Çete sanığı…
Vibratör meraklası…
Ünlü şantajcı…
İlimizde “kanalizasyon uslubunu” kullanan tek kişi olarak bilinen üstad (!) gazeteci Ali Rıza Tığ’ın yaptığına bakın!
Duyun da inanmayın !
Çeteye yardım ve yataklık etmekten yerel mahkemeden hüküm giyen ve halen yargılanması devam eden, Zonguldak eski Emniyet Müdürü aleyhinde yazı yazmak karşılığında çete liderinden para aldığı maddi delille tespit edilen çete tetikçisi Ali Rıza Tığ, henüz yargılanması bile yapılmamış İl Kültür Müdürü Zekai Kasap, diğeri Şoförler Odası Başkanı Osman Köksal Bahar “çeteci” olmakla suçluyor!
Bu ne perhiz, bu ne turşu !
Hukuk sisteminde genel bir kural vardır. Hiç bir kişi, suçlu olduğu mahkeme kararı ile kesinleşinceye değin “suçlu” ilan edilemez. Buna, evrensel hukukta “masumiyet karinesi” denir.
Çete sanığı Ali Rıza Tığ, kimbilir hangi kişisel nedenlerle ilimizde biri İl Kültür Müdürü Zekai Kasap, diğeri Şoförler Odası Başkanı Osman Köksal Bahar olmak üzere iki kişiyi “çeteci” olmakla suçlarken, bunu unutmuş görünüyor.
Aslında “unutmuş” falan değil…
Zaten hep aynı şeyi yapıyor… Kanalizasyon kokulu kaleminden yine irin damlıyor.
Kimbilir ne “karın ağrısı” vardır!
Yine ilimizde gerek işadamı, gerek siyasi kimliği bulunan insanları “genelev işletmecisi” gibi kendisine yakışan iğrenç ifadelerle rencide etmeye, üstelik daha da ileri giderek ataya-babaya laf atmaya, pislik uslubu ile insanları karalamaya çalışıyor.
Kamuoyunu yanıltmaya, sırf kişisel çıkarlarına uymadı diye insanların kişilik haklarına saldırmaya devam ediyor.
Kendisini hem savcı, hem de hakim yerine koyup ahkam kesiyor.
Bir kez daha yetkili makamların, BİK Müdürlüğü’nün, gazetecilik meslek kuruluşlarının dikkatine sunuyoruz.
Tahammül sınırlarını aşan, hukuku ve basın ahlak ilkelerini hiçe sayan bu saldırgan yayınlar Pusula ve Halkın Sesi isimli gazetelerde sürekli boy gösteriyor.
Hiçbir delile ve belgeye dayanmadan, devlet makamlarına saldıran bu yayınlar karşısında daha ne bekleniyor, herkes merak ediyor.
( Umut İLİKSİZ)
XXXXXXXXXXXXXX
