Evet, Sevgili Okuyucular başlığım “ Gençler “  ve benim aklıma Gençlerbirliği takımı geldi; esasında kafamda işleyeceğim konuyla falan alakası yok. Ama kaç yıllık koca takım matematiksel olarak mucizevi şansı olsa da yüksek ihtimalle küme düşecek gibi görünüyor. Her zaman sevdiğim bir takım olmuştur; çoğu zaman kaybetmek de var sporun içinde küme düşmek de. Bazen olmadı mı olmaz; ne kadar çaba göstersen de olmaz.

Şimdi asıl mevzu olan gençlere gelelim. Geçen gün sosyal medyada bir anket yaptım. Sizce dedim gençlerin en büyük problemi, sıkıntısı, sorunu ne diye sordum ve iki seçenek yazdım. 1- Çevre, sıkıntılı ortam ve insanlar, yanlış rol modeller.

2- Sanat, edebiyat, spor gibi sosyal aktivite eksikliği, vakit değerlendirme alternatifleri.

24 saat süren bu anketime yaklaşık 150 kişi cevap verdi ve yüzde elli iki oranında 1 yani “Çevre, sıkıntılı ortam ve insanlar, yanlış rol modeller” cevabını verdiler. Geri kalan kısım da “Sanat, edebiyat, spor gibi sosyal aktivite eksikliği, vakit değerlendirme alternatifleri. “ cevabını verdi. 

Sonuçlar birbirine yakındı; siz olsanız hangi cevabı verirdiniz? Önce bunu sorayım, sonra da iki seçenekte birbiriyle çok bağlantılı gibi gelmiyor mu size de? Ciddi ciddi genç kardeşlerimizin büyük bir sorunu var; yok diyenler başka dünyalarda yaşıyorlardır ya da gözlerini kapatıp öyle bakıyordur hayata. Zararlı alışkanlıklar, şiddete meyil, magandavari hareketleri onların önlerine çok fazla sergiliyoruz gibime geliyor. Daha önceden bu konulara birkaç kez yazdım; takip edenler bilirler ama durum cidden çok önemli hem de öyle böyle değil. Tekrara düştüğümü falan sanmayın ama durum aşırı önem teşkil etmekte. Gençlerimizi kazanmalıyız; onlara aktivite alanları sunmalıyız. Yoksa kendimizin içinde bulunmaktan sıkıldığı; sahte, zararlı ve samimiyetten uzak ortamlara onları da hapsetmeyelim. Tabii burada önce aileye iş düşüyor; akraba, konu – komşularına ve okullardaki öğretmenlerine. Bunların hepsi birbirlerine bağlı bir zincir gibidir. Hepsinin mutlaka etkisinin olduğu gençlerimiz vardır.

Oysa gençlerimizin keşfedilmesi beklenen çeşit çeşit özelliklerinin olduğunu düşünüyorum. Azıcık ilgilenilse müzikle ilgilenen, resim çizen, spor yapan, şiir yazan, tiyatro yeteneği olan bir sürü genç kardeşimizin ortaya çıkacağını inanıyorum. Yeter ki onlara bu uğraşları ya da keşfedilmeyi bekleyen yetenekleri için dalga geçici, alay edici tutum ve tavırlar sergilemek yerine onları motive edecek, destek olacak söylemlerde bulunmalıyız. Bu kadarıyla bile sorunun yarısını çözeriz. Onları zararlı ortama davet etmek yerine bir gün de sinemaya, tiyatroya ya da bir sergiye davet etmeliyiz. Gençler yaşadığı güzel olayları anlatmayı severler, siz birine güzelliğin kokusunu hissettirirseniz onlar da kendi arkadaşlarına bu güzellikten bahseder. Çok zor bir iş değil; yeter ki her işte olduğu gibi gerçekten istemek ve mücadele etmek lazım. Gerisi o kadar güzel gelir ki vay be der sonra da güzel olaylara şahit oldukça.

**

Geçen gün bahsetmiştim ama tekrar etmek de fayda olacağını düşünüyorum. Seçim dönemindeyiz; hoşgörümüzü kaybetmeyelim, kalp kırmayalım ve amacını aşan tartışmalara girmeyelim. Zamanında gencecik vatandaşlarımızı birbirine düşman ettirdiler ve ne canları kaybettik. Kutuplaşmadan daha ne yaptığını bilen, sabırlı ve vicdanlı sohbetlerde ve iletişimlerde bulunalım. Kimse kimseyi kırmasın ve kavga yollarını girmesin inşallah. Fikirler yarışsın; hakaretler, bağırmalar ya da kan değil. Şiddetten uzak; akla ve vicdana hizmet eden bir siyasi süreç geçiririz inşallah. Rabbim fitne fesat gruplarına fırsat vermesin inşallah; iyi günler.