Zonguldak Kadın Platformu tarafından Zonguldak İstanbul Sözleşmesi'ne dokunulmaması ve sözleşmenin uygulanması için bir etkinlik düzenlendi.
Zonguldak Kadın Platformu Üyeleri tarafından vatandaşlara Gazipaşa kent merkezinde kurulan stantta vatandaşlara İstanbul Sözleşmesi'ni anlatan bildiri dağıtıldı. CHP İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır ve CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun'da platform üyelerine destek verdi.
Zonguldak Kadın Platformu adına Muazzez Derya Akar, "Şiddete karşı haklarımıza sahip çıkıyoruz. Şiddetsiz, eşit ve özgür bir hayat için yaşasın kadın dayanışması"dedi.

Zonguldak Kadın Platformu adına Muazzez Derya Akar şunları ifade etti:


ŞİDDETSİZ, ÖZGÜR VE EŞİT BİR HAYAT İÇİN YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI
Taraflı ve ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu 
kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla çıkartılmıştır. 6284 Sayılı Kanun’a göre şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar;

• Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde, uygun barınma yeri sağlanmasını, sığınağa yerleştirilmesini,

• Hayati tehlikesinin bulunması halinde, kendisi ve varsa 
çocuklarının geçici koruma altına alınmasını,

• Kimlik bilgilerinin tüm resmi kayıtlarda gizlenmesini,

• Uygun koşullarının varlığı halinde iş yerinin değiştirilmesini,

• Evli olması halinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesini,

• Tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını,

• Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nden psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan, rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesini,

• Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddî yardım yapılmasını,

• Çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere kendisine ücretsiz kreş imkânının sağlanmasını,

• Hayati tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için 
diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması halinde kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesini isteyebilirler.

Biz kadınlar her geçen gün iktidarın kadın düşmanı politikalarıyla artan erkek şiddeti ile karşı karşıya bırakılıyoruz. Kız çocukarı evlenebilir diye fetva verenler, kadınların boşanmasını engellemeye çalışanlar, mahkemelerde iyi hal indirimi uygulayanlar ve zaten kadın erkek eşitliğine inanmayanlar tarafından yaşamlarımız bir bir tehdit ediliyor. İstanbul sözleşmesi gibi kadınların 
hayatında çok yaşamsal bir yere sahip kazanılmış haklarımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Ancak bizler kadın dayanışmasını büyüterek, bir kişi daha eksilmeyeceğiz diyerek haklarımızı tanıyoruz ve vazgeçmiyoruz.


İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?
Kadına Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi Türkiye tarafından çekincesiz olarak 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalanmış ve Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe 
girmiştir.
Anayasanın 90. Maddesine göre usulüne uygun olarak yürürlüğe 
konmuş olan İstanbul Sözleşmesi kanun niteliğindedir.
İstanbul Sözleşmesi ve bu sözleşmeye dayanarak çıkartılan 6284 sayılı ‘’Ailenin korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’’ kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele edilmesi için yöntemleri belirleyen en kapsamlı ve güncel yasal araçlardır.
Bu sözleşme kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddete yönelik; 
Şiddeti önleme, şiddete karşı kadınları koruma, şiddeti kovuşturma ve politika üretme konusunda taraf devletleri bağlayıcı yükümlülükler getirir.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEYİ AMAÇLAR?
Bu sözleşme;
• Kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmayı,

• Kadınları güçlendirerek gerçek anlamda kadın erkek 
eşitliğini yaygınlaştırmayı,

• Şiddete maruz bırakılanları korumayı ve desteklemeyi,

• Şiddetin ortadan kaldırılması için bu alanda çalışan kurum 
ve kuruluşlar arasında işbirliği sağlamak amacıyla koordinasyon sağlamayı,

• Şiddetle mücadelede uluslarası işbirliğini yaygınlaştırmayı, 
amaçlar.

Taraf devletlerin sözleşme hükümlerini etkili şekilde uygulamasını denetlemek amacıyla GREVIO denilen bağımsız bir izleme mekanizması kurarak çalışır.

İstanbul Sözleşmesi’ne göre kadına yönelik şiddet, kadınlara 
yönelik ayrımcılığın bir türü ve bir insan hakları ihlalidir.
Sözleşmeye göre kadın tanımı 18 yaz altı kız çocuklarını da kapsar. Sözleşme hükümleri göçmen-mülteci kadınlara hiçbir ayrım gözetmeksizin koruma sağlar. Erkek şiddetine maruz bırakılan LGBTİ+’lar da sözleşmenin koruması altındadır.  
ASözleşmeye göre kadına yönelik şiddet; Kamusal ve özel alanda meydana gelen baskı ve rasgele özgürlüğün engellenmesi de dahil olmak üzere kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar ve acı verilmesi sonucunu doğuran ya da doğurması muhtemel olan toplumsal cinsiyete dayalı tüm şiddet eylemleri olarak tanımlanmıştır.

6284 SAYILI KANUN NEDİR?
6284 sayılı kanun, kadınların yıllarca süren mücadelesi sonucunda, şiddete maruz bırakılan ya da şiddete maruz bırakılma tehlikesi bulunan kadınların, çocukların aile bireylerini korur.
(Haber-Ercan Demir)

Editör: Haber Merkezi