İyi Parti bölge koordinatörü ve Devlet Eski Bakanı Aydın Tümen, “MHP Cumhurbaşkanı adayı çıkarmama kararı ile siyasetteki iddiasını artık kaybetmiştir” dedi.

 

İyi Parti Zonguldak teşkilatı tarafından 10 Ocak çalışan Gazeteciler Günü kapsamında gazetecilere yönelik kahvaltı programı gerçekleştirdi.

Programa; İyi Parti Bölge Koordinatörü ve Devlet Eski Bakanı Aydın Tümen, İyi Parti İl Başkanı Ragıp Bayraktar, tüm ilçe başkanları ile yöneticiler katıldı.

BAYRAKTAR ÖZGÜR BASINI DESTEKLİYORUZ

Kahve Madeni’nde gerçekleştirilen program, İyi Parti İl Başkanı Ragıp Bayraktar’ın açılış konuşmasıyla başladı.

Bayraktar konuşmasında,  10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak, “Parti basın programında açıklandığı gibi, özgür basını desteklemekteyiz.” dedi. Bayraktar şunları söyledi:

“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” nedeniyle bir gün erken düzenlemiş olduğumuz kahvaltılı sohbet toplantımıza hoş geldiniz.

Bu güzel sohbetimize değerli katılımlarınızla onur verdiğiniz için şahsım ve İYİ Parti’mizin İl ve İlçe teşkilatları adına sizlere teşekkür ediyorum.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nüzü kutlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Bizler; basınımızı demokrasimizin atar damarı olarak görüyoruz.

Bizler; basınımızı özgür bir toplumun sesi olarak görüyoruz.

Bizler; basınının özgür olmadığı toplumlarda demokrasiden asla söz edilemeyeceğine inanıyoruz.

Basını özgür olmayan toplumlarda, siyasi partilerin de özgürlüğü kısır kalmaktadır.

İşte bu nedenlerle; İYİ Parti olarak bizim Parti programımızda “Medya” konusuna büyük ağırlık verilmiştir.

İYİ Parti Programı’nda “Medya” başlığı altında yer olan konu başlıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum:

MEDYA

Halkımızın haberleşme ve bilgi edinme özgürlüğünün son derece kısıtlandığının bilincinde olarak,

Medya, özgürce bilgi edinme ve yayma hakkına sahip olacaktır.

Siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin medya

Olanaklarından adil şekilde yararlanması sağlanacaktır.

Halkımız haber alma ve bilgilenme hakkını özgürce kullanacaktır.

Medyada tekel oluşmasına, sermaye yapısı ve kaynağının gizlenmesine, yasaya aykırılığa izin verilmeyecektir.

Mesleğe katılım ve sarı basın kartı kullanımı konuları, meslek örgütlerinden oluşturulacak bir kurulun inisiyatifine bırakılacaktır.

Medya meslek örgütleri ve sendikaların katılımıyla, demokratik işleyişi zedelemeyecek bir ‘Ortak Akıl’ mekanizması kurulacaktır

Çok sesli ve bağımsız bir medya için gerekli adımlar atılacaktır.

Yazılı ve görsel medya ile internet medyasının, Anayasa ve yasaların öngördüğü şekilde evrensel değerlere saygılı biçimde faaliyet göstermeleri için gerekli ortam oluşturulacaktır.

Yayıncılık ve gazetecilik faaliyetlerinin; toplumu, ülkeyi ve devleti hedef almasına, kişilerin özel yaşamına ve mahremiyetine girmesine, ahlaki sorunlara kaynaklık etmesine izin verilmeyecektir.

Gazeteciler sendikasının ve meslek örgütlerinin de katılımı ile basın ve yayıncılık ilkeleri yasal zemine oturtulacaktır.

Kadına şiddet, cinsel istismar ve terör faaliyetleri hariç, her vatandaşımızın sosyal medyayı serbestçe kullanması sağlanacak, keyfi erişim yasakları kaldırılacaktır.

Televizyonda yayınlanan programların toplum üzerindeki etkileri, bilimsel kriterlerle denetlenecektir.

Medyada Türk dilinin bozulup yozlaştırılmadan kullanılması özendirilecektir.

Medyada çocuk ve gençleri eğitici, bilgilendirici, kültürümüzü öğretici yayınlar özendirilecektir.

Kadın ve çocuk istismarı ile mücadelede medyanın etkisinden yararlanmak için tüm imkanlar seferber edilecektir.

Spor kanallarında, amatör sporlara ve tüm branşlara yer verilmesi teşvik edilecektir.

“Kamu yayıncılığı disiplininden” sistematik bir şekilde uzaklaştırılan TRT, yeniden uluslararası standartlarda kamu yayıncılığı yapacaktır.

TRT’nin sahip olduğu kanalların görev tanımları ve yapıları yeniden düzenlenecektir.

Atatürk tarafından kurulan ve bizler için bir Ata yadigarı olan Anadolu Ajansı’nın yansız ve doğru haber veren, uluslararası alanda saygın bir haber ajansına dönüşebilmesi için gerekli düzenleme ve destekler öncelikli olarak uygulamaya konulacaktır.

Yerel medyanın gelişimi için gereken özen gösterilecektir.

Devlet ile medya arasında, milli güvenliğimiz, vatandaşlarımızın sağlık ve huzuru konusunda ortak akıl üretebilmek için istişare ve bilgilendirme mekanizması kurulacaktır.

Kamu kuruluşları reklam ve tanıtım hizmet alımları, sektörel bir kurulun bağımsız değerlendirmesi ışığında hakkaniyet gözetilerek yapılacaktır.

Partimizin iktidarında, sansür konusunda AB kriterleri esas alınacaktır.

Değerli Basın mensupları;

Önümüzde büyük ve önemli bir süreç var. Ülkemizde 3 seçim yapılacak. Yerel seçimler, Milletvekilliği ve Partili Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak.  İYİ Parti Zonguldak il ve ilçe teşkilatları olarak bizler bu üç seçim için de elimizden gelen özveriyi ortaya koyacağız.

Demokrasi özveri ister…

Demokrasi kararlılık ister…

Demokrasi inanmışlık ister…

Bizim; Büyük Zonguldak için inancımız var…

işsizliği yenmiş, sosyal dayanışmayı başarmış

Büyük Zonguldak sevdamız var…

Biz; Büyük Zonguldak için inandık, kararlıyız ve özveriyle sahaya indik.

Hep birlikte başaracağız.

Zonguldak İYİ olacak, Türkiye İYİ olacak…

Ben, bugün bizlerle birlikte olduğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum”

İLÇE BAŞKANLARI KENDİLERİNİ TANITTI, KARABÜK İL BAŞKANI AÇIKLAMA YAPTI

Bayraktar’ın konuşmanı ardından ise ilçe başkanları kendilerini tanıttı ve 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladılar.

Ardından İyi Parti Karabük İl Başkanı Dursun Altıparmak konuşma yaptı. Altıparmak konuşmasında, özellikle yerel basına çok önem verdiklerini kaydetti. Karabük’ün Zonguldak’ın ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.

TÜMEN: MHP İDDİASINI ARTIK KAYBETTİ

İyi Parti Bölge Koordinatörü ve Devlet Eski Bakanı Aydın Tümen’de, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağız” açıklamasını değerlendirerek, “MHP artık siyasetteki iddiasını kaybetmiştir” dedi.

Eski Devlet Bakanı ve İyi Parti bölge koordinatörü Aydın Tümen, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Tümen, “10 Ocak çalışan gazeteciler günü kutlu olsun. Bir toplumun gelişebilmesi yürüyebilmesi için, sesini daha çok duyabilmesi için yerel basının önemi burada bir kat daha ortaya çıkıyor. Arzu ederiz ki, normal demokrasilerde, Avrupa tarzında işleyen demokrasilerde gazetecilerin çalışma şartlarının daha iyi olması arzumuzdur. Yıllardan bu yana birebir siyasetin içerisinde bulunduğumuz esnada sürekli diyalog içerisinde olduğumuz gerek Ankara’da gerek başka yerlerde çoğu zaman gazetecilerin dertlerini ve sorunlarını biliyoruz. Her ne kadar bir takım kuruluşlarımız ve oluşumlarınız var olsa bile o kuruluşların bir yerde sözümün dinlenmediğini biliyoruz. Sizler ne kadar bağımsız ve güçlü olursanız demokrasimiz de o kadar güçlü olur. Halkın sorunlarına ulaştırabildiğiniz anlamında görevleriniz çok önemlidir.” dedi.

MHP’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarmama kararını değerlendiren Tümen, sözlerine şöyle devam etti;

“Her siyasi parti genel başkan düzeyinde olmasa dahi cumhurbaşkanı adayı gösterme arzumuz olduğunu ifade etmiştik. Çünkü siyaset iddia işidir. Biz bir iddia ortaya koyduk ki parti olarak. Diğer siyasi partilerin de bir iddiası vardır. Buda ülkeyi yönetme ve iktidar olma iddiasıdır. Biz bu iddia ile yola çıktık. Biz ilk günden itibaren bunu söylüyoruz. Genel Başkanımız Meral Akşener bu yarışın içerisinde olacaktır. Bizim cumhurbaşkanımız olacak ve kazanacaktır. Biz bunun iddiası içerisindeyiz. Bunun için yola çıktık. Bu nedenle teşkilatlarımızı kuruyoruz. Biz her siyasi partinin cumhurbaşkanı adayı çıkarmasını arzu ederiz ama sonuçta o diğer siyasi partilerin kendi iç politikalarıdır. Bunun değerlendirmesini aday çıkartmayacak olan siyasi partinin taraftarları ve seçmeni değerlendirecektir. Siyaset iddia iştir. Eğer iddianızı kaybedersiniz siyasi parti olma şartlarını yeterince yerine getirmiyorsunuz demektir. Çünkü siyaset bir yarışmadır.”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendiren Tümen sözlerine şöyle devam etti; “ cumhurbaşkanlığı seçiminde sonuçta bir yürütme vardır. Her ne kadar anayasa değişikliğinde yürütmenin de şekli değişse de, parlamentodan çıkan hükümet yapılanması son anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlığının hükümet yapılanması şeklinde ortaya çıkmıştır. Sonuçta bu da bir yürütmedir. İsimlendirilmesi farklı olmuştur. Bu nedenle belki 35 ve 40’lar ile hükümet olma şansı varken yeni sistemde 50.1 ile iktidar olma şansımız vardır. Her ne kadar yeni sistemde koalisyon yok denilse de bu sistem koalisyonların kapısını açmaktadır. Bundan sonraki süreç koalisyonlar kapısının açılması demektir. Buyur etmeler sonuçta bir koalisyon ortaya çıkaracaktır.”

 

OHAL SONA ERDİRİLMELİ

Bu halin tekrar uzatılabileceği yönündeki sorulara yanıt veren tümen şunları söyledi;

“Yaklaşık 1 buçuk yılı aşkın süre o hal ile idare ediliyoruz. Bunun sebebi de, 15 Temmuzdan sonra ortaya çıkmış bir uygulama sonucudur. Bizim burada aslında dikkat çekmemiz gereken asıl şey yaşadığımız durum değil yola nasıl çıktığımızın bir değerlendirmesini yapmamız lazımdır. Bugünkü hükümet ileri demokrasi uygulayacağım diye söz vermiştim. OHAL’e devam edecekse demek ki onların ileri demokrasi anlayışı buymuş diye değerlendireceğiz. Bir ülkeyi OHAL yasası ve durumuyla yönetmek onların artık işine gelmeye başlamıştır. Çünkü parlamento artık devre dışı olmaya başlamıştır. Artık Türkiye’de bir takım toplantılar yapmak gösteriler yapmak yasak olmuştur.Yani demokrasimiz bu süreçte çok yer almaya başlamıştır. Türkiye açısından bu sürdürülebilir bir durum değildir. Derhal bu sistemden vazgeçip tekrar demokrasiyi normal şartlarına kavuşturmamız gerekiyor.”

(HABER-ERCAN DEMİR)

Editör: Haber Merkezi