Vatan Partisi Öncü Kadın İl Başkanı Birsen Ayaroğlu, "8 Mart’ın gücü Diyarbakır Anneleri’nde can bulmaktadır" dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle açıklama yapan Vatan Partisi Öncü Kadın İl Başkanı Birsen Ayaroğlu, 8 Mart'lar, içinden emekçi sözcüğü ve anlamı çıkartılmış, kapitalizmin ‘Hediye al, Çiçek ver’ günü değildir; ‘Haydi Eller Havaya!’ denilecek eğlence günü hiç değildir" şeklinde konuştu.

Milli mücadeleye omuz vermiş Nene Hatun’lar, Fatma Seher Hanım’lar, Üniversiteli Saime'ler, cepheye mermi taşırken bebesinin örtüsünü  mühimmatın üzerine örten Şerife Bacı’lar, Yirik Fatma'lar, Gördesli Makbule ve diğer kahraman büyüklerimizin aziz hatıralarının yolumuzu, bilincimizi aydınlattığını belirten Birsen Ayaroğlu, şunları ifade etti

"Bedeller ödenerek kazanılan bugün, 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 129 dokuma işçisi kadının, fabrika grevinde çıkan yangın sonucu yaşamını yitirmesiyle dünya gündeminde yer almıştır. Tüketim temelli ekonomiye kurban edilen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınımızın da erkeğimizin de içinde birlikte yaşadığı sömürü sistemini sorgulama günüdür.
8 Mart'lar, içinden emekçi sözcüğü ve anlamı çıkartılmış, kapitalizmin ‘Hediye al, Çiçek ver’ günü değildir; ‘Haydi Eller Havaya!’ denilecek eğlence günü hiç değil.
Topraklarımızda kadınların sorunları elbette vardır.
Ezelden yaralı olduğumuz, yedi ateşten geçtiğimiz doğrudur.
Feodal sistemin yazısız kuralları bizi en çok yaralayandır.
Şüphesiz her ölüm erken ve yakıcıdır, kadınımızı zamansız, ecelsiz öldüren sistemle mücadele etmek hepimizin vazifesidir.
Bununla birlikte batı destekli fonlarla beslenen sözde kadın kuruluşlarının, kadına yönelik olmaksızın gerçekleşen trafik kazası, kalp krizi vb. gibi adli olaylardaki kadınların can kaybını kullanarak, Türkiye’nin kadın cinayetleri ülkesi olduğu, algısını yaratmaya çalıştıklarını görüyoruz.
Aynı kuruluşlar tarafından, batıdan dalga, dalga gelen, Neo liberal feminist hareketlerin, Las-tesis gibi oyunlarını da görüyoruz.
Feminizm adı altında kadını erkeğe karşı düşmanlaştırma, Kadın ve Erkek cinsiyetlerini birbirine ve kendilerine yabancılaştırma girişimlerinin farkındayız.
Toplumu, Devlete, Orduya, aile yapısına karşı düşmanlaştırma ve bölme planlarının da farkındayız.
Atlantik’ten emir alan ”sözde” kadın kuruluşları kadınımızın sorununu çözemez…
Emperyalist sistemin tüm araçlarıyla saldırdığı Türk Kadınının bugün en önemli görevi.
Toplumun her alanında var olmak ve bu saldırılara karşı, gerçek anlamda Cumhuriyet değerlerine bağlı kurumlarda örgütlü olarak mücadele etmektir.
Öncü Kadın olarak buradan ilan ediyoruz.
ABD ve emperyalizm destekli fonlarla kurulan ve beslenen kurumların.
Toplum yapımıza uymayan planlarla ve yaratmaya çalıştığı algıyla, kadınlarımızın  hayatlarını karartmasına  izin vermedik, vermeyeceğiz.
Öznesi kadın ve emek olmayan “kadıncılık” ile mücadele edeceğiz.
Üreten Kadın, Özgür Kadındır.
Üretimden kopartılıp televizyon ve mutfak arasına sıkıştırılan kadınımızın, üreten, başı dik bireyler olması sağlanmalıdır.
Üretim içinde olan kadın, geleceğe umutla ve güvenle bakacak, özgürleşecektir.
Zonguldak’ımızın köylerinde terini toprağa katıp çalışan kadının tarlasında yetiştirdiğini, ürettiğini satarak geleceği inşa eden kadının mutluluğunu ve özgürlüğünü tüm kadınlarımız yaşamalıdır.
Bu toprakların kadınları  güneşi doğuranlardır ve tarih sahnesindeki onurlu yerlerini alalı çok yıllar olmuştur.
Milli mücadeleye omuz vermiş Nene Hatun’lar, Fatma Seher Hanım’lar, Üniversiteli Saime'ler, cepheye mermi taşırken bebesinin örtüsünü  mühimmatın üzerine örten Şerife Bacı’lar, Yirik Fatma'lar, Gördesli Makbule ve diğer kahraman büyüklerimizin aziz hatıraları hâlâ yolumuzu, bilincimizi aydınlatıyor.
Vatanın sorunu, Türk kadınının sorunudur!
Evlatları PKK terör örgütünün uzantısı olan HDP tarafından kaçırılan ve 549 gündür evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerine emeğin başkentinden bin selam olsun.
Hakkari’de, Van’da, İzmir’de, Tunceli’de,  Almanya’da evlat nöbeti tutan.
Şehit annelerimizle birlikte insanlığın ön cephesinde duran.
Vatanın bağımsızlığı, bütünlüğü için çelik iradeyle mücadele eden, kahraman kadınlarımıza selam olsun.
Vatan Partisi ve Öncü Kadın, kahraman kadınlarımızın ve ailelerin en başından itibaren yanında olmuştur, olmaya da devam edecektir.
Şehit ve Gazi Annelerimiz bu milletin Öncü Kadını, yiğit kadınıdır.
Bitlis’in Tatvan İlçesinde 11 askerimiz helikopterin düşmesi sonucu şehit olmuştur. Şehitlerimizin annesinin yüreği yanarken ağızlarından çıkan söylem ‘’Vatan Sağ Olsun’’dur. Devlete ve millete adanmışlık Öncü Kadın’ın üstlendiği en büyük görevdir.
11 şehidimizi saygıyla anıyor, ailesine ve akrabalarına baş sağlığı diliyoruz.
Mücadelede güç bulan, Öncü Kadınlarız Biz!
Büyük Madenci Yürüyüşünün umudu da o dönemin öncü kadınlarıdır. Eşleri eylem yaparken evlerinde oturup özelleştirmeye, kapatmaya karşı boyun eğmemiş mücadelenin en başında yürümüş komşusunu, mahallelisini örgütlemiştir.
Emeğin başkentinde madenden çıkan aydınlığız biz.
Gelincikleriz, her türlü sert rüzgâra rağmen asla başını eğmeyen. 
Gücümüzü  Erkek Kadın omuz omuza kurduğumuz Cumhuriyet'in kazanımlarından alırız.
Bu 8 Mart'ta mücadele bayrağımızı daha, daha yükseltiyoruz!
Güneşten ışık yontarak aydınlık yarınlara  üreterek, bölüşerek yürüyeceğiz.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun"
(Haber-Ercan Demir)

Editör: Haber Merkezi