Gazetecilik önemli ve onurlu bir meslektir. Demokratik ülkelerde yasama, yürütme ve yargı erklerinin ardından “dördüncü kuvvet” olarak kabul edilir.

Ancak, hiçbir ülkede, hiçbir hukuk sisteminde “gazete” adı altında “suç örgütü” kurulmasına izin verilmez, verilemez.

İlimizde “gazete” adı altında yayın yapan Halkın Sesi ve Pusula gazeteleri ile bu gazeteleri yöneten Mustafa Özdemir ve Ali Rıza Tığ isimli kişilerin, bu gazeteleri kişisel çıkar sağlamak üzere birer “tehdit” ve “şantaj” aracı olarak kullandıkları tüm Zonguldak kamuoyu tarafından alenen bilinmektedir.

Hiçbir belgeye ve delile dayanmayan, yalan ve uydurma haberlerle, şantaj ve tehdit içeren belden aşağı, iğrenç yayınlarla toplumun önde gelen kişi ve kurumlarını zan altında bırakıp, hedef haline getirmek ve bu yöntemlerle nemalanmaya çalışmak “gazetecilik” tanımına uyuyor mu, uymuyor mu?

Bir çete liderinden, üst düzey bir devlet görevlisi ( Zonguldak eski Emniyet Müdürü Atilla Çınar) aleyhinde yayın yapmak üzere 15 bin lira para aldığı maddi delille tespit edilen birisi ile, eski sendika yöneticisi Osman Tutkun’a şantaj yapmak üzere “özel şantaj baskısı” yapan birisi için “gazeteci” tanımı yapılabilir mi?

Bunlar gazete değil, çıkar amaçlı suç örgütüdür.

Bunlar gazeteci değil, çıkar amaçlı suç örgütünü yöneten kişilerdir.

Daha ne bekleniyor?

Şantajın, tehdidin, aşağılık yayınların, kişilik haklarını hiçe sayan yalan ve uydurma haberlerin devam edip gitmesini mi?

Suç örgütlerine karşı yapılacak yasal işlemler bellidir.

İddia ediyoruz ve belgeleri ile ispat ediyoruz.

Bunlar gazete değil, suç örgütüdür.

Suç örgütlerinin, “suç işlemeye” devam etmesine izin verilmesi mümkün değildir.

Kapatılmaları ve yasal işlemlerin başlatılması gerekir.

Kamuoyu ve yetkili makamların dikkatine sunuyoruz.

(Umut İLİKSİZ)