Sağlık-Sen Zonguldak Şubesi Başkanı Mehmet Ali Kara, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının üniversite hastaneleri merkezli olarak sağlık ve eğitim hizmet kollarının üyelikleri ile ilgili yazısından ilham alarak sendika üyeliklerinin yeri ve şekli konusunda kendilerince hükümler ortaya koyan ve bu yolla algı oluşturmaya çalışan sözüm ona sendikacıların; tümüyle mazeret sendikacılığı yapmakta olduklarını belirtti.
Dün başka mazeretlerle yenilgilerinin üstünü örtmeye çalışırken bugün “fırsattan istifade bu yoldan gidelim” mantığıyla  tamamen kamuoyunun algısını yönlendirmek için ucuz manevralar peşine düştüklerini ifade eden Sağlık-Sen Şube Başkanı Mehmet Ali Kara, şunları söyledi:


BAŞARIZLIĞIN MAZERETİ OLUR, BAŞARININ İSE SEBEPLERİ VARDIR
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının üniversite hastaneleri merkezli olarak sağlık ve eğitim hizmet kollarının üyelikleri ile ilgili yazısından ilham alarak sendika üyeliklerinin yeri ve şekli konusunda kendilerince hükümler ortaya koyan ve bu yolla algı oluşturmaya çalışan sözüm ona sendikacılar; tümüyle mazeret sendikacılığı yapmaktadırlar. Dün başka mazeretlerle yenilgilerinin üstünü örtmeye çalışırken bugün “fırsattan istifade bu yoldan gidelim” demişler ve yine tamamen kamuoyunun algısını yönlendirmek için ucuz manevralar peşine düşmüşlerdir. Tüm mazeret sen olarak sergiledikleri bu algı oyununun, ödevini yapmayan çocuğun “Elektrikler kesildi”, “Misafirimiz vardı” mazeretinden çok da farklı olmadığını öncelikle ifade etmek isteriz. Sağlık-Sen olarak yetkisel bir kaos varmış izlenimini ortadan kaldırma ve kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmek amacıyla aşağıda belirtilen hususları paylaşmayı gerekli gördük:

1.    Öncelikle belirtmek isteriz ki MEMUR-SEN olarak bugünlere her türlü vesayet odağına karşı direne direne, çarpışa çarpışa geldik. Bizim sendikacılıktaki amacımız yetki almak değil, gönüllere girebilmektir. Tek derdi yetki alıp çalışanların üzerine karabasan gibi çökmek olanların bunu anlaması mümkün değildir. 

2.    Mahkeme koridorları, üyelerinizin vicdanı ve adaletin gölgesi bizim sığınağımızdır. Sendikacılığı kimin yaptığını, adaleti kimin zedelediğini, hakikati kimin gözettiğini en güzel fedakar sağlık ve sosyal hizmet çalışanları bilir ve karar verir.

3.    Bakanlığın yazısında Sağlık-Sen’in üyelerini alın en çok demeç verene verin diye bir hüküm bulunmamaktadır. Yazıda “Kadrosu üniversite hastanelerinde (tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile bunlara bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezleri) bulunan ve özlük hakları bu kuruluşlarca karşılanan personelin “03” sıra nolu “Sağlık ve Sosyal Hizmetler” hizmet kolunda faaliyette bulunan sendikalara üye olabilecekleri ve bu hizmet kolundaki sendikalara üyelik aidatı kesileceği, üniversitelerin diğer birimlerinde kadrolu olarak çalışan personelin ise “02” sıra nolu “Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri” hizmet kolunda faaliyette bulunan sendikalara üye olabilecekleri ve bu hizmet kolundaki sendikalara üyelik aidatı kesilmesi gerekmektedir.” denilmektedir.

4.Bülent Ecevit Üniversitesinde yetkinin, etkinin adı Sağlık Sen'dir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada olmaya devam edecektir. 

5.    İlgili yazıdan da anlaşılacağı üzere yazının muhatabı sadece Sağlık-Sen değil başta kamu işvereni statüsündeki üniversite hastane yönetimi, daha sonra hizmet kolu ve eğitim hizmet kolundaki sendikalardır. Sürekli Sağlık-Sen denilmesini bilinçaltında nasıl tesirler bıraktığımızın göstergesidir. Bu da bizi bir anlamda mutlu etmektedir.

6.    Bahsedilen durumdan etkilenen sadece Sağlık-Sen üyeleri değildir, diğer sendikaların da uygulamadan etkilenen üyeleri bulunmaktadır. Yani Bakanlığın uygulamasının sadece bize özgüymüş gibi gösterilmeye çalışılması “çalışılmış yanlışlık”tan ve mazeretlerin tüketilmesinden ibarettir. 

7.    Konuyla ilgili üniversite hastanemize ve dekanlığa uyarılarımız olmasına rağmen dekanlık uyarılarımızı dikkate almamış ve oyunun bu kurallara göre oynanacağını belirtmiştir. Mevcut kurallarla gerçekleşen üyelik durumlarının ve üyenin teveccühünün akın akın Sağlık-Sen’e olmasının sebepleri bizim çalışmamız, emek sarf etmemiz ve üyenin derdiyle dertlenmemizdir. Hep söylediğimiz gibi başarı tesadüfî değildir; herkese aynı mesafede olan başarı, sadece çalışanlara ve bu yolda ter dökenlere teslim olur.

8.    Söylenildiği gibi Bakanlığın yazısından sonra üniversite hastanesinde yetki değişmemektedir. Diğer sendikaların da aynı durumda olan ve eğitim hizmet kolundaki sendikalara devredilecek üyeleri vardır. Bakanlık yazısı uyarınca üyelerimizin bir kısmını Memur-Senimizin eğitim hizmet kolundaki sendikamıza devredecek olmamız etkimizi de yetkimizi de engellemeyecektir. Diğer sendikalar ancak bizim üyelerimizin toplu halde istifa edip onlara geçtiği durumda belki yetkili olabilir. Ancak ne yazık ki sağlık çalışanları diğerlerinin zamanında ne tür oyunların içinde bulunduğunu bildiği için sendikamızda kalmaya, emek ve gönül vermeye devam etmektedir.

9.    Tüm dünyada sendikacılık YETKİ ile yapılır. Yetki yoksa ETKİ ile yapılır. Etki de yoksa TEPKİ ile yapılır. Tepki de yoksa orda sendika yoktur. Olsa olsa boş gezenlere yevmiye dağıtma derneği olabilir… Umarım sözlerimizi anlayabiliyorsunuzdur. Yenilen pehlivan misali yeni beklentiler içinde olmanız sizi yormakta, analitik düşünme becerinizi engellemektedir.

10.    Zonguldak’ta YETKİ’nin, ETKİ’nin, TEPKİ’nin yani özetle sendikacılığın tek temsilcisinin MEMUR-SEN konfederasyonuna bağlı SAĞLIK-SEN olduğunu sağlık ve sosyal hizmet çalışanları çok iyi bilmekte ve o yüzden her yıl daha büyük bir teveccühle bizleri yetkilendirmektedir. Bizim tek gücümüz üyemizdir.

Bu duygu ve düşüncelerle süreç boyunca türlü tahriklere maruz kaldığı halde pozitiflik duygusunu kaybetmeyen, kurallara ve adalete inancını hiç yitirmeyen, mağduriyet oluşturan değil mağduriyet gideren vakarını koruyan temsilcilerimize ve üyelerimize şükranlarımı sunuyorum." (Haber-Ercan Demir)

Editör: Haber Merkezi