Zonguldak'ta memurlar yeni zam talebinde bulundular ve maaş bordrolarını yaktılar.

Keşke bağlı sendika başkan ve sendikacılar madenci anıtı'nda toplandılar. KESK Platformu dönem sözcüsü vacit esen yeni zam kaydettiğini belirterek şunları söyledi:

KRİZİN BEDELİNİ ÖDEMEYECEĞİZ...

Ülke olarak zor bir süreçten geçiyoruz.Yıllardır uygulanan ülkeyi  enerjiden sanayiye tarımdan gıda ürünleri kadar her alanda dışa bağımlı hale getiren yeni liberal politikalar sonucu yaşadığımız ekonomik kriz gittikçe derinleşiyor. Siyasi iktidar işsizlik yok diyor ama her gün yaşanan işten çıkarmalar sonucu işsizler ordusu gittikçe büyüyor. Hükümet kriz miriz yok diyor ama borçlarını ödeyemez hale geldiği için iflas eden, konkordato ilan eden firmalara şirketlere her gün yenileri ekleniyor. Siyasi iktidar kriz miriz yok diyor ama maaşlarını alan 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emeklisi olarak elimize geçen bordo öyle demiyor.  Hayat pahalılığı karşısında gittikçe eriyen, daha cebimize girmeden borçlarımızı kabaran faturalara giden maaşlarımızla ayın sonunu getiremiyoruz. Hükümet kriz miriz yok bu da geçer yahu diyor ama geçmiyor zam kasırgası gittikçe şiddetleniyor.

Bebek maması ve bezinden tutun meyve ve sebze ye kadar iğneden ipliğe her şeye yapılan zamlar sürmektedir. Tam da okulların açıldığı dönemde kağıtta, defterde, kırtasiye ürünlerinde, servis ücretleri de yapılan atışlar cep yapmaktadır. Doğalgaz ve elektrik zamları otomatiğe bağlanmıştır. Kış aylarına girmeye hazırlandığımız bir dönemde hem de döviz kuru kısmen düşmesine rağmen elektriğe doğalgaza tekrardan zam yapılmıştır. Son zamlarla birlikte konutlarda kullanılan elektrik yılın başından bugüne % 41 doğalgaz, % 44 zamlanmıştır. Bu faiz artış oranlarına rağmen hazine ve maliye bakanı küresel olarak bir değişim süreci olmazsa yıl sonuna kadar elektrik ve doğalgaza zam yapmayacağı diyerek halkımızla dalga geçmektedir.

Bilindiği üzere iki tarafından 3 Ekim’de açıklanan rakamlara göre aylık enflasyon % 6.30 enflasyon ise % 24.52 olarak gerçekleşmiştir. Hükümet temsilcileri söz konusu rakamların sürpriz olduğunu, uzmanların bu derece yüksek enflasyon rakamlarını beklemediğini açıklıyor.

Uzmanları bilmiyoruz ama asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri, emekliler için bu rakamlar da sürpriz bir durum yoktur. Çünkü Çarşıda pazarda mutfakta yaşadığımız yangının Tüik'in resmi enflasyon rakamlarının çok daha üzerinde olduğunu bu ülkede çocuklar daha iyi bilmektedir.

Yıllık zamlar bir tarafa son bir ay içerisinde yaşadığımızdan zamlar bile hayat pahalılığının ne kadar arttığını göstermektedir. Son bir ay içerisinde bebek mamasının fiyatında % 18, domatesin fiyatında % 35 ,sivri biberin fiyatını da % 32 artış yaşanmıştır.

Tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçilerinin de hayatı, artan hayat pahalılığı karşısında gittikçe zorlaşmadır. Kamu emekçisi de emeklisi de yandaş Konfederasyon Yönetimi ile hükümet arasında imzalanan,hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon rakamlarının esas alındığı satış sözleşmelerinin bedelini ödemeye devam etmektedir. Yandaş Konfederasyon Yönetimi'ni son satış sözleşmesinde altına imza attığı rakamlar çoktan pul olmuştur. Bilindiği üzere yandaş Konfederasyon Yönetimi'nin geçtiğimiz yıl altına imza attığı son satış sözleşmesi ile maaşlarımızı 2018 yılın ilk 6 ayında % 4,2 6. ayında ise % 3.5 artış yapılması, 2019 yılında ise % 4 + %5 artış yapılması kararlaştırılmıştır. 

TÜİK tarafından son açıklanan verilere göre Temmuz Ağustos Eylül ayını kapsayan 3 aylık dönem enflasyonu % 9.3 dür. Yani yaşadığımız gerçekten enflasyonun çok uzağında olan resmi enflasyona göre bile çok önümüzde üç şey olmasına rağmen şimdiden % 6.1 enflasyon farkı oluşmuştur.

Öte yandan vatandaşın satın alma gücünü refah durumunu gösteren önemli ölçüt yaşanan gerçek enflasyonun üzerini örten TUİK verileri değil açlık ve yoksulluk sınırı velileridir.

Konfederasyon ve Araştırma birimi KESK-AR’ın 2018 Eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı çalışmasına göre 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 2.214 TL'ye yoksulluk sınırı ise 6.237 TL'ye ulaşmıştır. Buna göre eş ve çocuk yardımı dahil ortalama 3.250 TL maaş alan kamu emekçileri hızlı açtık sorularına yaklaşmaktadır.

Kısacası kamu emekçisi 9 aylık dönem içinde iki maaş kayıp yaşamıştır.

Yaşanan hayat pahalılığı karşında halk çözüm odaklı ve kalıcı bir enflasyonla mücadele politikası beklerken siyasi iktidarın ilk işi TÜİK Başkan Yardımcısını görevden alıp yerine Hazine ve Maliye Bakanı'nın Enerji Bakanlığı döneminden mesai arkadaşını getirmek olmuştur.

Geçtiğimiz hafta açıklanan enflasyon muhatap için mücadele programı ise günlerdir kamuoyunda yaratan beklentiyi karşılamanın çok uzağındadır. 

Kısacası siyasi iktidar halkı oyalamaya, yaşanan krizin faturasını emeklilere yıkmaya çalışmaktadır.

Bizler KESK’e bağlı sendikalar üyeleri olarak bir kez daha altını çiziyoruz. Yaşanan krizin sorumlusu, ücretleri gerçek enflasyon yerine hiçbir zaman tutmayan enflasyon rakamlarına göre belirlenerek gittikçe yoksullaştıran, büyümeden pay verilmeyen, sendikal hakları teker teker yok edilen, asgari ücretliler, işçiler, kamu emekçileri ve emekliler değildir. Dolayısıyla işçilerin emekçilerin bu krizi yaratanlara bir borcu yoktur. Tam tersine yıllardır yaşadığı kaygılardan kaynaklı alacağı vardır.

Bunun için;

-Sadece bu yıl değil yıllardır yandaş konfederasyonun altına imza attığı satış sözleşmeleri ile sonucunda yaşadığımız kayıpların telafi edilmesini,

-Marşlarımız da Ocak ayı beklenmeden hemen şimdi yaşanan gerçek enflasyon temel alınarak artış yapılmasını,

-Elektrik doğalgaz akaryakıt ekmek gibi temel ihtiyaç balonla yapılan zamların geri alınmasını zam yapılmamasını,

-Kamu emeklilerin iş güvencesine ortadan kaldırmaya derken saldırılara son verilmesini,

-Sadece yaşadığımız gerçek insansın değil bir ay önce açıklanan yeni ekonomi programında yer ve 2019 yılı için % 15.9 enflasyon hedefleri bile yandaş Konfederasyon yönetiminin altına imza attığı son satış sözleşmesini çoktan hükmünü getirdiğini ispatlamaktadır. Bu nedenle kamu emekçilerinin temel sorunlarının çözülmesi için bütçe döneminden önce gerçek bir Toplu Sözleşme yapılmasını istiyoruz.

-Tüm kamu emekçilerinin insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve güvenceli bir çalışma için bu taleplerine sahip çıkmaya omuz omuza mücadele etmeye çeviriyoruz.

Konuşmanı ardından memurlar maaş bordrolarını yaktılar.

(HABER-ERCAN DEMİR)

Editör: Haber Merkezi