Saadet Partisi (SP) Zonguldak İl Başkanı Yardımcısı İbrahim Işık, ekonomini felaketin eşiğinde olduğunu söyledi.

İbrahim Işık parti binasında düzenlediği basın toplantısında, Zonguldak ve ülke gündemini değerlendirdi. Yılda 117 milyar liralık faiz ödemesine karşılık bu ülkede emeklilikte yaşa takılanların yük olarak görüldüğünü ve borç almayı maharet sayan anlayışın maalesef ülkeyi ekonomik bir felaketin eşiğine getirdiğini belirterek şunları ifade etti:

“Gündemin en önemli başlıklarından birisi 2019 Bütçesi. Geçen hafta itibariyle Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Tasarıya göre; 2019 yılında;

- 880 milyar 360 milyon lira gelir, (2018 Gelir Hedefi 821.8 Milyar TL)

- 960 milyar 976 milyon lira harcama hedefleniyor. (2018 Gider Hedefi 893 Milyar Tl) Yani 80 milyar 360 milyon liralık bütçe açığı var. (2018 Beklenen Bütçe Açığı 72 milyar) Tarihten ders almak lazım. Bu kısır döngü Osmanlı’yı çökermiştir. Bu tablo Osmanlı Devleti’nin çöküşünden önceki son 80 yılın özetidir. Çünkü açık verdikçe borçlanırsınız, borçlandıkça açık verirsiniz. Sonra bu açığı kapatmak için menkul, gayri menkul sahip olduğunuz bütün değerleri elden çıkarmak zorunda kalırsınız. İşte maalesef bu noktaya gelmiştir. Elde kalan bütün varlıkların bir bir elden çıkarılması bunun sonucudur. (VARLIK FONU) Bu kısır döngüyü borç alarak değil ancak üç yolla çözebilirsiniz

1- Kaynak bularak

2- Bulduğunuz kaynakları tüketime değil üretime yatırarak.

3- İsraf ve yolsuzluğu önleyerek

BÜTÇE’DEKİ FAİZ ÖDEMESİ

Bütçedeki en dikkat çekici rakam ise yine faiz ödemeleri.

-2018 bütçesindeki faiz gideri 71.7 milyar liraydı.

Peki 2019 Bütçesindeki faiz ödemesi ne kadar? 117.3 milyar lira. Gerçekten korkunç bir tablo. Bunun bir tek anlamı var? yine milletin alın teri, emeği faiz yoluyla bir avuç rantiyeciye aktarılacak. Siz faize bir yılda 117 milyar lira ödeyeceksiniz, sonra kalkıp emeklilikte yaşa takılanları yük olarak göreceksiniz. Bu ülkenin üzerindeki en büyük yük sizsiniz. Borç almayı maharet sayan anlayışınız maalesef ülkeyi ekonomik bir felaketin eşiğine getirmiştir. Ekonomideki endişe birçok kurumu da yeni arayışlara yönlendiriyor. Tüsiad Ekonomi Toplantıları gibi çeşitli kurumlar konuyu masaya yatırıyor çare arıyor. Aslında bu arayış “yanlışı nerede yapıyoruz?” sorusunu sorduruyor. En büyük endişe ise, “kısa vadede çözüm olabilirmiş gibi görünen, oysa uzun vadede daha büyük sorunlara neden olabilecek uygulamalardır. İşte bütçede yükselen faiz kalemi bunun en önemli göstergesidir.

RAKAMLAR HÜKÜMETİN KİMLİĞİNİ ELE VERİYOR

Bütçe rakamları bir iktidarın kimliğini ele verir. Bu rakamlar üzerinden 2019 bütçesinin röntgenini çektiğimizde 4 sonuç görüyoruz.

1- Bu bütçe TÜRKİYE BÜTÇESİ değil KÜLLİYE BÜTÇESİDİR

2- Bu bütçe ÜRETİM BÜTÇESİ değil TÜKETİM BÜTÇESİDİR

3- Bu bütçe GEÇİM bütçesi değil SEÇİM BÜTÇESİDİR.

Bu bütçede. Emekli yoktur. Asgari ücretli yoktur. Memur, işçi, emekçi

yoktur.

Kıt kanaat ayakta durmaya çalışan esnaf ve sanatkar yoktur. Çiftçi, üretici yoktur. Aslan payı her yıl olduğu gibi bu yılda rantiyeciye, bir avuç mutlu azınlığa aktarılacaktır.

Yine en çok faiz lobisi kazanacaktır. Rakamlar bunun habercisidir.

DENK BÜTÇE- HAVUZ SİSTEMİ

Hiç sözü uzatmaya gerek yok; Denk bütçe yapmadan faiz lobisini engelleyemezsiniz. Havuz sistemini kurmadan sömürüyü önleyemezsiniz. Üretim ve ihracat seferberliği başlatmadan ekonomiyi düzeltemezsiniz. Her işin başına, önce ahlak ve maneviyat düsturunu koymadan haksızlığı ve ahlaksızlığı önleyemezsiniz.

Şahsiyetli bir dış politikaya geçmeden sözü dinlenir itibarlı bir devlet haline gelemezsiniz. Biz bunları deyince iktidar diyor ki: “Efendim bizde havuz sistemini kurduk, işte varlık fonu bunun için kuruldu” şeklinde serzenişte bulunuyorlar. Bizde diyoruz ki milletin istifade etmediği. Dibi delik bir havuz sistemine havuz sistemi denmez!

BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ

Ülkemizin içinde bulunduğu durum ortadadır. Bu durumun içerisinde yep yeni meseleler ortaya çıkmaktadır. Şimdi bir kırmız çizgi açıklama yarışı aldı başını gidiyor. Elbette herkesin kırmızı çizgileri var. Bu konuda bizimde bir takım kırmızı  çizgilerimiz var. Bizim kırmızı çizgimiz;

-adalet arayan mağdurlardır

- fitre parasına muhtaç hale getirilmiş asgari ücretlilerdir

- şeker fabrikası işçileri ve mahsulü para etmeyen çiftçilerimizdir.

- Borç mağduru milyonlardır

-Atanamayan öğretmenler, iflas eden esnaf ve tüccarlardır.

-Oğluna okul pantolonunu alamayan babalardır.

Velhasılı kelam bizim kırmızı çizgimiz bu memleketin selameti ve insanlarımızın huzurudur.”

(HABER-ERCAN DEMİR)

Editör: Haber Merkezi