CHP 22. Dönem Zonguldak Milletvekili Harun Akın, Gelik'te kaçak ocakta meydana gelen iki ölümlü kaza nedeniyle yaptığı değerlendirmede, kaçak ocak gerçeğine ve nedenlerine dikkat çekerek, taşkömürünün Zonguldak'ın birinci önceliği olduğunu ve partiler üstü bir konumda bulunması gerektiğini ifade etti.
TTK'nın yıllarca uygulanan politikalar sonucu tüm gücünü kaybettiğini vurgulayan Harun Akın, Zonguldak'ta ciddi bir madencilik yol haritası bulunmadığını, bu tablonun ilimize yakışmadığını söyledi.
Zonguldak taşkömürünün partilerüstü bir yaklaşımla, ölümlere, iş kazalarına son vermek için tek vücut olup, taşkürünün müzakere edilmesi için hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini belirten bir açıklama yaptı.
CHP Zonguldak Milletvekili Harun Akın'ın sosyal medya hesabından paylaştığı açıklama şu şekilde :
" Zonguldak Kilimli İlçemize bağlı Gelik beldesinde yaşadığımız grizu kazası sonucu ;
Uğur
Korkmaz ve Erdem Korkmaz kardeşlerimizi kaybettik.
Bahri Yerliay kardeşimiz de kaza sonrası ağır yaralı olarak kurtarıldı ve hastane de yaşam mücadelesi vermekte. Yaşadığımız Maden kazası Zonguldak’ın ne ilk ne de son maden kazası olacak ne yazık ki.
Zonguldak bir maden kentidir.
Yeraltında 300 yıl daha çıkarılacak Taşkömürü olan bu kentin maalesef ciddi bir Madencilik yol haritası bu kentin önüne konulamamıştır.
TTK , yıllarca uygulanan politikalar sonucu tüm gücünü kaybetmiştir.
İhale edilen Rödevans işletmeciliği
kendi kaderleri ile baş başa bırakılmıştır.
Dolayısı ile bu durum yeraltında
bulunan Taşkömürü servetinin kaçak yollarla çıkarılması gerçeğinin hızla büyümesine yol açmıştır.
Her kaza sonucu evine bir parça ekmek götürmek için yaşamını kaybeden ve ailesini öksüz bırakan gençlerimiz,
kaza sonucu tutuklanan veya gözaltına alınan işyeri sahipleri.
Bu tablo Zonguldak’a yakışmıyor.
Taşkömürü Zonguldak’ın partiler üstü konusu olmalıdır.
Zonguldak İlimizde ,tüm partilerin , sendika ve sivil toplum örgütlerinin birleşeceği ,tek vücut olacağı en önemli konu Taşkömürü konusudur.
Zonguldak İlinin Taşkömürü ile ilgili yaşadığı sorunları siyaset yaptığım her dönem , bir Zonguldak insanı olarak bir çok çalışmanın içinde bulundum.
TTK ‘nun çok güçlü bir şekilde en başta bulunması gerçeğini hep söyledim.
Rödevans saha sahiplerinin çıkarılacak teşviklerden yararlanmalarının ,bankalardan kredi alabilmelerinin hukuki çalışmalarının yapılması gerçeğini hep söyledim.
Maden Ocakları;
Çalışma şartları,iş güvenliği bakımından,
oluşabilecek kazalar sonucu sağlık ekiplerinin en hızlı bir şekilde müdahale etmeleri bakımından,
işçilerin çalışma süreleri,ücretlerinin düzenli ödemeleri bakımından ;
tüm detayları ile bir masada toplanmalıdır.
Bu masada Zonguldak ilinin Taşkömürü ile ilgili işveren ve sendika temsilcileri başta olmak üzere ,tüm partilerin temsilcileri, belediye başkanları sivil toplum örgütleri hep birlikte ,
Kömürün yeraltından güçlü,huzurlu ve kazaların en aza düşürülme yöntemi ile çıkarılması anlayışında tek vücut olarak birleşmeliyiz..
Bu birliktelik içinde oluşacak heyet Enerji Bakanlığı ile Zonguldak ilinin müzakere edilmesini sağlamalıdır.
Zonguldak kömürünün ülke ekonomisi adına önemi ve bir tek Zonguldak ilimizde olması yönüyle ,Zonguldak Taşkömürü ‘nün müzakere edilmesinin kaçınılmaz olduğu gerçeğini haykırmalıyız.
1958 yılında sadece Zonguldak ilimiz için çıkarılmış olan o günün şartlarında düzenlenen Havza-i Fahmiye kanunu yeniden ele alınarak ,revize edilerek ,sınırları yeniden çizilerek önümüze koyacağımız yeni Taşkömürü gerçeğine uygun şekilde düzenlenmelidir.
Buna acilen ihtiyaç vardır.
Bu isteğimi Zonguldak insanı olarak,
Zonguldak ilimizi TBMM ‘de temsil etmiş bir siyaset insanı olarak geçmişte hep istedim.Bugün de isteme hakkımı tekrar ortaya koyuyorum.
Cumhuriyet ‘in ilk ili ,
Emeğin Başkenti Zonguldak’ın Taşkömürü ile ortaya çıkan maden kazaları ve ölümlere bir son vermek için ,huzurlu bir şekilde kömür çıkarmak İçin Türkiye Cumhuriyeti’nden alacaklı olduğunu ve hakkı olduğu inancım ile .
Saygı ve sevgilerimle.."
(Haber Merkezi)
