Yazdıklarımda bir tane yalan varsa mahkemeye gidersin.

Kimin “yalan makinesi” olduğu mahkeme kararı ile tescil edilmiş olur.

Senin canın sıkılsa ne olur, sıkılmasa ne olur?

Senin “gölgesinden korkar” dediğin kişi, Allah’tan başka kimseden korkmaz.

İnanmadığın şeyleri söyleme.

Ancak sen, gölgenden de korkarsın, rüzgardan nem kaparsın, korkudan malının-mülkünün sahibi bile olamazsın.

O kadar tavşan yüreklisin yani.

Senin bu “dengeleri bozulmuş” ruh halini seçim mağlubiyetine bağlıyorum.

Zonguldak’ın “çifte baskılı” şantajcısı!

Sen müneccim misin, gelecekten söz ediyorsun?

Kendi geleceğini düşünsene!

Evet, her şeyin bir “ilki” vardır, ancak senin ne “ilkin” var, ne de “sonun” olacak!

Seni mahkemeye versem, karakolda doğru söyler, mahkemede şaşarsın.

“ Ben onları kastetmedim, alınmışlar efendim” diyerek yalana sarılırsın.

Yazdığın yazıda isim veremeyecek kadar ürkeksin ve korkaksın.

Savaş nire, sen nire!

Ulan sahtekar !

Bırak edebiyat yapmayı.

Adamsan borcunu öde.

Şimdi seni mahkemeye vereceğiz.

Yine mahkemede “ Ben onları kastetmedim, alınmışlar efendim” diyerek, yalan söyleyeceksin.

Ben de o ifadeni bu sütunlarda yayınlayacağım.

(Umut İLİKSİZ)

Editör: Haber Merkezi