Ali Rıza Tığ ve Mustafa Özdemir’in gerçek kimliklerini açıklıyoruz

ALİ RIZA TIĞ

Çete sanığı, vibratör meraklısı, şantajcı…

Ereğli’de adam öldürmek, yaralamak, gasp, tefecilik, adam kaçırmak, hürriyetten alıkoymak, silahlı suç örgütü kurmak ve benzeri suçlardan 85 yıl hüküm giyen çete liderinden, zamanın İl Emniyet Müdürü Atilla Çınar aleyhinde yayın yapmak üzere 15 bin lira para aldığı maddi delille tespit edilen ve yerel mahkemece çeteye yardım ve yataklık etmekten hüküm giyip, halen yargılanması devam eden “gazeteci” kılığına bürünmüş tetikçi…

İhale takipçisi…

Özellikle “park” ihalelerini takip etmekle ünlüdür.

Şantajcıdır. Şantajcılığı üniversitede görevli akademisyen ile yaptığı telefon görüşmesinin ses kayıtları ile tescillenmiş durumdadır.

Kişilerin özel hayatına olan merakı ile tanınan, yasayla korunan aile mahremiyetini hiçe sayan, viagra, vibratör,ginseng, masturbasyon ve benzeri belden aşağı kelimeleri dilinden hiç düşürmeyen, kendi ürettiği senaryolarla kişi ve kurumlara yönelik aşağılık, iğrenç yayınlar yaparak çıkar sağlamayı sistem haline getiren, internete attığı yayınları sık sık geri çeken, hakkında çok sayıda suç duyurusu bulunan, gazetesini çıkar amaçlı suç örgütünün silahı gibi kullanan kişi…

(Umut İLİKSİZ)

MUSTAFA ÖZDEMİR

Muhbir-ihbarcı, şantajcı…

Ali Rıza Tığ’ın “sol” versiyonu…

Muhbirliği resmi kayıtlara geçmiş, şantajcılığı belgesiyle kanıtlanmış, aynı tarih ve sayılı iki gazete baskısı yapıp, birini “şantaj” amaçlı olarak kullanıp, eşi-emsali görülmemiş bir şekilde dünya basın tarihine geçmiş, gazeteci görünümlü nitelikli dolandırıcı, şantaj erbabı…

Her taşın altından çıkar…

Yalanı peynir-ekmek gibi yazar…

Arabası altından alındıkça susar…

Para için pantalonunu bile satar…

Halen FETÖ’den yargılanmakta olan eski emniyet müdürü Metin Seyfi Sazak’a “muhbirlik” yaptığı resmi kayıtlarda mevcuttur.

Benzinlik ruhsatı takip etmekle ünlüdür.

Malının-mülkünün sahibi olamamıştır. Gazetesi başkasının üzerine, arabası başkasının üzerine, işyeri başkasının üzerine kayıtlıdır. Devlete, kişilere ve kurumlara olan borçlarından kaçmak için kırk takla atması ile meşhur bir kişiliğe sahiptir.

Jeep’le gezer, borçlarını ödemeye gelinçe geri vitese geçer.

Şantaj baskısı yapar, önüne gelen herkesten gazete için “kağıt-kalıp” parası ister, 100 gazete basıp, bin gazete dağıtmış gibi gösterir, Emral Çarşısı esnafını dolandırır, Subatan Spor Kulübü için şampiyonluk primi toplayıp, sonra çamura yatar.

Zonguldak’ın o meşhur, o çok dürüst, o halkçı gazetecisi Mustafa Özdemir’in gerçek kimliği yaptığı dolandırıcılıklarda, batırdığı ortaklarında, muhbirliğinde ve şantaj baskılarında gizlenmiş durumdadır.

(Umut İLİKSİZ)

Editör: Haber Merkezi