Malum muhbir, ihbarcı, yalan haber yapmakla ün salan, aldığını geri vermeyen, Demir Ailesi’nden borç aldığı 20 bin lirayı 20 yıldır ödemeyen, borçlarını ödememek için şirketine sürekli takla attıran, hacizlerden kurtulmak için üzerinde hiçbir malvarlığı bulundurmayan, dolandırıcılıkta sınır tanımayan Mustafa Özdemir, Demir Ailesi’nin kömürcülükten çekildiğini yazmış.

Külliyen yalan…

Erdoğan Demir’in büfeciliğe başladığını yazmış…

Külliyen yalan…

İnsanda biraz utanma sıkılma, biraz yüz olur.

“ Bu Keloğlanda paranız kalmaz” diye kendisi yazmıştı. Aradan 20 yıl geçti, parayı ödemediği gibi, reyting uğruna yine Erdoğan Demir’in adını kullandı. Erdoğan Demir’in büfecilikle işi olmadığını çok iyi bildiği halde, yine yalanı hem diline, hem beline dolamış.

Kömürcülük faaliyetine devam eden Demir Madencilik için “kömürcülükten çekildi” diyerek laf ola beri gele katmerli yalanlarla sözde habercilik yapmış!

Erdoğan Demir’in, Sayın Muharrem Akdemir ile büfe konusunda hiçbir görüşmesi ve hiçbir başvurusu olmadı.

Gelelim asıl konuya, yasal olmayan bir büfeye ruhsat alınmış ise gider Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunursun. Erdoğan Demir’in büfecilikle işi olmaz, sen bu işlerden daha iyi anlarsın!

Erdoğan Demir’in kendisini Zonguldakspor’un üstünde gördüğünü yazmış! Erdoğan Demir kendisini hiçbir zaman Zonguldakspor’un üstünde görmemiştir. Elinden geldiği kadar destek olup mücadele etmiştir ve bu takım Erdoğan Demir’in şirketinin takımıdır. Zonguldakspor taraftarına  armağan etmiştir. Kendisinin hiçbir yaptırımı da yoktur. Erdoğan Demir’in Zonguldakspor için harcadığı parayı rakam olarak hayal bile edemezsin.

Erdoğan Demir’in ekonomik sıkıntıda olduğunu yazmışsın. O zaman borcunu öde de, ekonomik sıkıntıdan kurtulsun.

Ey Keloğlan! Erdoğan Demir’e borcunu öde ki, milleti daha fazla ağlatma !

Bak, “Ağlayanın parası gülene yaramaz” diye kendin söylüyorsun.

Bu arada kendi ağlattıklarını düşün… Zonguldak’ta dolandırmadığın kimse kalmadı. Onca kişinin ahını aldın.

Bu işler benzin istasyonu ruhsatı takip edip, komisyon almaya benzemez Mustafa. Sonra arabanı altından alırlar unutma!

Bir de bahisçilerden Görkem Alp içerde konuşmasın.

Cumhuriyet Başsavcılığına bir dilekçe verirse o zaman kendini yazmak zorunda kalırsın.

Böylece hayatında ilk kez doğru bir haber yayınlamış olursun.

Anladın mı muhbir Mustafa!

Bu işler gece “sessizluk!” yazıp gündüz silmeye de benzemez Mustafa.

Tefeci Lütfi diye yazılar yazdın. Yoksa Lütfi Aydın’ı mı kastettin? Sözde gazetecilik mi yaptın, yoksa belediye başkanının Ankara’daki dairesinin adresini öğrenmek için tehdit mi ettin?

Son sözümüz şu olacak.

Ey Keloğlan !

Ey sahtekar Mustafa!

Yalanı diline dolama!

Sende biraz utanmak varsa, gazeteciyim diye ortalıkta dolanma!

( Umut İliksiz)

Editör: Haber Merkezi