CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Türkiye’nin toryum rezervi bakımından dünyada 4. sırada yer aldığını ve dünya elektrik ihtiyacının yüzde yüzünü karşılayabilecek düzeyde olduğunu vurguladı.

Yavuzyılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada toryum madeninin güvenli, barışçıl ve kitle imha silahı üretmenin mümkün olmağı bir nükleer yakıt olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin 13 yıl önce bu konuda dünya lideri olma fırsatını yakaladığını, ancak daha sonra bu sürecin sekteye uğradığını söyledi.

Konuşmasında toryum konusunda çalışmalar yapan nükleer fizikçilerin esrarengiz bir kaza sonucu ölümüne de dikkat çeken Deniz Yavuzyılmaz, TBMM tutanaklarına geçen konuşmasında şunları söyledi :

* Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; devletlerin kitle imha silahı üretmesinin en kolay yolu nükleer santral kurmaktan geçiyor. Bu santrallerin yakıtı, uranyum-235 zenginleştirildiğinde atom bombası yapmak mümkün yani bu santrallerin tek amacı sadece enerji üretmek değil. Uranyum-235 öyle tehlikeli bir element ki bir kaza durumunda kimyasal reaksiyonu durdurmak imkânsız. İşte, bu nedenle Çernobil ve Fukuşima'daki kazalarda yüz binlerce insan hayatını kaybetti. 

    Soru şu: Dünyada uranyum-235'ten çok daha barışçıl, çok daha güvenli ve kitle imha silahı üretmenin mümkün olmadığı bir nükleer yakıt var mı, varsa nerede? Sayın milletvekilleri, bu element Türkiye'de. Peki, bu elementin adı nedir? Toryum. Türkiye 400 bin tonluk toryum rezerviyle dünyada 4'üncü sırada. Peki, toryumdan enerji nasıl elde edilir? Anlatayım: Plazma hâlindeki hidrojen protonu 50 metrelik bir proton hızlandırıcısının içinde fırlatılır, çekirdeği ağır bir metale çarpar, çekirdek parçalanır; ortaya çıkan nötron demeti toryum-232'yle reaksiyona girer ve ortaya toryum-233 çıkar. O da beta ışıması yaparak devasa enerji kaynağı olan uranyum-233'ü oluşturur. Bu sürecin hiçbir aşamasından nükleer bomba üretmek mümkün değildir ve istenildiği anda proton hızlandırıcısı durdurularak reaksiyonu sonlandırmak mümkündür. Bugün, Türkiye'nin toryum rezervi dünyanın elektrik ihtiyacını yüz yıl karşılayabilecek seviyededir.

    Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin toryum çalışmaları otuz yıllık bir derinliğe sahip. Bundan tam on üç yıl önce toryum teknolojisinde dünya lideri olma fırsatını yakalamıştık. Tarih 20 Kasım 2007 Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplandı ve şu kararları aldı:

    1) Toryum yakıt teknolojisi ve proton hızlandırıcısı üretiminin planlanması. 

    2) Bütçenin tahsis edilmesi.

    3) Bir devlet politikası olarak tüm güvenlik tedbirlerinin alınması.

    Ancak bu toplantıdan sadece on gün sonra 30 Kasım 2007'de Susurluk'tan daha karanlık bir kaza gerçekleşti. İstanbul-Isparta seferini yapmakta olan yolcu uçağı inişe geçtiği sırada düştü. Kazada hayatını kaybedenler arasında Türkiye'nin toryum programının başındaki isim Prof. Dr. Engin Arık ve ekibindeki 5 nükleer fizikçi vardı. Uçağın GPS sisteminin bozuk olduğu, kara kutularının çalışmadığı, iniş takımlarının arızalı olduğu bilirkişi tarafından tespit edildi. Kaza, WikiLeaks belgelerinde yer aldı. 

    Değerli milletvekilleri, AK PARTİ bu şüpheli kazanın ardından çok garip bir şekilde Türkiye'deki toryum çalışmalarını neredeyse durdurdu ve apar topar yabancı ülkelerle uranyum-235 yakıtlı nükleer santral anlaşmaları yaptı.

    Sayın milletvekilleri, yap-işlet-devret projelerinde AK PARTİ'nin son beş yılda yandaş şirketlere kur farkı olarak ödediği toplam tutar 18 milyar dolar. Bu parayla 6 adet toryum mükemmeliyet merkezi kurulabilir ve Türkiye, bu alanda dünya lideri olabilirdi. Peki, AK PARTİ ne yaptı? 2017 yılında, toryum sahalarını Eti Maden’in üzerinden Türkiye Varlık Fonuna aktardı, bu millî serveti yine ranta çevirmeye odaklandı.” 

HABER MERKEZİ

    

Editör: Haber Merkezi