Sivil toplum ve kamu temsilcileri güçlü iş birliği için Zonguldak'ta bir araya geldi. Toplantıda konuyan Vali Erdoğan Bektaş, “Milletimizin bireyleri arasında fertler arasında sosyal dayanışma duygusu olmasaydı aslında bir sistem olarak devlet olarak bunun altından bu kadar kolay kalkamadık. O anlamda milletimize, sivil toplum kuruluşlarına her kademede her aşamada teşekkür, borç, minnet ve şükran borçluyuz” dedi.

Sivil toplum kuruluşlarının yerel ve merkezi düzeyde karar alma süreçlerine daha etkin katılımı güçlü bir demokratik yapının temel taşlarını oluşturuyor. Etkin katılımın sağlıklı işleyebilmesi içinse hem kamu kurumlan hem de sivil toplumun aralarındaki iletişimi, karşılıklı anlayışı ve iş birliğini güçlendirmeleri gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği ortak finansmanıyla hayata geçirilen ve T.C. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Kamu-STK İş Birliği Projesi de bu ihtiyaca yanıt olacak bir dizi etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

Kamu-STK İş Birliği Projesi kapsamında hayata geçirilen faaliyetlerden biri de Türkiye'nin 20 pilot ilinde düzenlenen Sivil Toplum Günleri. Bu toplantılar, aralarında valilik, belediye, kalkınma ajansları, merkezi yönetimlerinin il temsilcileri, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı 100'e yakın temsilciye ev sahipliği yapıyor. 

İlki 9-10 Nisan tarihlerinde Bursa'da gerçekleşen Sivil Toplum Günleri daha sonra 12-13 Nisan Adana; 26-27 Nisan Çorum; 3-4 Eylül İzmir; 6-7 Eylül Denizli; 12-13 Eylül Konya; 25-26 Eylül Çanakkale; 2-3 Ekim Erzurum, 14-15 Kasım Trabzon ve 29-30 Kasım tarihlerinde de Ankara'da düzenlendi, iki gün süren ve katılımcılar arasında etkili iletişimin temellerinin atıldığı bu etkinliklere Zonguldak'ta düzenlenecek toplantıyla devam edildi.

Dedeman Otel’de düzenlenen toplantıya, Vali Erdoğan Bektaş ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.

Sivil Toplum Günlerinde kamu sektörü ve sivil toplum arasındaki iş birliğinin mevcut durumunun değerlendirileceği bir de panel düzenlendi. 

Panelde, söz konusu işbirliğinin önündeki engelleri belirlemek; bu engelleri aşmak için çözüm önerilerini sunmak ve iyi uygulama örnekleri paylaşmak üzere sivil toplum ve kamu sektörünün temsilcileri konuşmacı olarak yer aldı.

VALİ ERDOOĞAN BEKTAŞ: STK’LARA MİNNET VE ŞÜKRAN BORÇLUYUZ

Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bugün bu toplantı sivil toplum kuruluşlarını geliştirilmesi amacıyla düzenleniyor. Sivil toplum kavramı aslında bizim milletimizin yabancısı olduğu bir kavram değil. Biz en başından bugüne kadar ve bugünlerde de kamunun yapmaya çalıştığı görevlerin birçoğunu özellikle çok farklı mantık ve mantaliteyle yola çıkan sivil toplum kuruluşları eliyle yürütüldüğünü biliyoruz. Şu anda sivil toplum kuruluşu olarak nitelendirdiğimiz vakıflar aracılığıyla yapıldı bu hizmetler. Bu kavram medeniyetimizin bir kavramı olup, batı medeniyetinin bizden aldığı ve daha sonra da biraz daha geliştirerek tekrar gündeme taşıdığı bir kavramdır sivil toplum kuruluşları. Tabii bizdeki uygulamasında işin başka boyutlara vardı.  Daha çok karşılık gözetmeden karşılığını sevap olarak isteyerek bekleyerek, umarak ve kimsenin başına kakmadan karşılıksız iyilik yapma mantığı vardı. Şimdi hiç biraz daha değişti. Batı dünyasıyla karşılaştıktan sonra işte bugünkü uygulamasına ulaşmış olduk. Her ikisini de olumlu ya da olumsuz yönleri vardır. Önemli olan vatandaşların beli konulara karşılık gözetmeden sahip çıkması. Sivil toplum halkın, milletin, vatandaşın ağırlığını duygu ve düşüncesini yönetim sistemine hissettirmesi amacıyla uygulanan bir konsept bu. Doğrusu içten içe bizim toplumumuzun bünyesinde bu bizim anladığımız anlamda bu kurum her ne kadar isimlendirilmese de varlığını devam ettiriyor bunu biliyoruz. Toplumda açılan yaraları vatandaşın kendi arasında sosyal dayanışma duygusu ile çözdüğünü her aşamada görüyoruz ve bunu en çok STK kalıbı formalitesi içerisine sığdırılması bile bunların her birisi birer STK faaliyetidir toplumun kendi sorunlarına sahip çıkıp çözümlerine de katkıda bulunması. Yoksa bizim milletimizin bireyleri arasında fertler arasında sosyal dayanışma duygusu olmasaydı aslında bir sistem olarak devlet olarak bunun altından bu kadar kolay kalkamadık. O anlamda milletimize, sivil toplum kuruluşlarına her kademede her aşamada teşekkür, borç, minnet ve şükran borçluyuz. Şimdi yeni bir dönemdeyiz. Yeni dönem kurumlar, kurallar, STK lar, projeler, proje bir hayat, öngörülebilir, yazıp çizilebilen, kağıtlardan evraklardan görebildiğimiz gereken yeni bir dünyadayız. Bu çerçevede yeni mantıkla STK ların da var olması gelişmesi ve toplumun sorunlarına sahip çıkması ve kamu ile STK arasındaki diyaloğun geliştirilmesi gerekiyor. Bu çerçevede bu etkinlikler düzenleniyor ve uygun olarak Genel müdürlük örgüt yapısını oluşturmuş ve faaliyetlerini sürdürüyor. Bugüne kadar tüm katkısı olan toplumumuzun sorunlarının çözülmesi de yer alan problemlerin çözümünde katkısı olan her türlü STK’ya şükran ve minnet borçluyuz”

(HABER-ERCAN DEMİR)

Editör: Haber Merkezi