GMİS Armutçuk Şube Başkanı Ali Eşitmez’in hedefinde GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil ile GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu var.
Ali Eşitmez, iki GMİS üst düzey yöneticisinin kendisine “operasyon” düzenlediğini öne sürüyor.
GMİS Armutçuk Şubesi ile özel anlaşma yapılan bir özel hastane arasında geçen “rapor yolsuzluğu” daha önce yargıya intikal etmiş olduğundan bu konuda yorum yapmak doğru olmaz ama, Ali Eşitmez’in olağanüstü kongre konusunda “mağduru” oynayıp, Hakan Yeşil ve İsa Mutlu’yu hedef göstermesi pek mantıklı görünmüyor.
Olağanüstü kongre kararlarının koşulları bellidir.
Delegeler yeterli imzayı sağlarsa olağanüstü kongreye gidilir.
Şimdi şöyle bir soru soralım…
Bu delegeler, Ali Eşitmez’in GMİS Armutçuk Şube Başkanı olmasını sağlayan delegeler değil mi?..
Armutçuk’ta olağanüstü kongre kararı alınması Ali Eşitmez’in delege çoğunluğunu kaybettiğini göstermiyor mu?..
Aksi halde böyle bir karar alacak çoğunluk sağlanamazdı.
Şimdi Ali Eşitmez “seçimi kazanırsa” İsa Mutlu’nun karşısına aday olarak çıkacağını söylüyor.
O biraz “zor” görünüyor.
GMİS Armutçuk Şubesi’ndeki zemin kayması bunu gösteriyor.
***
Genel Maden İşçileri Sendikası geçmişte de böyle “sarsıntılar” geçirdi…
Maden işçilerinin üzerinden yüksek miktarlarda krediler kullanılması, sendika üyelerinin kefil yapılıp borçlandırılması, bu nedenle maaşlarına temlik ve haciz konulması gibi olumsuzluklar yaşandı.
Neyse ki, bu dönemde yüzlerce sendika üyesini kapsayan bu durum, şimdi 20-30 kişiye kadar düşürülmüş durumda…
Özetle, GMİS’te öyle yöneticiler de vardı, şimdi adam gibi yöneticiler de var.
***
Bu arada “ Asma’da Osman”ı da unutmayalım…
Koskoca GMİS yöneticiliğini ayağa düşürüp, pespaye bir yöneticilik sıfatı ile şimdi sendika binasından uzaklaşmış olan Asma’da Osman…
Az önce söylediğimiz gibi, GMİS geçmişte de, bu büyük kurumu temsil etmekten uzak çeşitli kademelerdeki yöneticiler yüzünden zor günler yaşadı, yaşananlar kamuoyuna anlatılmakta güçlük çekildi.
Geçmişte Amasra’da benzer olumsuzluklar yaşandı.
Genel Başkanlık yarışında “ Çaldıysak beraber çaldık” diyenler oldu.
Sendikayı “kırklamak” isteyenler oldu.
Angara’nın bağlarını, büklüm büklüm yollarını ezberleyenler oldu.
***
GMİS Armutçuk Şubesi’nde meydana gelen “rapor yolsuzluğunun” sendika şubesi ve özel hastane arasındaki bağlantıları elbette yargı tarafından karara bağlanacaktır ama, bu durumun kamuoyuna yeni yansımış olması, olayın görmezden gelinmesini de gerektirmiyor.
Sorumluları her kimse GMİS gibi bir sendikanın itibarına gölge düşürmeye hakkı olmadığı gibi, “sahte rapor” gibi ciddi suç oluşturan bir olayın içinde olmak, aynı zamanda iş kaybı, üretim kaybı ve yetim hakkının çiğnenmesi anlamına da geliyor.
Bu yüzden polemik üretmek yerine, sendikal disiplin, doğruluk ve dürüstlük ilkelerinden sapmamak en iyisidir.
Erhan ÇAKMAK
