Ankara Uluslararası Batıkaradeniz Birliği Genel Başkanı Tuncay Gençer, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt Beyi ziyaret etti.
Sanayi yatırımlarının çok önemli olmasına karşın, kültür ve sanat faaliyetlerinin vizyon oluşturma ve krizlerin fırsatlara çevrilmesi anlamında vazgeçilmez unsurlar olduğuna dikkat çeken Ankara Uluslararası Batıkaradeniz Birliği Genel Başkanı Tuncay Gençer, ziyareti şu şekilde değerlendirdi:
“Çankırı, Zonguldak, Bolu, Karabük, Bartın, Sinop, Kastamonu Ankara'da teşkil olunan ve İl Temsili olan STK ların oluşturduğu Ankara Uluslararası Batıkaradeniz Birliğimizi temsilen Genel Başkanımız Tuncay Gençer, Birlik Genel Sekreterimiz Dr. Yaşar Okur, Birlik Başkan Yardımcımız Hasan Kaya birlikte Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt’u ziyaret ettik. Dünya ile birlikte bizleri de etkileyen korona sürecine bağlı olarak nerdeyse sessizliğe bürünen Ülkemizde, koşan terleyen, ruhu ile hayata bakan Bürokratların öneminin vurgulandığı bir saati geçen ziyarette, ağırlıklı konu kültür ve sanat üzerinde yoğunlaştı.
Sanayi yatırımlarının çok önemli olmasına karşın, kültür ve sanat faaliyetlerinin vizyon oluşturma ve krizlerin fırsatlara çevrilmesi anlamında vazgeçilmez unsurlar olduğu vurgulandı. Bu kritik sürecin hemen akabinde normalleşmenin biran önce yakalanması için, insanın yaratıcı ve sanatçı yönünün ön plana çıkarılmasına bir katalizör gibi ihtiyaç olduğu, insan psikolojisinin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığı bu zamanda insanın ruhuna hitap etmek için kültürel ve sanatsal faaliyetlerin olmazsa olmaz olduğu belirtildi. Bu manada bölgemize ilişkin ne tür faaliyetler yapılabileceği değerlendirildi.
Ülkesine bağlı Bölge insanımızın karar alma mekanizmalarında daha çok temsilinin getireceği faydalar, Batı Karadeniz Bölgemiz ve özellikle "koç başı" olarak gördüğümüz Filyos Mega-Endüstri Bölgesi ile ilgili yatırımlar, Ankara'da üst düzey Devlet büyüklerimiz nezdinde yapılan lobicilik ve lojistik faaliyetleri istişare edildi. Bölgemizin kaderinin kederi olmaması ve en büyük mücadele kaynaklarımızdan olan göç sorununa kalıcı bir neşter vurulabilmesi amacıyla nasıl bir vizyon ve strateji izlenebileceği konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Topraklarımızdan aldıklarımızı, tekrar toprağımıza vermemiz gereğinden bahsedildi. Bir aile sıcaklığında geçen ziyarette, nezaketli, samimi ve güler yüzlü kabulleri için kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Doğduğu ve doyduğu topraklara hizmet etmek insanın insanlığa duyduğu saygının bir tezahürüdür. Bölgemiz için biriz, biziz, varız ve güçlüyüz.”
(Haber-Ercan Demir)
