Eğitim-Sen Zonguldak Şube Yürütme Kurulu, eğitimde vakaların artmasından dolayı öğrenci ve velilerin tedirgin oldukları ifade edilerek Milli Eğitim'in acilen tedbir alması gerektiği ifade etti.

Yapılan açıklamada, "Eğitim Sen olarak tam zamanlı yüz yüze eğitimin devam edebilmesi için tüm eğitim bileşenlerini ve kamuoyunu bu süreci daha fazla sorgulamaya, sağlıklı ve güvenli bir eğitim ortamı için mücadele etmeye çağırıyoruz." denildi.

Açıklama şu şekilde:


ÜÇÜNCÜ HAFTASINDA ZONGULDAK’TA EĞİTİMİN PANORAMASI
Vakalar artıyor, öğrenciler, veliler, öğretmenler tedirgin. MEB acilen tedbir almalıdır!
2021-2022 eğitim öğretim yılı başlamadan önce, Türkiye’de salgın nedeniyle 1,5 yıl okullar kapalı kalmıştır. Bu süre zarfında sendikamızın tüm çağrılarına rağmen okulların fiziki altyapı sorunları giderilmemiş, derslik sayısı ihtiyaç oranında arttırılmamıştır. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ‘Okullarda gerekli önlemleri aldık.’ ifadesini kullansa da, Türkiye çapında okulların önemli bir bölümünün salgın koşullarına uygun hale getirilmediği, gerekli altyapı hazırlıklarının yapılmadığı gün gibi ortadadır. Yüz yüze eğitime en uzun süre ara veren birkaç ülkeden biri olmamıza rağmen, ciddi bir eğitim planlamasıyla yeni eğitim ve öğretim yılı hazırlıkları yapılmamıştır. Covid Salgının ortasında Milli Eğitim Bakanının ve okullar açılalı henüz iki hafta olmuşken İl Milli Eğitim Müdürünün değiştirilmesi bile, siyasal iktidarın salgına karşı ne kadar hazırlıksız ve duyarsız olduğunun kanıtıdır. Öğretmen açıkları kapatılmamış, yeni okullar, ek derslikler inşa edilmemiştir. Zonguldak’ta kadrolu ve sürekli olması gereken yardımcı hizmet personeli atanmamış, İŞKUR üzerinden Toplum Yararına Programlar kapsamında, ilçeler dahil toplam 171 temizlik personeli, okullar açıldıktan sonra geçici olarak görevlendirilmiştir. Bu sayı, temizlik personeli yetersizliğinin en çarpıcı göstergesidir. Temizlik çalışanı sayısı yetersiz olduğu için velilerden  sınıf temizliği konusunda çare beklenmiştir. Birçok okulda dezenfektan ve maske gibi bulunması zorunluluk arz eden ürünler velilerden ihtiyaç listeleriyle talep edilmiştir. Zonguldak’ta birçok okulda temizlik ya veliler tarafından ya da velilerden toplanan ücretler karşılığında günlük hizmet satın alma şeklinde sürdürülmektedir. Okulların hijyeni velilerin değil Milli Eğitim Bakanlığının sorumluluğundadır. Okullar üç dönem kapalıyken Milli Eğitim Bakanlığı açıkça ortada olan bu sorunlara dair hiçbir çözüm üretmemiş, yüz yüze eğitimin sürekliliği için hiçbir adım atmamıştır. Kullanılması zorunlu olan maske, öğretmenlere bile Milli Eğitim Müdürlükleri eliyle ancak onar tane dağıtılabilmiştir. Eğitim kamusal haktır ve zorunlu harcamalar Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden karşılanmak zorundadır.
Eğitimde Yaşanan Tüm Sorunların Sorumlusu MEB’dir.
Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda 6 Eylül’de yüz yüze eğitime geçileceğini aylar öncesinden duyurmuş, salgın koşullarında eğitimin sürdürülmesine ilişkin alınacak tüm önlemlerin sorumluluğunu okul idarelerine yıkmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı devlet okullarıyla ilgili tüm tasarruflardan sorumludur. Salgın koşullarında seyreltilmiş sınıflarda yapılması gereken eğitim için ne derslik sayıları ne okul bahçeleri, ne de sınıfların havalandırma olanakları yeterlidir. Kalabalık sınıflardaki öğrenci sayılarının düşürülmesi için ek derslikler açılmamıştır.  İkili eğitime geçen okullarda da sınıf mevcutları salgına uygun değildir.  Ek dersliklerin açılması ve en az 100 bin öğretmenin atanması gerekirken 15 bin öğretmen ataması yapılacağına dair son açıklama adeta kamuoyunu oyalamaya dönüşmüş ve bu atamaların 31 Ocak 2022’de yapılacağı ilan edilmiştir. Eğitime ayrılacak her kuruş daha iyi bir gelecek için birer tuğladır. Öğretmen ataması yapmamak, temizlik personeli atamamak, okullara hijyen malzemeleri için ek ödenek vermemek, taşımalı eğitimde ısrar ederek köy okullarını açmayı reddetmek, eğitim bütçesini her dönemde biraz daha azaltmak, ülkenin geleceğini düşünmemektir. 
Fiili olarak yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ailelerin okul için yaptıkları her harcama, öğrenciler arasındaki dengeyi bozmakta, eğitim olanaklarına eşit şekilde ulaşmalarını engellemektedir. Her çocuk değerlidir, her çocuğun geleceği için eğitim olanaklarından eşit şekilde yararlanmasını sağlamak MEB’in görev ve sorumluluğudur. MEB, okulların maddi ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunu okul ve ailelere atarken eğitim bileşenlerinin mağduriyetini görmezden gelmektedir. Yetersiz eğitim bütçesinin bedelini öğretmen, öğrenci ve veliler ödemektedir. 
Alınmayan önlemlere bağlı olarak karantinaya alınan sınıf sayıları hızla artmaktadır. Sınıfta iki pozitif öğrenci olması durumunda o sınıfın kapatılmasına rağmen Zonguldak’ta kapalı sınıf sayıları hızla tırmanmaktadır. Çocuğu, eşi, aile bireyleri karantinada olan öğretmen veliler dahil, temaslı öğretmenler okula gitmeye devam etmekte ve salgınla mücadeleye uygun olmayan sınıf ve okullarda çalışmalarını sürdürmektedir. Öğretmeni karantinada olan öğrenciler, yeni öğretmen görevlendirmesi yapılmadığı için 14 gün boyunca yüz yüze eğitim alamamakta, yönerge gereği uzaktan eğitim de yapamadıklarından ikinci kez mağdur olmaktadırlar. Maske takmak, 40 dakikalık ders süresinde öğretmen ve öğrenciler için son derece zorlayıcı olmaktadır. Teneffüs süreleri yetersizdir. Sınıfların havalandırılma olanakları düşüktür. Bunca olumsuzluğu görmezden gelen MEB sadece aşısız öğretmenlere test zorunluluğu getirmiş ve öğretmenler arasında ayrıştırıcı olan bu kararla aşı olmamış ya da aşısı eksik olan öğretmenlerin Çarşamba günü mesai, Pazar günleri dinlenme haklarına müdahale etmiştir. Öğretmenlerin haftada iki kere test vermek için gittiği sağlık kuruluşlarında, ciddi yoğunluk yaşanmasına neden olan uygulama, hem öğretmen için bulaş riskini hem de iki yıldır gece gündüz çalışan sağlık emekçilerinin iş yükünü arttırmaktadır.
Covid salgını gerekçe gösterilerek okullarımızda her türlü sosyal etkinlik yasaklanmış, müzik derslerinde şarkı söylemek, enstrüman çalmak kısıtlanmışken AKİF filmi için Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığıyla okullardan öğrenci istenmektedir. Öğrencilerin kapalı, kalabalık alanlarda bulunması bulaş riskini artırmakta eğitimde alınan tedbirlere uymamaktadır. Bulaş riskini azaltmak için film gösteriminin EBA üzerinden  yapılması daha uygundur.
Her hafta illerden sendikamız tarafından toplanan verilere göre 24 Eylül günü itibariyle Zonguldak Merkez ve ilçelerinde 103 sınıf karantina nedeniyle uzaktan eğitime geçmiştir.  Ayrıca sadece Zonguldak merkezde PCR testi pozitif çıkan 45 öğretmen bulunmaktadır. Sayılar ve yapılan açıklamalar tek bir şeye işaret etmektedir: Eğitim öğretim salgın gölgesinde sürdürülecektir. Alınmayan tedbirler, gizlenen vaka sayıları ve oyalamayla sürdürülen süreç öğrencileri, öğretmenleri, velileri riske atmaktadır.  Milli Eğitim Bakanlığının acilen eğitim sahasına kulak vermesi, sorumluluk alması ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir. Eğitimde salgın nedeniyle yaşanacak tüm olumsuzlukların sorumlusu yeterli önlemi almayan Milli Eğitim Bakanlığındadır.
Yüz yüze eğitimin devamı ve eğitim bileşenlerinin sağlığı için acilen yapılması gerekenler:
●    Kalabalık sınıfların seyreltilmesi için ek derslikler açılsın. 
●    40 dakikalık ders süresi 30 dakikaya indirilsin, teneffüs süreleri uzatılsın.
●    Uzaktan eğitime geçen sınıflar için canlı dersler yeniden 30 dakikaya indirilsin.
●    Eğitimin devamı için öğrenci ve öğretmenlerin okulda bulunduğu süreler kısaltılsın.
●    Acilen yeterli öğretmen ataması yapılsın.
●    Her okula kadrolu ve sürekli yardımcı hizmet personeli atansın.
●    Okulların tüm maddi ihtiyaçlarını karşılayacak MEB bütçesi oluşturulsun.
●    Öğrenci ve öğretmenlere kullanılabilir maske ve dezenfektanlar ücretsiz olarak dağıtılsın.
●    Öğretmen ve öğrencilere yaygın test olanağı sağlansın, bütün eğitim çalışanlarına ücretsiz hızlı test kitleri verilsin.
Tedbirler hızla hayata geçirilmezse okullardaki vakalar daha da artacaktır. MEB, önlem almamaya devam ettiğinde karşılaşabileceğimiz olası acı sonuçların sorumlusu olacaktır. Eğitim Sen olarak tam zamanlı yüz yüze eğitimin devam edebilmesi için tüm eğitim bileşenlerini ve kamuoyunu bu süreci daha fazla sorgulamaya, sağlıklı ve güvenli bir eğitim ortamı için mücadele etmeye çağırıyoruz."

(Haber-Merkezi)

Editör: Haber Merkezi