılabilmesi, Kente Konseyinin çalışmalarına ve kendini gösterebilmesine bağlı. Biz bir Bursa ve Eskişehir Kent Konseyiyle yarışamayız. Bursa’nın Kent Konseyi binası, Zonguldak Belediyesi binası kadar ve içerisine Belediye Personeli kadar personel tahsis edilmiş. Yaptığımız çalışmalara baktığımızda, Türkiye’de iyi çalışan Kent Konseylerinin başında geliyoruz. Önde gelen Kent Konseylerinden biriyiz” diye konuştu. “Pişman değilim” Belediye Meclis Üyeleri için yaptığı açıklamalardan pişmanlık duymadığını belirten Sezgin, “Belediye Meclis Üyeleri için yaptığım açıklamadan pişmanlık duymuyorum. Meclis Üyelerimizin alınganlık göstermesini doğal karşılıyoruz. Yanlış anlaşılmaya imkan vermemek için, sonrasında bir açıklama daha yaptım. Bunların sayısı 3’ü geçmez dedim. Söylemek istediğim, Kent Konseyine bakış açısındaki vizyon. Eğer biz Kent Konseyini kurmuşuz ve görevimizi yapmışız diye yaklaşırsanız, ben de size vizyonsuz derim. Orada o hakkım doğar. Eğer Kent Konseyi, bir şeyler üretmek için çalışma yapıyorsa, buna saygı duymak zorundasınız. Yetki bizde onlar yetkisiz gibi bir yaklaşım sonrası vizyonsuzluk ortaya çıkıyor. Vizyonsuzluk, Kent Konseyine bakış açısı ve Kent Konseyi’nden faydalanabilme noktasında vizyonsuzluk. CHP Belediye Meclis Üyeleri 15 kişiyi zan altında bırakıyor gibi bir ifade kullandı. Belediyede sanırım 15 meclis üyesinden daha fazla üye var. Ben orada bir partinin meclis üyelerini kastetmedim. Söylediğim meclis üyeleri de aynı partiden diye bir durum yok. Benim ifadelerimde hiçbir siyasi partiye yönelik bir açıklama yok. Bir tanesi kendisini anlamış ve açıklama yapmış. Ben ona cevap vermeyeceğim çünkü söylediklerinden çok bir şey anlamadım. Söylediklerini düzeltmeye kalksak, tamamını düzeltmemiz gerekir. Yanlışlarla dolu bir açıklamaydı. Onlar zaten kendisini biliyor. Ben diğer meclis üyelerinin tamamına yakınıyla görüştüm. Birebir görüşmelerimde onlar da bana hak verdi. İncivez’de önerdiğimiz bir proje vardı. İncivez’de ki TTK’nın havalandırma tesisinin olduğu yerle ilgili bir önerge vermiştik. Söylediklerim onunla bağdaştırıldı. Söylediklerim onunla ilgili değildi” dedi. “Kayınova ile uyumlu çalışıyoruz” Belediye Meclis Üyelerinden Atınç Kayınova ile uyumlu çalıştıklarının altını çizen Sezgin, “Uyumlu çalıştığımız meclis üyelerinden birini söyleyeyim. Atınç Kayınova. Kendisi de çalışmalara katılıyor. Sürekli kendisiyle irtibat halindeyiz ve yaptığı çalışmaları bizimle paylaşır. Yaptığımız çalışmalar sonrası kendisine bilgi veririm. Birkaç meclis üyesi arkadaşımızla, bu şekilde diyalog halindeyiz. Bir tanesinin adını vermiş oldum” diye konuştu. “Gönüllülük esasına göre çalışıyoruz” Kent Konseyi ekibinin maddi amaç gözeterek çalışmadığını ifade eden Sezgin, “Şehir için katkı sağlamak isteyen bir ekip var. Sizin bu ekipten faydalanmamanız mantıklı değil. Bu insanlar maddi bir gelir için çalışmıyor. O meclis üyeleri Kent Konseyi bunu bize getirdi. Biz bunu düşünemiyor muyduk? gibi bir bakış açısı var. Bu Zonguldak için değil, ülke genelinde böyle bir yaklaşım var. Kent Konseyi bazı şehirlerde oturmuş durumda. Belediye Başkan ve Yardımcılarımızla uyum içinde çalışıyoruz. Muharrem Akdemir’in hakkını teslim etmek lazım. Herkesin bir siyasi kimliği olabilir. Toplantıya başlamadan şunu söylerim. Herkesin bir siyasi kimliği olabilir. Kent Konseyi çatısı altında tek ortak paydamız Zonguldak. Bu nedenle herkes siyasi kimliğini unutsun. Dışarı çıktığınızda kendi adınıza ne yapıyorsanız yapın. Ama Kent Konseyi çatısı altına girdiğimizde, kimse siyasi görüşünü burada yansıtmayacak. 4 kere seçim yaptık ve bugüne kadar yaptığımız seçimler, hep çekişmeli geçti. Belediye Başkanımız yapması gerektiği gibi tarafsızlığını korudu. O konuda kendisine teşekkür ediyorum” dedi. “Verdiğimiz projeler değerlendiriliyor” Zonguldak Belediyesine verdikleri projelerin değerlendirildiğini dile getiren Sezgin, “Zonguldak Belediyesine önerdiğimiz projeler değerlendiriliyor. En son verdiğimiz öneri, Belediye Meclis Üyelerinin tartışmasına neden oldu. Kent Konseyi önerilerinin ilk Belediye Meclisinde gündeme alınması zorunlu. TTK’ya ait havalandırmanın olduğu yerde, 4 aylık bir süreç vardı. O da dolma süresine geldikten sonra, orası atıl duruma gelecek. Son günlerde bir proje ortaya atıldığında, ben demiştim demek moda oldu. Mahalle Muhtarı Hüseyin Bey, hususi görüşmek için beni davet etti. Kendisi bu alandan bahsetti ve mahallemizde doktorumuz yok. Bu alanı Aile Sağlığı Merkezi yapalım mı? Bu konuda bize destek olur musunuz dedi? TTK’ya ait olan bir alan. Sadece Aile Sağlığı Merkezi yapmak, orayı harcamak demek. Yaptığımız toplantıda benim önerim, alanın büyük çoğunluğunu park yapalım demek oldu. Aile Sağlığı Merkezi hakkında mahalle muhtarından bilgi aldıktan sonra, Halk Sağlığı Müdürüyle görüştüm. Bu bölgede Aile Sağlığı Merkezine ihtiyaç olduğunu, bölgedeki insanların Soğuksu’da ki doktorlara gittiğini ve o bölgeye Aile Sağlığı Merkezi yapılmasından mutluluk duyacağını söyledi. Bununla ilgili imar planı değişikliği önerdik. Aile Sağlığı Merkezini oraya koyduk. Yönetmeliklerine bakarak ne kadar alana yapıldığını inceledik. Kültür Merkezi olsun dedik. Mahalle ve Üniversite gençlerinin kaynaşacağı, Belediyenin yapacağı ve içerisinde kursların düzenleneceği bir yer olsun dedik. Geri kalan alanın park olmasını ve mevcut havalandırmanın korunarak ve onarılarak, miras olarak kalmasını önerdik. Bölgenin en büyük sıkıntısı otopark. O zeminin altına da otopark olarak kullanacak bir proje önerdik. Mecliste mülkiyet hakkı TTK’da olduğu için, oradan gelmesi gerekiyor. Bu şekilde kabul edemeyiz, bizim görüşümüz de aynıdır ama bu oradan gelirse değerlendirilebilir dendi. Orada eksik bir şey var. İmar planı yapma yetkisi belediyede. Belediye TTK’dan görüş alarak, bu planı sunabilirdi. Rafa kalkmış bir konu değil. TTK ile görüşüldükten sonra tekrar gündeme gelecek. Bu örneklerden bir tanesidir. Lavuar alanıyla ilgili çok önemli bir çalışmamız var. Orayla ilgili yarışma yapılmasını biz önerdik ve maddelerini biz hazırladık” diye konuştu. “Yüzde 80’i kamuya ait” Mülkiyetin yüzde 80’inin kamuya ait olduğu bir şehirde yaşadıklarını belirten Sezgin, “Zonguldak Belediyesi olarak dosyalarını hazırladılar ve Valiliğe gönderdiler. Ancak Valilikte yapılan incelemelerde bazı konularda düzeltmelerin yapılması için geri gönderildi. İşin çözülebilmesi için en önemli görev siyasetçilere düşüyor. Mülkiyetin yüzde 80’i kamuya ait bir şehirde yaşıyoruz. Böyle bir şehrin merkezinde 60 bin m2 bir alan var ve 2008 yılından beri boş duruyor. Bu Zonguldak için talihsizlik. Artık kimsenin tahammülü kalmamış. Bunun bir an önce çözülmesi lazım. Bu işi çözecek 3 kurum var. Biri Valilik, biri Zonguldak Belediyesi, biri de TTK. Bu kurumların bir araya gelmesi gerekiyor. Valilikte Sayın Valimizle yaptığımız görüşmede şunu söyledim: Sayın Valim, alan üzerinde yapmak istediğiniz değişiklikler varsa, yarışmayı kazanan plan müellifini çağırabiliriz. Kendisi Ankara’da Üniversitede hoca. Kendisini çağırırız ve bu değişiklikleri yapmak istiyoruz diyebiliriz. Kendisiyle bir ön görüşme de yaptım. Kendisi böyle bir şeye sıcak bakıyor. Orada prensip olarak ne istediğimiz önemli. Biz lavuar alanının meydan alanı olarak kullanılmasının doğru olduğunu düşünüyoruz. Kültürel tesislerin fazla olması gerektiğini düşünüyoruz. Fazla yapı olması taraftarı değiliz. Bu proje üzerinde tekrar düzenleme yapılacaksa, yapılabilir. Bu konuda yetkili olanların bir araya gelmesi gerekiyor. Bir araya gelmeleri de bu işi çözmeye yetmiyor. Zamanında bir araya geldiler. Arsanın hazineye geçmesi amacıyla bir çalışma yapıldı. Karar TTK’nın Yönetiminden çıktı. Genel Müdürün hakkını da teslim etmemiz gerekiyor. Çarşının ortasındaki alana karşılık, Karadon’da zaten üretim yaptığı alanın mülkiyetini almayı kabul etti. Hazine arsasında üretim yapma hakkı zaten var. Bu alanları takas etmeyi kabul etti. Ancak hazineden, yani Milli Emlak Genel Müdürlüğünden onay almadı. O gün sorun çözülmüş olsaydı alan hazineye geçmiş olacaktı. İmar planına göre yeşil alanı ücretsiz yapılmış olacaktı. Bu 3 kurumun oluşturacağı çözüme, siyasilerin desteği gerekiyor. Birlik içerisinde hareket etmezsek ve Ankara’dan destek almazsak, bu sorunu 3 kurumun çözmesi zor” dedi. “Estetik kazandırabilir” Teleferik Projesinin şehre estetik kazandırabileceğini ifade eden Sezgin, “Valimizle yaptığımız görüşmede, teleferik projesi isteniyorsa müellifi çağırarak değişiklik yapabileceğimizi söyledim. Birçok şehirde görüyoruz. Teleferik projesi şehre estetik katıyor. Valimiz 10 Temmuz’un tepesinde bir alanda bir rekreasyon alanı düşünüyor. Oradan teleferikle indirelim insanları diyor. Çok cazip. Bana göre lavuar alanı içerisinde yer alabilir” diye konuştu. “Korkar hale geldik” Zonguldaklılar olarak büyük projelerden korkar hale gelindiğini dile getiren Sezgin, “Zonguldak güzel şeylere ve büyük projelere layık. Biz Zonguldaklılar olarak, büyük projelerden korkar hale gelmişiz. O çok para tutar. O kadar parayı bize gönderirler mi diyorlar? Bunu üzerimizden atmamız lazım. Zonguldak’ta birlik içerisinde bu projeyi, Ankara’da ki yatırımcı ilgili bakanlıklara taşırsak, alırız. Zonguldak’ta raylı sistem neden olmasın? Raylı sistem bir kere, konforlu ulaşım sağlayacak. Raylı sistemi koyduğumuzda, Zonguldak-Kozlu arası seyahat eden insanlar araçlarını park edecek yer bulmak zorunda kalmayacak. Elektrikle çalışan bir sistem. Havaya zararı olmayacak. Daha güvenli bir sistem. Raylı sistem şehrin yaşam kalitesini arttıracak bir sistem. Bu proje zaman zaman gündeme getirilmişti. Geçtiğimiz dönemde Çaydamar’dan girip, İhsaniye’den çıkan bir tünel var. O tünelde kullanılmak üzere talepler olmuştu. O gün güvenliği olmadığı için, imkan olmadı. Kent Konseyi olarak ilk kez 2013’te sahil boyundan olsun dedik. Çünkü artık bir AVM gerçeği var. O yol üzerinde KYK Binası ve Terminal var. Bu proje için broşürler bastırdık. Evlere dağıttırdık. Çin’de bir müdür varmış sanırım. O noktada detaylı bilgim yok. O nereden bu fikri ortaya attı? Muhtemelen bir yerden okudu. O söyledi, bu söyledi önemli değil. Biz kimsenin projesini çalmış değiliz. Kent Konseyi olarak Zonguldak Belediye Başkanına da gittik ve biz bunu istiyoruz dedik. O dönemki Kozlu Belediye Başkanına gittik. Ali Beyle Kozu’da ki havuzun başında oturduk. O da bu konuda kendisinin de olumlu yaklaştığını ancak, bazı noktalarda değişik düşünerek ulaşımın havadan sağlanmasını düşündüğünü belirtti. Biz de Kent Konseyindeki arkadaşlarımızla, her yerden havadan gidilmeye gerek olmadığını, sadece kesişme noktalarında havadan gidilebileceğini belirttik. Ali Bey, aman peşini bırakmayın, bu bizim de istediğimiz bir şeydir” dedi. “En düşük maliyetle yapılmaya çalışılıyor” Raylı Sistem Projesinin en düşük maliyetle yapılmaya çalışıldığını belirten Sezgin, “Proje en düşük maliyetle yapılmaya çalışılacaktır. Bunu Sakarya’da yapanlar var. Bursa’da da bu şekilde bir tramvay üretildiğini biliyorum. Önemli olan en uygun ve en iyi şekilde yapacak olandır. Trenler Zonguldak için önemlidir. Zonguldak’ta tren kültürü vardır ve Raylı Sistem Projesi, Zonguldak’a güzellik katacaktır. Bu konuyu sosyal paylaşım sitesinde sürekli gündeme getiriyoruz. Bazıları sadece Zonguldak Merkez’de kalmadan, Asma’ya doğru devam etmesini istiyor” diye konuştu. “Yıllardır taşınsın diyoruz” Yıllardır kamu kuruluşlarının şehrin dışına taşınması gerektiğini belirttiklerini ifade eden Sezgin, “69 Ambarlarından söz ederek başlayalım. TTK şehrin önünü kapatıyor, ambarlar boş duruyor gibi eleştiriler vardı. TTK alanı hazineye devretti. O alan istihdam noktasında daha iyi değerlendirilebilirdi. Mülkiyet yapısı değişik olan yerlerde böyle sorunlar ortaya çıkabiliyor. O dönem sorun çok çetrefilli bir haldeydi ve çözülmesi gerekiyordu. TTK’nın Genel Müdürlüğü hazine arsası üzerindeydi. 69 Ambarlarını verirken, TTK’nın Genel Müdürlüğünü aldık. 69 Ambarları verimli olarak kullanılamadı. Yıllardan beri kamu kuruluşlarının şehrin dışına taşınması gerektiğini belirtiyoruz. Herkes kent merkezinde, Gazipaşa’da olmak istiyor. Tıp Fakültesi şehrin dışına yapıldı diye insanlar tepki gösteriyordu. Ama bugün insanlar alıştı. Vali Beyi cesur adımları nedeniyle kutlamak gerekiyor. Gayet kararlı bir duruş sergiledi. Mithatpaşa Tünelinin çıkışında yaptığı kamulaştırma çalışması. 69 Ambarlarındaki alanın boşaltılması. Otozon Projesi, AB yasalarına göre çok öncelerden yapılması gerekiyordu. Galerilerin şehrin dışına taşınması projesi. Yeri de doğru bir yer. Bundan sonra 69 Ambarları daha verimli kullanılacak. Kentsel Dönüşümü Zonguldak’ta yanlış anlıyoruz. TEKEL binası özelleştirme idaresindeyken ihalesi oldu, iptal oldu. Sonra hazineye devredildi ve Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne verildi. Gazipaşa caddesinin yayalaştırılmasını ve Fevkani köprüsünün kaldırılmasını konuşuyoruz. TEKEL binasının bulunduğu alan, ulaşım açısından önemli bir alan. Bütün şehrin ulaşımının dağılımı oradan yapılacak. Oranın meydan olarak kullanılması gerektiğini hep söyledik. Vali Beyde aynı görüşte olduğunu söylediğinde içimiz rahatladı. Kent Konseyi’de orada bir görev yaptı. Oraya imar planı yapıldı ve oraya 5 katlı Çevre ve Şehircilik binası yapılıyordu. Eğer biz o gün itirazımızı yapmasaydık ve olayı yargıya taşımasaydık, oraya 5 katlı bina yapılmış olacaktı. Şehrin imarını düzeltmekle ve güzelleştirmekle yükümlü olan müdürlük, meydan ve kavşak yapılması gereken  yere 5 katlı bina yapacaktı. Orada bina olması meydanı yok edecekti, hem de kamu kurum ve kuruluşlarını şehrin dışına taşımamızı engelleyecekti. Endüstri miraslarımızı korumamız lazım. Ama diğer binalarımızı yıkmamız lazım “ dedi. “Kentsel Dönüşüm yanlış anlaşılıyor” Kentsel Dönüşümün doğru anlaşılamadığını öne süren Sezgin, “Kentsel Dönüşüm, 2 katlı bina yıkarak 10 katlı bina yapmak değildir. Bir alandaki yapı işlevini yitirmişse, oraya yeni bir çehre kazandırmak demektir. Bunun değişim yöntemleri var. Ya mevcudu tamir edersiniz, ya yıkıp yenisini yaparsınız ya da başka bir işlev getirirsiniz. Bir alışverişi merkezidir ancak atıl duruma gelmiştir. Onu başka bir amaçla kullanabilirsiniz. Eğer tarihi değeri varsı onu ön plana çıkartabilirsiniz. Bina yıkıp yeni bina yapmak olarak algılanmamalı. 69 Ambarları buna örnektir. Atıl durumda kullanılmayan alan, kamu kurumlarına ve Otozon Projesine tahsis ediliyor. Bu güzel bir Kentsel Dönüşüm örneği. TOKİ konusuna gelirsek, projeyi şu an tamamen TOKİ yürütüyor. Bu yaz içeresinde inşaatların başlanacağı söyleniyor. 1.etabın yıkımları büyük ölçüde tamamlandığı belirtiliyor” diye konuştu. “Belediyeden istenmesi yanlış” TOKİ konusunun Zonguldak’ta iyi anlaşılamadığını ve emekliler için yerin belediyeden istenmesinin yanlış olduğunu dile getiren Sezgin, “TOKİ konusu Zonguldak’ta iyi anlatılamadı. Bu projeyi 2 yöntemle yapıyorlar. Yapılan mevcut projeden yüzde 25’ini emeklilere ayırıyorlar. İkincisi kendilerine yapılan başvuru üzerine kendileri yeni bir proje yapıyorlar. Üzülmez’de yapılan projede son durum belli değil. Proje net olmadığı için net bir şey söyleyemiyoruz. Orada kalan konut sayısına göre emeklilere yer ayrılabilir. Emekliler Başkanından aldığım son bilgiler de 3 bini aşkın müracaat olduğu. Belediyeden arsa istenmesi yanlış. Belediyeden yer istenmesi yerine TOKİ projeleri genellikle hazine üzerine yapılıyor. Arsa payı maliyete ilave olmasın diye. Yer için ya hazineye, Valiliğe müracaat etmek lazım, ya da direk TOKİ’ye müracaat ederek, bu kadar talebimiz var, bize ev yapın gibi yapılarak, TOKİ aracılığıyla Valilikten yer talep edilebilir. Bu kadar talebin olduğu bir şehirde, talepler doğru iletilirse, Zonguldak’ta TOKİ için alan çıkacağına inanıyorum. Belediyeye gidip yer isteme yöntemi yanlış. Belediyenin alın şuraya yapın diyebileceği bir arsası yok. Bunun üzerine uygun olan hazine arsaları üzerinden gitmek lazım” dedi. “8 katlı bina yapmam” TOKİ Başkanının bakış açısının o şehirde en yüksek bina 7 katlıysa, biz 8 katlı bina yapmayacağız olduğunu belirten Sezgin, “Bu ilk olarak Zonguldak Belediyesi, TTK ve TOKİ arasında yapılan bir protokolle başlayan bir proje. Daha sonra Zonguldak Belediyesinde başkanlık değişimi oldu ve yeni gelen başkan ben katılmak istemiyorum dedi. TOKİ biz projeye devam etmek istiyoruz, siz bizimle devam edebilir misiniz diye TTK’ya müracaat etti. TTK’da o şekilde bir karar alarak, TOKİ ve TTK, yeni bir protokol yaparak, çalışmalara devam etti. Türkiye Genelinde içinde belediye olmadan TOKİ’nin kamu kuruluşuyla yaptığı ilk proje. Belediyenin yapması gereken işleri TTK yaptı ve biz orada büyük bir tepki aldık. Yerel Yönetimlerin de işin içinde olması gerekiyordu. Biz orada hak sahiplerinin haklarını sonuna kadar savunduk. Belediyenin yapması gereken şeyleri eksiksiz yaptık. TOKİ’ye baskı yaparak güncellemeler yaptırdık. Birinci ve ikinci etap olarak ikiye ayrılmış durumda. Birinci etaptaki yıkım çalışması büyük ölçüde tamamlandı. Yüksek katlı binalar olmayacak. Bodrum artı 4 kat olacak. TOKİ Başkanının bir yaklaşım prensibi var. Bir şehirde en yüksek bina 7 katlıysa, biz orada 8.katı yapmayacağız diyor. Yani o şehirde en yüksek katlı binayı ben yapmayacağım diyor. O bölgede çevre mümkün olduğunca korunacak. Gelik Kapı dediğimiz alanda iki tarafı çınarlarla çevrili bir yol vardır. Yeni düzenlemede oranın araç yolu yapılması şeklinde bir proje geldi önümüze. Ben kesinlikle karşı çıktım. O yolun yaya yolu olarak kalması gerektiğini belirttim. Servis yollarının bir arkadan yapılması planlanıyor ve çalışma buna göre yapılıyor. O yaya yoluna isim vermeyi de düşünüyoruz” diye konuştu. “TOKİ’ye başvurduk” Kent Konseyi olarak, RAT evlerinde Maden Konutu Müzesi  Projesi içini TOKİ’ye başvurduklarını açıklayan Sezgin, “RAT evlerinde müze projesi var. Kent Konseyi olarak yazılı olarak TOKİ’ye müracaat ettik. Madenci Konutu Müzesi şeklinde. Tespit ettik ve harita üzerinde fotoğraflarını çektik. Önü taş duvarlarla örülmüş bir ev var. Onun korunmasını ve restore edilmesini istedik. Maden Müzesini uzun süredir görmemiştim, hayran kaldım. Zonguldak’a turist gelmesini istiyorsak, ziyaret edilebilecek noktaların sayısını arttırmamız gerekiyor. Geç kalınmış bir proje. Açıkçası bu kadar beklemiyordum. Çok güzel bir müze olmuş” dedi. “Zonguldak Tartışıyor toplantıları düzenliyoruz” Kent Konseyi olarak Zonguldak Tartışıyor adında toplantılar düzenlediklerini ifade eden Sezgin, “Kent Konseyi olarak, ‘Zonguldak Tartışıyor’ toplantıları yapıyoruz. Gündemde olan hastanenin yeri toplantısına Vali Beyin de katıldığı bir toplantıydı. O günkü toplantıda maalesef hastane yeri konusunda anlaşılamadı. Şu andaki mevcut yerin doğru olmadığını ilk başta söyledik. En uygun yerin 69 Ambarları olduğunu belirttik. Zemin kötü dediler. Zeminin kötü olduğuna inanmıyorum. Oraya Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi yapıldı. Kamu kuruluşları da yapılıyor. Bunlar yapılırken zemin sağlam da, hastane yapılırken mi sağlam değil? Müteahhit konusunda yasal bir süreçte var. Orada nasıl bir karar çıkar” diye konuştu. “Özbakır doğru söylüyor” Hüseyin Özbakır’ın Kozlu’ya hastane yapılmasının gereksiz olduğu düşüncesi noktasında söylediklerinin doğru olduğunu dile getiren Sezgin, “Hüseyin Özbakır’ın hastane konusunda söyledikleri doğru. Merkezde küçükte olsa bir hastanenin yapılacak olması oranın ihtiyacını karşılamış olur. Şehir merkezinde 40 dönümlük bir alan varsa, oraya yapılması daha doğru olur gibi görünüyor” dedi. “Merkeze taşınması düşüncesi var” İl Sağlık Müdürünün, Merkeze yapılacak hastane sonrası Kadın Doğum bölümünün Merkeze taşınması yönündü düşüncesi olduğunu belirten Sezgin, “İl Sağlık Müdürümüzle bir sohbet sırasında, Kadın Doğum Hastanesinde doğum sırasında başka doktorların da müdahale etmesi gerektiği durumlar ortaya çıktığında, o hastanede başka branşlar olmadığı için sıkıntılar olabildiğini ve Kadın Doğumun merkez binada olmasının daha doğru olabileceğini, yeni bina yapıldıktan sonra öyle bir düzenlemenin gündeme gelebileceğini söylemişti” diye konuştu. “Bir araya gelmeleri gerekiyor” Zonguldak Milletvekillerinin birlik ve beraberlik içerisinde bir araya gelmesi gerektiğini ifade eden Sezgin, “Milletvekillerine deklarasyon verdik ama ondan önemlisi gelen tüm Milletvekillerine Zonguldak için birlik ve beraberlik çağrısı yaptık. O dönem geri kaldık. Biz STK’lar olarak üzerimize düşen görevi yaptık. Siz de 5 Milletvekili olarak, Zonguldak için bir arada ve birlik içerisinde hareket edelim diye bir önerisi oldu. Kent Konseyi olarak Meclise bir ziyaretimiz olacak ve maddeleri hatırlatacağız. Şu aralar yoğunlar ve ziyaretçileri var. Elimizdeki donelerle giderek Zonguldak’ın önceliklerini içeren bir dosyayı kendilerine sunarak, kendileriyle fikir alışverişinde bulunmayı düşünüyoruz. Zonguldak’ta yaşadığımız hangi sorunlar varsa, deklarasyonda onlar yer alıyor. Özellikle tüneller ve karayolları çalışmalarının kısa süre içeresinde bitmesi, deniz ve hava ulaşımından yeterince faydalanılamaması, tarım haritası çıkartılması ve ulaşım konusunda Master Planı çıkartılması gerektiği yer alıyor” dedi. “Birlikte harekete ihtiyaç var” Zonguldak’ın birlikte hareket etmeye ihtiyacı olduğunu dile getiren Sezgin, “Erhan Darende paylaşım yaptığında beraberdik. Daha önce Zonguldak’ta bulunup, şu an bulunmayan birini kastetmiştik. Herkesin projeleri paylaşması lazım. İster konser olsun, ister tiyatro olsun da Zonguldak’ta birlik ve beraberlik içerisinde olalım. Zonguldak’ın birlikte hareket etmeye ihtiyacı var. Sadece muhalefet yapmak için muhalefet yapar hale geldik” diye konuştu. “Önemli olan bir proje etrafında olması” 5 Milletvekilinin bir masada bir araya gelmesinden daha önemlisinin, bir proje etrafında bir araya gelmesi olduğunu belirten Sezgin, “5 Milletvekili Ankara’da bir araya geliyor ama bizim kastettiğimiz 5 Milletvekilinin 1 proje çerçevesinde bir araya gelmesi. Bir hastane yapılması konusu. Bunu 2 Milletvekilinin giderek hastane yapılsın demesi var. Bir de 5 Milletvekilinin giderek hastane yapılsın demesi var. 5 Milletvekili yanına 3 STK’yı alarak ilgili bakana gittiği ve konuyu takip ettiği zaman, daha etkili olacağını düşünüyorum. Basından takip ettim. Sendikanın bir konusuyla ilgili 5 Milletvekili bir araya gelmiş. Bu bir adımdır. Her konuda devam etmek ve proje bakımından devam ettirmenin faydalı olacağına inanıyorum. Bir araya geldiler diye çözülecek bir şey yok. Ama gayret göstermek için bir araya geldiler. Bu gayreti göstermek gerekiyor. Bazıları bize proje yapıp veriyorsunuz da ne oluyor diye soruyor? Ne yapalım vaz mı geçelim?” dedi. “Sıkıntı hayata geçirmekte” Zonguldak’ta sıkıntının proje üretmek değil, projeyi hayata geçirmek olduğunu ifade eden Sezgin, “Zonguldak’ta proje üretmekte çok fazla sıkıntı olduğunu zannetmiyorum. Projeyi hayata geçirmede sıkıntılarımız var. Milletvekillerine gerçekleştirilebilecek projelerle gitmeliyiz. Şehre fayda sağlayacak projelerle gidip, onlara katkı sağlamalıyız ve onlara baskı da yapmalıyız. Milletvekilleri yoğun çalışıyor. Şikayetlerinde de haklı olabilirler. Milletvekillerine gitmeden, yerelde de çözülebilecek sorunlar içinde Milletvekillerine gitmeye gerek yok. Vatandaşlarımızda alışkanlık haline gelmiş. Gitmeye gerek olmayan konularda da Milletvekillerine gidilmeli talebi. Bu nedenle biraz sitemkar duruma düşebiliyorlar” diye konuştu. “Ekip oluşturduk” Kent Konseyi olarak Projeleri İzleme Grubu adı altında bir ekip oluşturduklarını dile getiren Sezgin, “Bizim kastettiğimiz 5 Milletvekilini bir araya getirerek fotoğraf çektirmek değil. Biz projelerimizle önce hepsini ziyaret edeceğiz. Zonguldak’ın sorunları için gayret sarf etmeleri gerektiğini kendileriyle paylaşacağız. Birlikten kastımız, bir proje etrafında bir araya gelerek gayret sarf etmek. Yoksa oraya giderek bir masanın etrafında olalım, işte 5 Milletvekilini bir araya getirdik demek değil kastettiğimiz. Kent Konseyi içerisinde Projeleri İzleme Grubu adı altında bir çalışma ekibi oluşturduk. Zonguldak ile ilgili yapılan projeler hangi aşamada? Hangisinde sorun var? Bunları takip edeceğiz. Örneğin geçen yıl Mithatpaşa Tünelini ziyaretimizde, Karayolları Genel Müdürü ödenek gelmediği için gecikme olduğunu söylemişti. Biz bunu tespit ettiğimiz anda Milletvekillerine gideceğiz şu tarihten beri hiçbir ödenek gelmemiş. Bu ödeneğin çıkartılması için şurada bir girişimde bulunulması gerekiyor şeklinde olaya noktasal olarak müdahale etmeye çalışacağız. Şehirler birbirleriyle yarışıyor. Ortada bir pasta var Ankara’da. Herkes kendi şehrine bu pastadan daha fazla dilim almak için gayret ediyor. Bizim de Zonguldak olarak, kavga ve çekişmeleri bırakıp, Zonguldak’a daha fazla dilimi nasıl alırız, gayreti içerisinde olmamız gerekiyor” dedi. “Ayda bir ziyaret ediyoruz” Muhtarları ayda bir ziyaret ettiğinin altını çizen Sezgin, “Muhtarlarla sürekli diyalog halindeyiz. Muhtarları özellikle ayda bir, muhakkak ziyaret ederim. Mahallelerinde sorun varsa, özellikle birlikte tartışırız. Mahallelerde bize aktardıkları sorunlar varsa, bunları belediyeyle paylaşıyoruz. Başka bir yere gitmemiz gerekiyorsa, orayla da paylaşıyoruz. Muhtarlarımızla aramız iyi ve iyi olmak zorunda çünkü mahalleleri en iyi muhtarlar biliyor. Bir şehirde yaşanan en iyi sorunları, o şehirde yaşayanlar, bir mahallede yaşanan en iyi sorunları da muhtarlar bilir” diye konuştu. “Söz sahibi olamıyorlar” Vatandaşların yaşadıkları kentlerde yeterince söz sahibi olamadığını öne süren Sezgin, “Vatandaşlar yaşadıkları kentlerde yeterince söz sahibi olamıyor. Kent Konseyi olarak bunun gayreti içerisindeyiz. Zonguldak’ta ki vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyorum. Zonguldak’ın yönetiminde söz sahibi olmak istiyorsanız, gelin Kent Konseyi’nin bünyesindeki çalışma gruplarında yer alın. Gerekirse rapor hazırlayıp, gerekli birimlere sunalım. Zonguldak’ta tespit yaparken, herkesin katkısına ihtiyacımız var” dedi. “Basınla iyi diyalog halindeyiz” Basın mensuplarının yaptıkları çalışmalara katıldığını belirten Sezgin, “Yaptığımız çalışmalarda basından bir şikayetimiz yok. Basınla iyi diyalog halindeyiz. Davetlerimize katılma noktasında da basın mensuplarından bir şikayetimiz yok. Kendilerine teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Kaynaştırma çalışmalarımız olacak” İlçe Kent Konseyleriyle kaynaştırma çalışmaları olacağını ifade eden Sezgin, “İlçe Kent Konseyleri ile kaynaştırma çalışmalarımız olacak. Kent Konseyi Başkanlığından da bu yönde bir talep var. Akçakoca Kent Konseyinden bize gelen bir talep var. Bölgedeki Kent Konseyleriyle kaynaştırma çalışmalarımız olacak. Alaplı Kent Konseyi Başkanı, bu konuda önderlik etmemizi istiyor. Çaycuma’da kurulan Kent Konseyi, yeni kuruldu. Bülent Beyin talebiyle, oraya katkılarımız oldu. Kilimli’de belki yeni bir Kent Konseyi kurulacak. Ereğli’de Kent Konseyi var. Şu an birlik bütünlük sağlanamamış durumda. Bizim diğerlerine göre tecrübelerimiz biraz fazla. Zonguldak Kent Konseyi olarak, her Belediye Meclisinde olmasa bile, 2 ayda bir Belediyeye bir proje önerisiyle gittiğimizi göreceksiniz. Şu an Belediye Meclisine sunacağımız 2 konu var” dedi. “Her Zonguldaklının hayali” Gazipaşa Caddesinin trafiğe kapatılmasının her Zonguldaklının hayali olduğunu vurgulayan Sezgin, “Gazipaşa Caddesinin trafiğe kapatılması, herhalde her Zonguldaklının hayal edebileceği bir şey. Bunun altyapısının gerçekleştirilmesi gerekiyor. 2000 yılında yerel bir dergide Gazipaşa Caddesinin zemininin altından yayalaştırma olabileceğini söylemiştim. Bu bir yöntem. Bu yapılırken yolun iki tarafındaki binalara zarar verir mi, bunun değerlendirilmesi gerekiyor. Mithatpaşa Tüneli ağır vasıtaların yükünü azaltacak ve Gazipaşa Caddesine girmesini engelleyecek. Kapuz’da yaşayan insanların, evlerine giderken tüneli kullanacaklarını düşünüyorum. Gazipaşa’nın yükü epey hafifleyecektir. Ancak o şekilde bir deneme yapılabilir. Bir Ulaşım Master Planı bir bütün olarak ele alınmalı. Sanıyorum Vali Beyin bu konuda TSO ile yaptığı bir çalışma var. O Master Planında köprünün durumu, Gazipaşa’nın durumu ne olacak, daha net belli olur. Köprünün kaldırılması planlamaya göre değişebilir. Benim düşüncem köprünün kaldırılması yönünde. Acılık’ın arkasında belediyeye bağlı olan küçük bir köprü yaptık. Acılık’tan Soğuksu’ya geçişi değiştirdi. Oradaki yoğunluğu arttırdı” diye konuştu. “Yönünün değiştirilmesine karşıyım” Zonguldak’ın ortasından geçen derenin yönünün değiştirilmesi fikrine karşı olduğunu dile getiren Sezgin, “Derenin yönünün değiştirilmesi fikrine karşı olmuşumdur. Derenin doğal yatağında kalması gerekiyor. Alan kazanmak için derenin yatağının kullanılması ve yönünün değiştirilmesi, mantıklı gelmiyor. Önümüzdeki günlerde şehrin içindeki bölümün ıslahı yapılacak. Özellikle şehrin içindeki kısmın, görsel bakımdan iyi olması gerekiyor. İmkan olsa, Eskişehir’de ki gibi gondollar yapılsın. Olmayacak bir şey değil”
Editör: Haber Merkezi