Muslu Belediye Başkanı Sabahattin Adıyaman’ın gazetemizde yayınlanan açıklamalarını dikkatle okudum...

“ İmkansızı başaran başkan...” başlığı ile yayınlanan bu haberin satırbaşlarını aktaralım...

Sabahattin Adıyaman’ın görev yaptığı 10 yıllık süre içinde “Türkiye’nin en borçlu belediyesi” olarak tanımlanan Muslu Belediyesi’nin geçmişten gelen yaklaşık 5 milyon liralık borcu ödenmiş, üstelik bu süre içinde 35 milyon liralık yatırım yapılmış...

Yine bu süreçte personel maaş ve özlük hakları aksatılmadığı gibi, çok önemli fiziki, sosyal ve kültürel yatırımlar da gerçekleştirilmiş...

Muslu’da işsizlik oranı neredeyse “sıfır” düzeyinde...

Dini ve milli bayramlarımız ile “ Anneler Günü” ve benzeri özel günlerde Muslu Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklere binlerce kişinin nasıl akın ettiğini hepimiz biliyoruz.

***

Şimdi de, Sabahattin Adıyaman’ın açıklamalarından çok ilginç bir bölüm aktaralım...

“Mesela bir tek karayolumuz vardı burada ve alternatif yolumuz yoktu. Yangın ve sağlık açısından olmazsa olmaz bir hizmetti bu. Ama yaptık ve başardık. Mesela Tepeköy’de elimizde bakır çubuklarla su aradık. Neden? Çünkü beldemizin yüksek kesimlerine su çıkmıyordu. Biz elimizde bakır çubuklarla su aradığımızda bize deli dediler. 175 metre derin sondaj yaptık. Allah’ıma şükürler olsun suyu bulduk ve depolarımızı yaptık. En son bir mahalle yolunu bağladık. Biz oraya makineyi indirdiğimizde deli cesareti dediler. Ama yaptık demek ki oluyordu. Muslu’yu sanatçı kenti haline getirdik. Şairler getirdik, sanatçılar getirdik. Bununla da yetinmedik Zonguldak’a açtık kendimizi. Beldemizin adını duyurmak için Zonguldak’ta da birçok etkinlikler yaptık. Üniversitemize destek olduk ve üniversitemiz ile uyumlu çalışmalar yaptık. 23 Nisan’ları, 19 Mayıs’ları unutmadık. Dini bayramları es geçmedik. Okulumuzu ayrı tutmadık, Camilerimizi ayrı tutmadık” 

Özetin özetini verelim...

“Elimizde bakır çubuklarla su aradığımızda bize deli dediler.”

Hani hep söylenen bir söz vardır...

“ Bu şehrin adam olması için bize bir deli lazım”

Muslu’ya bir “deli” lazımdı, o da Muslu’nun içinden çıktı...

Öyle az-buz “delilik” değil...

Muslu’yu kırsaldan şehre dönüştürmek kolay değildi...

22 yıla uzatılmış “trilyonluk” borçları 10 yılda ödemek kolay değildi...

İşsizliğin ayyuka çıktığı beldede, yüzde 100’e yakın istihdam sağlamak kolay değildi...

İller Bankası’ndan gelen 80 bin liralık belediye payı ile aylık 135 bin lira maaş ödemek kolay değildi...

Muslu’da hiç bir şey kolay değildi...

10 yıl önce bir “ Deli Sabahattin” çıktı, imkansızı başardı.

Şimdi de beldedeki sanayi tesislerinin “elek altı” atık küllerinden “gaz beton fabrikası” kurmayı hedefliyor.

En az 150 kişiye istihdam sağlanacak...

Alın size yeni bir “delilik” daha...

Bunları duyunca düşünüyorum da...

Keşke her şehirde bir “ Deli Sabahattin” olsa...