“ Kozlu’da bitmeyen konutlar sitesi” başlıklı yazımız üzerine birçok okurumuz tarafından “ Heyelan bölgesinde konut sitesi olur mu?” şeklinde sorular yöneltildi. 

Bana sorsanız olmaz, daha önce heyelan meydana gelmiş bir alanda yeniden heyelan meydana gelebilir. 

Ancak bu bir “uzmanlık” konusudur. 

Belediyelerin imar müdürlüklerine, inşaat mühendislerine, şehircilik uzmanlarına sormak gerekir. Doğaya karşı gelebilmek her zaman mümkün olmasa da, yeni inşaat teknolojileri ve benzeri tekniklerle belki heyelan alanlarında da konut siteleri inşa edilebilir. 

Söylediğimiz gibi bu bir “uzmanlık” konusudur. Heyelan bölgesinde konut sitesi inşa edilir mi, edilmez mi, edilirse güvenli olur mu, olmaz mı, uzmanına sormak gerekir. 

Benim kişisel görüşümü soracak olursanız eğer… 

Daha önce heyelan meydana gelmiş bir alanda bedava konut verseler ikamet etmem.

*** 

Söz Kozlu’dan açılmışken öyle devam edelim… 

Kozlu’da işini doğru-dürüst yapan, vatandaşlarımızı yanıltmayan, “hayal satmayan”, kağıt üzerinde süslü-püslü, allı-pullu reklamlarla vatandaşlarımızı yanıltıp, sonra da “çamura yatmayan”, kağıt üzerinden bir daireyi üç-dört kişiye birden satmayan, vatandaşlarımızla yaptığı konut sözleşmelerine harfiyen uyan, taahhütlerini zamanında yerine getiren, uzatmalara gidip insanlarımızı mağdur etmeyen gerçek müteahhitlere, yani sektörün gerçek temsilcilerine sözümüz yok, onları tenzih ederek söze başlayalım. 

“Kağıttan konutlar” başlığı bazılarına öyle batıyor, öyle batıyor ki, feryadı başka yerden çıkıyor. İşin aslı öyle değil… 

Kozlu’da üçkağıtçı müteahhitlerin, bir başka deyişle “kağıttan” konut satan hayal tacirlerinin mağdur ettiği öyle çok insanımız var ki… 

Kağıt üzerinden aynı daireyi üç-dört kişiye birden satıp, sonra akla gelmedik teranelerle bu insanları uyutmaya çalışanların hikayesini bizzat mağdur olan insanlardan dinledik. 

Konut sitesi inşa eden bir müteahhidin veya firmanın görevi nedir?.. 

Taahhütlerini tam ve zamanında yerine getirmek, vatandaşların konutlarını tam ve zamanında teslim etmek, yasaların kabul edeceği “mücbir” sebepler varsa eğer, gecikmeleri ve vatandaşın uğradığı zararı karşılayıp, telafi etmek… 

Üç senede bitmesi gereken bir konut sitesini 13 senede bitirirseniz veya hala bitiremezseniz, bu konut sitesine para yatıran insanları çok büyük zarara uğratmış, insanların hakkını-hukukunu çiğnemiş, üstelik içinde bulunduğunuz sektöre de zarar vermiş olursunuz. 

Kozlu’da konut sektöründe birçok “iyi” örnek olduğu gibi, üzülerek belirtelim ki, çok sayıda “kötü” örnek de bulunuyor. 

Bizim sözümüz onlara… 

İşte bu yüzden sütten ağzı yanan vatandaşlarımızın, yoğurdu üfleyerek yemeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz

***

Yukarıdaki yazı bir süre önce Yeni Adım’da yayınlandı...

Okurlarımızın ve özellikle Kozlulu vatandaşlarımızın büyük ilgi gösterdiği bu yazı, çok değil, üç-beş kişiyi de son derece rahatsız etmişti...

Heyelan bölgesine konut inşa etmek kolay değil elbette...

Hatırlıyorum, müteahhidin birisi, istinat duvarını belediye yapmadı diye o zamanki belediye başkanına söylenmedik laf bırakmamıştı...

Şimdilerde dut yemiş bülbüle dönmüştür herhalde...

Söz heyelan bölgesine inşa edilen konutlardan açılmışken, bir hatırlatma daha yapalım...

Kozlu’da bir değil, birkaç yerde heyelan bölgesinde konut sitesi inşa edildiği söyleniyor.

Umarız, gelişmiş inşaat teknolojileri ile can ve mal güvenliği bakımından gerekli önlemler alınmıştır.

Bu arada Sayın Cumhurbaşkanımızın “yatay şehirleşme” konusundaki uyarılarını da hatırlatmış olalım.

Yine umarız ki, ilimizdeki tüm belediye başkanları devletin zirvesinden gelen bu uyarıyı dikkate alacaktır.

( Erhan ÇAKMAK)

Editör: Haber Merkezi