Sevgili okuyucular genelde yazılarda vurgulanmak istenen konu yazının sonlarına doğru bastıra bastıra ya da ima yoluyla okuyucuya gösterilir ama ben sizler için yazımın başında gurur kaynağımız olan içinde bulunmakta şanslı olduğumuzu düşündüğüm bir konuyu sizlere anlatarak başlayacağım. “Türk tarihi kadar temiz dünyanın başka hiçbir tarihi yoktur, tarihi olmayanlar ancak böyle düşünebilirler.” Ben böyle düşüyorum, sizlere de tavsiye ederim.

Bizim tarihimizde gurur günleri bitmez. Bir bakarsın 29 Ekim oluruz, bir bakarsın 19 Mayıs, 18 Mart, 23 Nisan, 30 Ağustos ve niceleri oluruz. Bugünde o gururlu günlerimizden 30 Ağustosu anmaktayız. Öncelikle unutmadan; buradan bu memleket toprağı ve bağımsızlığı için mücadele edenlere, şehitlerimize, gazilerimize, cepheye silah taşıyan annelerimize, 15’lilere, kınalı kuzulara ve kahraman Mehmetçiğe şükranlarımı sunup saygıyla önlerinde eğiliyorum. Unutursam içim kururdu; o sebeple kusuruma bakmayın, kafadan yazdım. 

Mustafa Kemal ATATÜRK 30 Ağustos 1922’deki bu zaferi, 1924 yılında Dumlupınar’da şöyle anlatıyordu. 

“Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk Ulusu’nun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır”

Asalet kelimesinin vücutta şekil bulmuş hali olan Atam, 30 Ağustosu ve önemini bizlere anlatmıştır. Zaten şu an ondan daha iyisini yazacağımı da düşünmüyorum. Yazıyı yazmaya başladığım beri kulağımda bir ezgi çınlıyor duruyor, yazıyı okuduktan sonra sizlere bir tavsiyede bulunmak istiyorum ama biraz Mustafa Kemal Atatürk demek istiyorum sizlere. Atatürk bir isim değildir aslında, onun ismi Mustafa Kemal’dir. Atatürk ne mi diye soruyorsunuz? Atatürk; ilimdir, aynı zamanda bilimdir, tabii ki de ufuktur, gelecek-barış-gençliktir. Atatürk geçmişe özenmek değil, geleceği öngörmektir. Atatürk liderdir hem de dünyanın kabul gördüğü bilge bir liderdir. Ruhun şad olsun asil insan.

Günün tavsiyesi: NUTUK okuyun ve okutturun. Tarihi, milli mücadeleyi ve Atatürk’ü doğru yerden doğru bir şekilde öğrenin. Ben yazının başından beri kulağımda çınlayan ezgiyle veda edeceğim sizlere. “ Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa, Adın Yazılacak Mücevher Taşa”