Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle ilimizdeki gazetecilerle bir araya geldi.

Her zamanki samimiyeti ile gazetecileri kutlayan Vali Çınar, satır aralarında mesleğin “ahlaki” değerlerine ilişkin çok önemli mesajlar verdi.

Sayın Vali’nin anılan “mesajları”da içeren açıklamasından bazı bölümler aktaralım…

“ Sorunlarınızla ilgili olarak görüşerek elimizden geldiğince desteklemeye çalışıyoruz. Sorunlar hemen biterse hayatın tadı olmaz. Biraz mücadele iyidir. Yeni sorunlar da çıkabiliyor. Keza bunlar tatlı telaş diye nitelendirebileceğimiz şeylerdir. Her kesimde olduğu gibi herkesin uyması gerektiği gibi basın emekçilerinin de uyması gereken evrensel yazılı veya ahlaki kurallar vardır. 

Elektrikçi, bakkal gibi basın emekçileri de bu kurallara uyarsa basında saygın olur. Buna aykırı davranan kim olursa olsun tabii ki, bu da camiaya zarar verir. Bütün meslekler için söylüyorum. Her birimiz bu şehre hizmet ediyoruz. Sizde basın yoluyla herkesi ve bizi kontrol ediyorsunuz. Bir yanlış varsa bunu yazıyorsunuz. Bir haber varsa bunu duyuruyorsunuz. Ama kişisel haklar ve özgürlükler, mahrem olan şeyler, insani değerlere zarar vermemek gerekir. Hepinizin bayramı kutlu olsun. Bir takım, orkestra olarak birbirimizi desteklememiz ve senkronize olmamız gerekir. Ancak takım ruhu ile daha verimli olabiliriz” 

Bilmem anlaşıldı mı?..

Eğer anlaşılmadıysa, basın mensuplarının uyması gereken “ahlaki değerlere” ilişkin mesajları altını çizerek tekrar edelim.

1- Herkesin uyması gerektiği gibi basın emekçilerinin de uyması gereken evrensel yazılı veya ahlaki kurallar vardır.

2 -Kişisel haklar ve özgürlükler, mahrem olan şeyler, insani değerlere zarar vermemek gerekir.

Ne yazık ki, ilimizde Sayın Vali’nin işaret ettiği evrensel kurallara, ahlaki değerlere çok fazla özen gösterildiği söylenemez.

Kişilik haklarına, mahremiyete, bilip bilmeden, belgesiz, delilsiz, çalakalem yazı ve haber yayınlamaya başka bir ilde rastlanır mı bilemiyorum.

Herkesin hukuku var, herkesin kişiliği var, herkesin ailesi, çoluk-çocuğu var.

Gazeteci olmak, hiç kimseye imtiyaz kazandırmaz, gazeteci olmak hiç kimseye haksızlık-hukuksuzluk yapmak, inanlara veya kurumlara iftira atmak, rencide etmek, küçük düşürmek yetkisi vernez.

Gazetecilik “kamu adına” yapılır, kamu yararını gözetmek, toplumu doğru bilgilendirmek, varsa yanlışlıkları ortaya dökmek gazeteciliğin ana temasını oluşturur.

Vali Çınar’ın “ahlaki değerlere” dikkat çekişi boşuna değil elbette…

Al eline kalemi…

Yaz aklına geleni…

Böyle gazetecilik olmayacağını, olmaması gerektiğini kendine özgü uslubu ve nezaketi ile hatırlatan Sayın Valimize, meslek adına teşekkür etmemiz gerekiyor.