Her yıl sonunda “neleri hak etmişiz, neleri bekliyoruz” mealinde yazılar yazardım. Zira bir çok yaşadığımız olayın kendi tercihlerimizle olduğunu biliyor ve görüyorduk. Ta ki 100 yılda bir Dünya da görülen büyük felaketlerden birini yaşayana dek. Küresel salgın ( pandemi) hiç birimizin kararıyla yada yanlış tercihiyle yaşanmış bir olay değil. Üstelik bu pandemi yüzünden görünürde “ BÜYÜK DEVLET”, “ önemli siyasi isim” yada “ vazgeçilmez politikalar” diye baktığımız bir çok MİT’İN aslında temelsiz olduğunu da gördük. 

  O anlı şanlı büyük devlet diye gördüklerimizin büyük felaketler konusunda nasılda “idmansız” olduğuna şahit olduk. 

   Büyük siyasi liderlerin balonu PAT diye patladı. Zira bir çok kıymetli !!!! görülen liderin (hayatımda hiçbir siyasiye fazla önem vermem, değer verecekseniz devlet adamlarına kıymet verin) neticede kriz anlarında nasıl boş olduğunu, nasılda çaresiz kaldıklarını hayretler içinde gözlemledik. Ne kendilerinin ne de o dolar bazında büyük maaş alan onlarca danışmanın fırtınalı denizde “temel reis” kadar bile olamadıklarını görmediniz mi? Eğer yanıtınız YOO hayır, bizim lider ve ekibi süreci iyi götürdü diyorsanız bu yazının devamını okumayın. Sizin için zaman kaybı olur. 

   Küçük bir tarihi anekdotu sizinle paylaşayım sonra yeniden konumuza döneriz. Hz. İsa’nın Kudüs’te insanlara dinini anlattığı yıllar. O dönem Kudüs; Roma İmparatorluğunun elinde, kentin yönetimi Romalı bir komutanın kontrolünde. Hahamlar için asıl tehlike Romalılar değil Hz. İsa görülüyor. Tevrattaki tüm bozulmuşluğu anlatan Hz. İsa’yı Romalılara ihbar edip çarmıha gerilmesini sağlayanlar da yine o kadim toprakların halkı olan İsrailoğullarının din adamları. Hz. İsa Romalı askerler tarafından tutuklanıp zindana atılırken askerlerin komutanı alaycı bir şekilde “ artık inandığın Tanrına dua ette sana yardım etsin, bak burada tutsaksın. “diyor. Hz İsa “ben sizin selamete ulaşmanız için dua edeceğim, ben zaten kurtuluşa erenlerdenim, tek üzüntüm sizlere yeterince yardım edemeyişim” diye yanıt veriyor. O sözden şunu anlıyoruz ki, büyük insan olmak, insanlar için önemli olmak “kendini/çevreni düşünerek değil, aksine tüm insanlar için kendini feda ederek mümkün olacaktır. Şimdi günümüze düşen soru şu, siz böyle kaç siyasi figür tanıyorsunuz? 

   Gelecek yılımız nasıl olacak sorusunun önce iktisadi yanıtı yazarak başlayalım. Umuyorum yüzde yüz yanılırım ancak 2021 de bizi zor bir yıl beklemiyor. Aksine berbat ve çok çok zor bir yıl bekliyor. Gelecek yılın en iyimser tahminle yaz aylarına kadar sıkıntılı geçmesi neredeyse tüm ekonomik göstergelerle işaret ediliyor. Ancak bunlar tahmin. İnsan evladı yanılabilen bir formatta. 

   Tarım ve hayvancılık alanında üretimlerini aksatmadan sürdüren ülkeler bu fırtınadan en az etkilenecek olanlar. Örneğin Hollanda, belki şaşıracaksınız ama İsviçre ve Amerika tarımsal ve hayvancılık alanındaki yatırımlarının karşılığını “aç kalmayarak” görecekler. Sırf yanlış bilgi vermeyeyim diye zaman harcayıp öğrenmeye çalıştım” bizim gibi şeker fabrikalarını kapatan başka ülke var mı “diye, YOK. . Bu iş bilmezlik ; yalnızca bize ait. Rant için fabrika kapatıp, satan başka örnek yok. ŞEKER fabrikalarının başka bir özelliği de çıkan küspenin hayvancılıkta yem olarak kullanılması. Hem tarıma hem hayvancılığa darbe vurmak isteyen kapatır o fabrikaları. Son 20 yılda “aşı üreten tesisi kapatan ülke var mı diye yine bir çalışma yaptım. Teknolojisini geliştirip büyüten bir çok ülke var da kapatan bir tek biziz. HIFZISIHHA Enstitüsü’nden bahsediyorum. 

  Pandeminin sosyolojik ve psikolojik sorunlar yaratacağı tüm otoriteler tarafından belirtiliyor. Sorunun çözümü için “ sanatsal faaliyetler” ve pandemi sonrası travma seansları öneriliyor. Özellikle çocuklar için çok zor bir gelişim dönemi olduğundan “nitelikli eğitim ve eğitimcilerin “yetiştirilmesi çok önemli. Tiyatro; umulandan daha fazla önemli hale geliyor. Geniş halk kitlelerine tiyatro oyunlarına ulaştıracak bir sistemin kurgulanması KÜLTÜR BAKANLIĞININ ajandasında olmalı. Aile ve sosyal politikalar bakanlığı etkin bir sürecin içinde olmalı. Nasılsa gelecek yılın asgari ücreti de belirlendi artık halkın sosyal sorunlarına eğilecek yeterli zaman da bulabilirler. 

   İlk altı ayından pek bir şey beklenmeyen yeni yılın tüm İNSANLIĞA güzelliklerin yanında önce SAĞLIK getirmesini diliyorum. Artık tercihlerimizin yalnızca bizi değil tüm çevremizi hatta Dünyayı etkilediğini unutmadan yaşayacağınız güzel günler dileğimle ….