Zonguldak Belediyesi’nin Cumhuriyet Halk Partili Meclis Üyesi Gökhan Demir, Zonguldak’ta yayın yapan bir yerel basın kuruluşunda kendisi hakkında çıkan haberle alakalı gazetemize açıklamalarda bulundu.
Malum gazete Gökhan Demir aleyhinde kaleme aldığı haberde asılsız iddialarda bulundu.
İddialara cevap veren Gökhan Demir şunları belirtti:
‘Biz Belediye başkanımız Sayın Bülent Kantarcı ile aynı partide görev alan, siyaset yapan, birbirine destek veren iki ağabey-kardeş gibiyiz. Ben; Zonguldak’a ve çevre illere mal olmuş, kişiliği ve insanlığıyla herkesin takdirini kazanmış, bin kişiye ekmek vermiş bir babanın, Bülent Başkanım ise ilçesine yıllarca hizmet vermiş ve efsane olmuş bir belediye başkanının, yine babası gibi Çaycuma’ya hizmet etmeye devam eden oğludur.
Bülent Başkanımla yalnızca yanlış anlaşılmadan kaynaklanan bir gerginlik oluştu ve ben de o üzüntü ile Facebook’tan sitem belirten bir açıklamada bulundum. Başkanımla aramıza kimse giremez...
Olayın aslı şöyledir… Çaycuma’da ihaleyle on yıllığına eşimin adına aldığım çay bahçesi ve cafe ile alakalı, gözleme, tost, köfte gibi ürünlerin sunulacağı 3'e 2 bir kulübeyi kiraladığım arazinin içine koydum. Bunun üstüne Bülent Başkan’ın beni aramadan direk zabıtayı göndermesiyle birlikte başlayan bir gerginlik.
Artı o gece yağmurdan dolayı eşim ve küçük kızımla SEKA tesislerinde kalmamız gerektiğinden dolayı tesislere girişte fatura ve rakamla alakalı başlayan bir gerginlik…
Art niyet yok yanlış anlaşılma var. Tabi benim o moral bozukluğuyla alakalı sitem dolu Facebook’tan paylaşımım…
Malum gazetede malum şahısın iddia ettiği gibi eksik hiç bir belgem yoktur! Ruhsatım, vergi levham, esnaf kefalet evraklarım kesinlikle eksik değildir. Taaki tarımdan alınması gereken evraklarım bile tamamdır.
Biz; aynı bayrağın altında siyaset yaptığımız, aynı kaptan yemek yediğimiz insanı satmadık, satmayız da!
Asılsız iddialarla dolu o haberin altına yorum yapan ya da yaptıran (!) birkaç tane soytarının mesajlarını da onlara iade ediyorum! Şerefsizliğin anlamı yok... Çok yüreklilerse gelip benim yüzüme konuşacaklar. Öyle çakma isimlerle yorum yapmayacaklar!'
