Dr. Güngör Topaloğlu aracılıyla tanıdım ve irtibat kurdum Hasan abiyle… 

Telefon konuşmaları ve sanaldan gelen bilgi ve görüntülerle bilgilendim. Bilgi, paylaştıkça çoğalır düşüncesiyle paylaşıyorum sizlerle...  Güngör Topaloğlu ve Hasan Bölükbaşı’ndan, Ali Galip Bölükbaşı hakkında edindiğim bilgiler şöyle…

Hasan BÖLÜKBAŞI, 1937 Trabzon doğumlu. Çocukluğunda kendisine anlatılanlardan aklında kalanları şöyle sıralıyor; “Cumhuriyetin kurulmasından sonra babam Ali Galip, sabaha karşı eve geldiğinde, onun durumdan üzüntü duyan babası Mehmet Ali Efendinin, namaz kılarken (Allah’ım sen bu Ali’yi ıslah et diye) dua ettiğini duymuş” diyerek söze başlıyor.

Hasan BÖLÜKBAŞI, babası Ali Galip hakkında şu bilgilere sahip; Cumhuriyetin ilanından sonra 1933 yılına kadar Zonguldak’ta yaşamış. Zonguldak’ta “Hımhım Ali” lakabıyla bilinen Ali Galip,  1887, Trabzon doğumlu.  Hasan Bölükbaşı, babası 50 yaşındayken dünyaya gelmiş. Hasan, çocukluğunda babasının Zonguldak anılarını çok dinlemiş ve babası gibi yurtsever olarak büyümüş.  Aşağıdaki 21 kişilik fotoğrafta görülen yakın arkadaşı “Yandım’dan” çok söz edermiş. Zonguldak’ta bulunduğu yıllarda “Yandım Ahmet” (Yandım Hasan’ın babası) ile birlikte uğraşıları müzik ve piyes (tiyatro) üzerineymiş. 

Zonguldak’tan 1933 yılından sonra ayrılarak önce Samsun’a, daha sonra da memleketi Trabzon’a (şimdiki adı Bahçecik olan Kindinar - Kindinos’a) dönen Ali Galip, Bölükbaşı zadelerden olması nedeniyle Bölükbaşı soyadını almış. 

Ali Galip Bölükbaşı, Sirkeci’de ünlü edebiyatçıların ve İttihatçıların uğrak yeri ve tarihte de ayrı bir yeri olan Meserret Kıraathanesine gitmiş, az şekerli kahvesini söylemiş, kahvesini içemeden hayatını kaybetmiş. 63 yaşındayken İstanbul’da ölen İttihatçılardan ve İstanbul kabadayılarından Ali Galip Bölükbaşı, Feriköy Mezarlığında yatıyormuş.

 Babasını 13 yaşında kaybeden Hasan Bölükbaşı,  küçük yaşta babasından duyduklarını, babaannesinin ve abisi Haydar Bölükbaşı’nın (1908 doğumlu) anlattıkları ile tamamlamış. Çünkü kendisinden çok şey öğrendiği babaannesi, babasından 10 yıl sonra ölmüş. Babaannesinden babasının, Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanı Yüzbaşı Agâh ile yakınlığını çok duymuş. 

Ali Galip Bölükbaşı 1940’ların başında evini, Trabzon’dan İstanbul’a taşımış. O yıllarda Yemiş İskelesi, Siirtlilerin hâkimiyetindeymiş. 1940’lı yıllarda yapılan modern sebze ve meyve hali yapılınca yaşanan sorunlar nedeniyle yemiş İskelesindeki “Hal Kâhyalığı” görevi Ali Galip Bölükbaşı’na verilmiş. Hasan Saka ve Faik Ahmet Barutçu ile çok yakın dostlukları varmış. Kâhya olarak görevlendirilmesini sağlayanın da Hasan Saka olduğu aile içinde konuşulurmuş.

Hasan Bölükbaşı, 110 yaşında ölen babaannesinin eşi dedesini hiç tanımamış. Mezarı İstanbul -Maçka’da olan dedesi Hasan oğlu Mehmet Ali, 1900’lü yıllarda Trabzon’dan gelip İstanbul’a yerleşmiş. Nişantaşı’nda otururlarmış. Evlerinde, (Enver Paşa’nın eşi) “Naciye Sultan Hatırası” yazan bakır sahanlar varmış. Babaannesi ile annesi aynı aileden, Akçaabat’ın Hacıosmanoğlularındanmış. 

Hasan Bölükbaşı ve annesi, babasının ölümüne (1950’ye) kadar, İstanbul’da yaşamışlar. Babasının (63 yaşındayken) ölümünden sonra annesiyle tekrar Trabzon’a dönmüşler. Babasının beş evliliğinden olan çok sayıda kardeşinin içinde sadece Hasan Bölükbaşı yaşamını sürdürüyor. Babasının cenazesinde babasının beş eşinin de cenazede bulunduğunu anlatıyor.

Hasan BÖLÜKBAŞI; elinde kalan fotoğrafları bizimle paylaşarak, babası Ali Galip’in Cumhuriyet öncesinde yaşadıkları hakkında bildiklerini de aşağıdaki şekilde aktardı.

​​​​​​​

Ekrem Murat ZAMAN

Maden Mühendisi

Yerel Tarih Araştırmacısı

Editör: Haber Merkezi