Zonguldakspor Kulübü Başkanı Süleyman Caner, zaman zaman kulübe gelir sağlamak adına koltuğunun altına takvimleri alıp kapı kapı dolaşıyor ya...

Şehir ruhundan habersiz bazı insanlar tarafından şöyle eleştiriler geliyor...

“ Kulüp Başkanı takvim satar mı !..”

Süleyman Caner’in “böbreğini” satacak hali olmadığına göre, çareyi takvim satmakta bulduğunu “anlamayanlara” anlatmak gerekiyor.

Esasen, Sayın Caner’in takvim satması “sembolik” bir davranıştır.

Bin tane, onbin tane takvim satsanız ne olur ?..

Ancak bu bir “ruh” meselesidir. 

Bir kulüp başkanı, kulübün ekonomik anlamda hayat bulması adına koltuğunun altına takvimleri alıp yollara düşüyorsa eğer, şehrin adını taşıyan bir spor kulübünün “şehir ruhuna” ne gibi yansımaları olabileceğini düşünen herkesin bundan bir ders çıkarması gerekmiyor mu?..

Zonguldakspor bir şehir kulübüdür, bir başka deyişle şehrin moral değeridir.

Sporun, özellikle futbolun toplumsal yaşamdaki etkisini inkar edebilmek olası mı?..

Ya da şöyle bir soru soralım...

Zonguldakspor, tıpkı eski günlerde olduğu gibi, birinci ligde top koştursa, şampiyonluk mücadelesi verse, bu şehrin moral değerine katkısı olur mu, olmaz mı?..

Şehir ruhu güçlenir mi, güçlenmez mi?..

Süleyman Caner’in çabasını böyle anlamak gerekiyor.

Süleyman Caner’in takvim hikayesi, “şehir adına” attığı zaman mangalda kül bırakmayanlara bir mesajdır aslında...

Elbette anlayanlara...

Ya da anlamak isteyenlere...

( Erhan ÇAKMAK)

Editör: Haber Merkezi