Her insanın, her ideolojinin, her fikrin, her olgunun mutlaka bir öncüsü bir fikir babası vardır. Bu çok eski dönemlerde dahi bu şekildedir. Her zaman bir lider ve/veya fikir babası vardır. Normal hayatınızda bile her insanın bir rol modeli hatta bazen birkaç rol modeli olması mümkündür. Çoğu direkt dile getiremese de mutlaka herkesin bir fikir babası vardır.

Biz millet olarak fikir babası konusunda çok şanslıyız; her zaman her dönemde ecdadımızın fikir babaları olmuştur. Fikir babası, önderlik ve liderlik konusunda hiç kısırlık çekmemiş bir milletiz. Oğuz Kağan ( Türk İmparatorluklarının temeli ), Metehan ( Dünyadaki ilk düzenli ordu ), Attila ( Roma ve Bizans’ ın kâbusu ), Alparslan ( 1071 Malazgirt), Çağrı Bey ( Dandanakan Savaşı – Selçuklu Kuruluşu), Fatih Sultan Mehmet ( İstanbul’un Fatih’i ), Kanuni ( En büyük sınır, 3 kıtaya hâkimiyet ), Mustafa Kemal Atatürk ( Dünyanın her coğrafyasında bilinir ) bunlar düşünsel düzlemden daha çok liderlik açısından Türk Tarihimizdeki en önemli isimlerden bazılarıdır. Dediğim gibi Türk Coğrafyaları her zaman bir lidere sahip olmuştur. Bizlerin, Türk Gençliğinin, ulusumuzun lideri Mustafa Kemal Atatürk diğer saydığım liderlerden biraz daha farklıdır; daha fonksiyonlu, daha geniş yelpazeli olan biridir. Hem askeri bir deha hem fen-matematik alanında deha hem müthiş bir yönetici hem de ileri görüşlü tam bir beyefendidir. Hem Türk Milletinin lideri olmuştur hem milli mücadelenin, bağımsızlığın ve cumhuriyetin öncüsü hem de matematiğin, özgürlüğün, azmin, adaletin neredeyse fikir babası olmuştur. Bizim ve gençlerin her zaman her daim fikir babası olmalıdır Mustafa Kemal. Hem kendisi ne demiştir; 

“Başımıza neler örülmek istenildiği ve nasıl karşı koyduğumuz ve daha doğrusu milletin arzu ve emellerine uyarak ve onun yardımıyla nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ibret ve uyanış nedeni olmalıdır. Zaten her şey unutulur. Fakat biz her şeyi gençliğe bırakacağız, o gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır; geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Benim ümidim gençliktedir.” Ata’nın gençlere olan inancını ve güvenini bu sözlerde görebiliyoruz. Fakat soruyorum kaçımız Atamıza, fikirlerine, cumhuriyetine, ilke ve inkılaplarına sahip çıkıp onun fikirlerini yaşatmak için çabalıyoruz. Fikir babamız yoksa değişti mi; mahalleden bilmem ne abi, popçu bilmem ne, manken şu ya da aklımız, fikrimiz ve zikrimiz belli bir konuya ( keyfe) mı sabitlendi? Ümidim gençliktedir demiş Atam ama gençliğin ümidi nerede, oturup herkesin kendisini sorgulamasının gerektiği son zamanlardayız. Bilmem tehlikenin farkında mısınız? Bireysel ve bir metrelik çapınız etrafında yaşadığınız keyif ve bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık döneminin bitme zamanı gelmedi mi daha? Mustafa Kemal’i düşünün, Sakarya’yı, Çanakkale’yi, İzmir’i, Eskişehir-Kütahya’yı, Samsun – Amasya – Erzurum – Sivas – Ankara’yı, Mondros’u, 7. Maddeyi, “ Geldikleri gibi giderler” ’i, “ Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur ” ‘u hatırla ve bunların hepsini tek tek düşün. Sevgili Kardeşlerim, artık silkelenme zamanı geldi; rol modellerinize, fikir babalarınıza, amaçlarınıza çeki düzen verin, genç kardeşlerim benim. Biz düşmesini ne kadar iyi bilsek bile kalkmasını da her zaman bilmişizdir. Bizim ecdatlarımız, liderlerimiz her zaman kalkmışlar; boyun eğmemişler ve mücadeleden hiçbir zaman korkmamışlar. Gün farkında olma günü, gün silkelenme - toparlanma günü, gün artık vefa borcunu ödeme günü. Tarihimizi, mücadelemizi, ecdatlarımızı, şehitlerimizi ve gazilerimizi düşünün; her zaman sizlere kılavuzluk edecekdiler. Başlı başına koca bir kılavuzumuz Mustafa Kemal zaten; dünya örnek almıştır liderimizi. 

Fikir babalığı önemlidir, ne kadar doğru tercih yaptıysanız o daha da önemli olur. Bizim liderimiz de rol modelimiz de fikir babamız da belli zaten; Mustafa Kemal. Acaba onunki kimdi diye soran olursa. Atamın şöyle sözleri var; “ Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp’tir. ” İşte onun fikir babası olan Ziya Gökalp’in de bugün ölümünün seneyi devriyesidir. 25 Ekim 1924 yılında hayata gözlerini yummuştur; Türkçülük fikrinin babasıdır kendileri; hem de tüm coğrafyalarda batıcılık, himayecilik ve ümmetçilik hâkimken. Ruhun şad olsun Sevgili Gökalp. Bir veda cümlesine getiremesem de konuyu; ne demiş Atam; NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!!